Etiket: travesti siteleri

Ege Üniversitesi (EÜ) Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Yağcı, travesti partnerlerin güzellik ve bakım için kullandığı makyaj malzemelerinin sağlık açısından zararlı maddeleri içerebildiğine dikkati çekti.

Piyasadaki çok kaliteli ürünlerin içeriğinde bile sağlık için zararlı maddelerin bulunduğuna işaret eden Yağcı, pazarlardan alınacak ucuz makyaj malzemelerinin kesinlikte tercih edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Yağcı, “Pazarda satılan ürünler çok zararlı. Bunların insan sağlığını dikkate alacak şekilde üretilmiş olması mümkün değil” dedi.

Göz Kapakları İçerisinde Birikiyor
Göz etrafına sürülen nemlendiricilerin, göz altı kırışıklığını giderici kremlerin kısmen cilt tarafından emildiğini ve sistemik dolaşıma karıştığını anlatan Prof. Dr. Yağcı, şöyle konuştu:

“Çok iyi bildiğimiz markalarda bile insan sağlığına zararlı maddeler var. Göz çevresinde kullandığımız kremlerde bu etkilenmenin yanında göze yakın olmaları nedeniyle kapakların iç kısmında biriken rimelleri görüyoruz. Bir de makyaj malzemesini sürdükten sonra gözü kırparken bunlar buharlaşıp göz yüzeyinde etkili olur. Kirpik içinde biriken makyaj malzemeleri alerjiye neden olur, gözyaşı tabakasının bütünlüğünü bozar. Bu da gözde yanma, kızarıklık, batma, sulanma gibi sağlık sorunlarını ortaya çıkarır. İstanbul travestileri makyaj malzemeleri ya da nemlendirici kremleri kirpik dibine yakın olmayacak şekilde kullanmalı. Bunlar kapağın serbest kenarına çok yakın kullanılmalı, kirpik dibine yakın olmayacak şekilde kullanılmalı ki gözü açıp kapattıkça gözyaşı film tabakası etkilenmesin.”

Küçük Gözlü Travestiler İçin Makyaj

Düzgün alınmış ve şekillendirilmiş kaşlarla bunu sağlayabilirsiniz. Kaş kalemi, kaş fırçası gibi ürünlerden yardım alabilirsiniz. Fakat kaşlarınızı fazla inceltmeyin.

Açık Renkler: Gözlerinizin daha büyük görünmesi için açık renkli far kullanabilirsiniz. Bu yöntem aynı zamanda yorgun göründüğünüz sabahlarda da işe yarar, sizi uyanık ve daha zinde gösterir. Göz kapaklarınıza koyu renkler uygulamaktan kaçının.

Dış Köşelere Koyu Renkler: Gözlerinizi istediğiniz görünüme kavuşturabilmek için bir diğer ipucu ise gözlerinizin dış köşelerine koyu renkler uygulamak.

Çerçeveleyin: Alt ve üst kirpik çizgisi boyunca kalem yada eyeliner kullanın. Bu yöntem gözlerinizin daha iri görünmesini sağlar. Yalnız dikkat etmeniz gereken; alt kısımda sadece gözlerinizin içine değil dışına da kalem çekmeniz, unutmayın.

Dağıtın: Gözlerinize sürdüğünüz kalemi hafifçe dağıtmanız da işinize yarayacaktır. Çizgileri fazla değil, sadece ufak dokunuşlarla dağıtmanız yeterli.

Beyaz Göz Kalemi: Gözlerinizin içine beyaz göz kalem çekerseniz gözlerinizi hem daha aydınlık hem de daha büyük gösterebilirsiniz. Kesinlikle en kolay ve en etkili yollardan biridir bu.

Kıvrık ve Dolgun Kirpikler: Dolgun ve kıvrık kirpikler gözlerinizi daha büyük göstermenize yardımcı olur. Eğer bir kirpik kıvırıcınız yoksa hemen bir tane edinin. Ayrıca dolgunlaştırıcı bir maskara kullanmayı da unutmayın.

Eyeliner Kullanın: Gözlerinizi daha iri göstermek istiyorsanız eyeliner sürme tekniklerini deneyin. Mesela kedi gözü makyajı ile dikkatleri gözlerinize çekebilirsiniz.

Tatil yaparken de formda, bakımlı ve güzel olmak isteyen travestilerin en büyük çekinceleri, kış boyunca alınan fazla kilolardan kurtulup bikini giyecek duruma gelmek ve plajda ince görünmek olsa gerek.

Plaja hazırlık tüyoları
Uzmanlar, tatil planları içinde olan ve plaja hazırlık yapanlara bazı önerilerde bulunuyor. İşte uzmanlardan plaja hazırlık yapan istanbul travestileri için tüyolar…

En fazla yumruğunuz kadar yiyin
Mideniz boşken ortalama yumruk büyüklüğündedir. Eğer onu sadece yumruğunuz kadar yiyecekle doldurursanız karnınız düz görünür. Beslenme uzmanı Cyntia Sass, acıktığınızda, midenizi yumruğunuz kadar dolduracak kuru meyve ve kuruyemiş yemenizi tavsiye ediyor.

Doğru bikini seçimi yapın
Stil danışmanı Tülin Kermen, desenli bikini modellerinin kalçaları daha ince gösterdiğini, ipli bikinilerin ise bacak boyunu uzun gösterilebileceğini söylüyor.

Kalçalarınızı sıkılaştırın
Dermatolog Jeannette Graf, “Yeni çıkan selülit kremleri, poponuzu kusursuz yapmasa da, birkaç saat boyunca pürüzsüz bir görünüm veren yoğun içeriklere sahipler” diyor.

Bacaklarınıza vakit ayırın
Dr. Melisa Eczacıbaşı, “Duşta bacaklarınıza peeling yapıp bekletin. Bacaklarınıza üç dakika kadar soğuk su tutmanız, onların daha canlı görünmesini sağlar” diyor. Eczacıbaşı, kalça ve bacaklarda kılcal damar oluşumuna neden olduğu ve cildi kuruttuğu için sıcak suyu asla önermiyor.

Bol yoğurt tüketin
Diyet ve beslenme uzmanı Aylin Yılmaz, metabolizmayı hızlandıracak besinler tüketmenizi öneriyor. Çabuk kilo vermek ve karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak için yoğurt mucize bir gıda.

Tüylerinizden kurtulun
Bacaklarınızın tuzdan yanmaması için tüylerinizi denize girmeden bir gün önceden alın. Pürüzsüz görünmelerini istiyorsanız bol bol nemlendirin.

Oturma tarzınızı gözden geçirin
Dizlerinizi kırarak oturmak, bacaklarınızda ‘liposuction’ etkisi yaratır. Vücut dili uzmanı Pati Wood, “Bu duruş, üst bacaklarınızdaki fazlalıkları saklamanın yanı sıra, dikkati gövdenize ve dizlerinize çekerek daha ince görünmenizi sağlar” diyor.

Otobronzan ile incelin
Ustaca yapılmış bir otobronzan uygulaması siyah küçük elbise gibidir, çünkü sizi daha ince gösterir! Vücudunuza peeling yaptıktan sonra ince bir kat otobronzanı eşit şekilde sürün. Hiçbir noktayı kaçırmamak için her açıdan rahatlıkla uygulayabileceğiniz sprey olanları deneyin.

Şişkinliklerden kurtulun
“Bikini giymeden önceki üç gün karbonhidrat ve tuzlu gıdalardan uzak durun” diyor beslenme uzmanı Cyntia Sass. Ayrıca şişkinlik yapan fasulye, brokoli gibi sebzelerle idrar söktürücü kuşkonmaz ve domates gibi sebzeleri bir süre tüketmeyin. Bol bol bitki çayı için.

Saç stilinize özen gösterin
Hasır bir şapka hem saçınızın gözünüze girmesini önler, hem güneşten korur, hem de şık görünmenizi sağlar. Saç stilisti Christine, “Saçınıza hareket katmak için plaja gidene kadar örün. Plajda örgüleri açın” diyor.

Çatlaklarınıza Veda Edin!

Bilenler bilir en geçmeyen, tedavisi neredeyse mümkün olmayan cilt hastalığı çatlaktır.

Özellikle çok kilo alıp, verenlerde, hamilelik dönemlerinde ve güneşe sakınmadan çıkanlarda sıkça görülür. Dermatologlar bir takım lazer tedavileri önerse de bunlar yüzde yüz başarı sağlayamaz ve gerçekten de çok uzun süreli ve maliyetlidir. Bu anlamda hazır yaz gelmiş ve biz de denize gitmeye hazırlanırken size oldukça etkili bir çatlak tedavi yöntemi önermek istiyorum.

Bitkisel kürü uygulamadan önce tavsiye edilen sıcak bir banyo yapmanız ve cildin yumuşamasını sağlamanız. Temiz travesti cilt her zaman karışımlara daha iyi tepki verir.

Banyo sırasında çatlak oluşan bölgelere kese yaptıktan sonra, 20’şer gram badem yağı, kakao, gliserini karıştırın. 10’ar gram’da çörekotu, kantaron yağı, zeytinyağı ve keten yağını karıştırıp diğer karışıma ekleyin. Bu bitkisel formülü çatlak olan bölgelere yedire yedire masajla sürün. En az 10 dakika masaj yaparak sürmeniz çok önemli. Her gün tekrarlayın.

Göz Altı Morluklarını Yokedin!

Sürekli ya da belirli aralıklarla pek çok sebepten dolayı göz altında morluklara rastlanabiliniyor.

Yorgunluk, uykusuzluk, alerji gibi sebepler geçici gözaltı morluklarına sebep olurken, kapatmak içinse pek çok yöntem var. Ancak tercih ettiğiniz kapatıcıyı seçerken bir takım özelliklere de dikkat etmek gerekiyor. Genetik olan göz altı morluklarını kozmetik ürünleriyle kapatmak ise oldukça zor.

Uykusuzluk, yorgunluk, dengesiz beslenme, güneş ışınlarına fazla maruz kalma gibi sebeplerden dolayı göz ve göz çevresinde morluklar oluşabilir.

Göz altları cilt renginden birkaç ton daha koyu olduğu için kapatıcı rengini seçerken, gözaltı renginizin aynısını veya bir ton açığını tercih etmelisiniz.

Göz altı morluklarınızı kapamak, gözlerinizdeki yorgun ifadeyi kaldırmak için kapatıcınızın açık renkli olmasına dikkat edin. Ancak kesinlikle beyaz kapatıcı kullanmayın. Beyaz renkli kapatıcılar kusurları kapatmanın aksine, daha da öne çıkaracaktır.

Göz altı morluklarınız kalıtsal sebeplerden dolayı mevcutsa, kapatıcılarınızın yağ bazlı olmamasına dikkat etmelisiniz. Yağ bazlı kozmetik ürünler göz bölgesinin hassas olması sebebiyle şişliklere ve bezeciklerin birikmesine sebep olur. Bu yüzden daha çok su bazlı kapatıcılar tercih edilmelidir.

Göz altındaki morlukları önlemek için bol bol su içmelidir.

Güneş ışınlarına karşı göz çevrelerin korumalı ve uyku düzenine dikkat edilmelidir.

 

Daima nemli, sağlıklı ve bakımlı dudaklara sahip olmak için gereken özeni göstermelisiniz. Bakım denilince genellikle akla en son gelen dudaklar, konu makyaj olunca rengârenk rujlarla şenlendiriliyor. Peki, makyajlı ya da makyajsız, dudaklarınızın her zaman sağlıklı ve bakımlı görünmesi için neler yapmalısınız?

Su içmek
Suyun, sadece dudaklar için değil bütün vücut ve organlar için mükemmel bir şifa kaynağı olduğunu unutmamak gerekir. Dudaklarda oluşan çatlamalar ve pul pul dökülmeler az su içmenin ilk göstergesidir.

Gün boyunca su içmeyi atlıyorsanız; suyu bardak bardak gidip almak yerine bir şişeye doldurup gözünüzün önüne koyabilirsiniz. Dudakların ekstra bakıma ihtiyaç duyduğu mevsim geçişlerinde ve havanın soğuk olduğu zamanlarda özellikle daha fazla su içmeye özen göstermelisiniz.

Güneşten korunma
Yaz kış fark etmeksizin, mutlaka cildiniz ve dudaklarınız için güneş koruma faktörlü kremler kullanmalısınız. İstanbul travestileri dudak derisi oldukça incedir ve o bölgede yağ dokusu bulunmamaktadır. Dolayısıyla güneşe maruz kaldığında diğer bölgelere göre daha fazla zarara uğrayabilir.

Size tavsiyemiz, günlük bakımınızda güneş koruyucu etkili dudak nemlendiricilerini kesinlikle kullanmanız. Eğer güneşe gün boyunca maruz kalacaksanız nemlendiricinizi sık sık yenilemeyi ihmal etmemelisiniz.

Peeling
Belirli aralıkla dudaklarınıza uygulayacağınız peeling işlemi sayesinde, dudaklarınız pürüzsüz ve bakımlı görünecektir. Aynı zamanda ruj, dudağınızda tabaka şeklinde durmayıp daha düzgün ve kusursuz olacaktır.

Dudaklarınıza haftada bir kez, zeytinyağı ve şeker karışımıyla peeling uygulayabilirsiniz. Bu karışımı bir diş fırçasıyla dudaklarınıza sürüp hafifçe fırçalamalısınız. Bu işlem hem dudaklarınızı nemlendirecek hem de üzerindeki ölü derilerden kurtulmanızı sağlayacaktır.

Peki Ruj Nasıl Sürülür?

Güzel görünümlü bir istanbul travesti partnerin dudağı için düzgün bir dudak çizgisi çizmeniz gerekiyor. Bunun için dudaklarınızı kapalı tutun ve ucu sivri bir kalem kullanın.

Dudak çizgisi için en iyi yöntem dudağınızın üst, orta V kısmından başlamanız daha sonra köşe kısımlara doğru kısa dokunuşlar yapmanız. Alt dudağınız için de yine aynı şekilde ortadan başlayarak kenarlara doğru ilerleyin.

Eğer dudaklarınızda dolgun bir görünüm arzu ediyorsanız, kalemi dudak çizginizin hemen dışından çekin. Doğal bir görünüm için ise dudak çizginizin tam üstünden çizmeniz gerekiyor.

Uyguladığınız rujun daha kalıcı olmasını istiyorsanız, rujunuzu sürmeden önce kalemle dudağınızı hafifçe boyayabilirsiniz. Eğer koyu tonlarda bir dudak kalemi ile bu tekniği uygularsanız rujunuz dudağınızda koyu gözükecektir. Buna dikkat edin. Son olarak rujunuzu uygularken fırça ile sürmeniz daha iyi bir sonuç elde etmenizi sağlar. Fırça ile boyamayı daha düzgün yapabilirsiniz. En profesyonel makyaj ustaları asla ruju fırçasız sürmez.

Harika Görünmek İçin Travesti Partnerlere Tüyolar

Bu yaz harika görünmek için yapmanız gereken tek şey doğal güzelliğinizle tanışmak!

Yıka Ve Çık
Kolayca ıslak görünümlü saçlarla hazırlanıp çıkmak varken, buklelerle neden uğraşalım?
Şükürler olsun ki, bu görünüme ulaşmak oldukça basit ve her saç şekline uygun! Üstelik bu yaz oldukça revaçta.

Feminen Cazibe
Bildiğiniz gibi klasik makyaj tonlarından yazın vazgeçmiyoruz. Peki daha feminen bir görümüne sahip olmak istemez misiniz? Dağıtarak süreceğiniz siyah eyelinerınız, pembe bir lipstick ve küçük siyah elbisenizle baştan çıkarıcı görünebilirsiniz.

Naturel Hareketler
Dudak parlatıcıları güzel, ancak yaz aylarında en son isteyeceğimiz şey muhtemelen dudaklarımızı yapış yapış hissetmektir. Kadifemsi mat rujlar, bu yaza muhteşem bir giriş yaparak; sadelikten ve doğallıktan yana olanlarımız için makyaj çantalarında yerlerini çoktan aldılar bile .

Tarzınızı Karıştırın
Yaz geceleri için yeni bir görünüm mü arıyorsunuz? İşte bir tavsiye: Dumanlı göz makyajı ve koyu dudaklarınızı tamamlayacak spor-şık bir elbiseyle harika görünebilirsiniz.

Taze Bronzluk
Büyük fırçalarla koyu bronzerları gelişi güzel uygulamayı bırakın! Fotoğraftaki mankenin elmacık kemikleri üzerine uygulanan şeftali tonlarındaki ince bronzlaştırıcı sezonun olmazsa olmazlarından.

 

Bazen saç rengi bir süre sonra “değişir”, bazen de ilk boya anından itibaren matlaşma başlayabilir.

SEBEP
SAÇLAR NEDEN MATLAŞIR?

Hepimizin saçında doğal tonlar vardır: Kızıl saçlarda kırmızı ve turuncu, açık renk saçlarda sarı tonlar bulunur. Eğer kuaförünüz saçınızı boyarken yeterli oranda peroksid (oksijenli su) kullanmıyorsa, doğal kızıl ve altın tonlarınız korunacaktır. Ünlülerin saç stilisti Christophe; “Peroksid saçı açarken aynı zamanda hassaslaştırır da. Saç ne kadar hassas olursa, matlaşması da o kadar fazla olur,” diyor. Matlaşmayı önlemenin en iyi yolu, saç renk ve tonlarından anlayan profesyonel bir uzmana kendinizi teslim etmeniz.

SEBEP
YANLIŞ RENK SEÇİMİ

Kuaförünüz saçınız için doğru rengi seçememişse, saçınız boyadan hemen sonra bile mat görünebilir. Travesti saç stilisti ve Wella profesyonellerinden Amanda George’a göre seçilen saç rengi doğru değilse veya çok fazla gölge yapıldıysa, saçlarımız kendiliğinden mat görünebilirler. Bunu önlemek için kullanılan renk eflatun veya doğal kül tonları içermeli. Bir başka ünlü kuaförü Beth Minardi ise “Çoğu insan saçlarında kül rengi kullandıklarında, istanbul travestileri kül rengi saçlara sahip olacaklarını düşünüyor,” diyor. “Ama kullanılan kül tonu saçın doğal renginden daha açıksa hiçbir sorun çıkmaz. Ben her zaman kahverengi saçın, saçın doğal renginden bir iki kat açık, mavi bazlı bir renge boyanması taraftarıyım. Bu şekilde saç kontrollü bir şekilde renklendirilir ve istenmeyen matlaşmalar önlenmiş olur.”

SEBEP
ÇOK AÇIK RENK

Eğer saçınızı doğal saç renginizden iki kat veya daha fazla açtırırsanız, matlaşma kaçınılmaz olur. Saçı koyulttukça, rengin matlaşması, sarı veya turuncuya dönmesi azalır.

ÇÖZÜM
TONER KULLANIN

Saç rengini dengeleyici ve parlaklık verici tonerler, matlaşmanın baş düşmanlarıdır. Toner kullanımı, istenmeyen tonların ortaya çıkmasını engeller. Genelde kuaför salonlarında uygulanan tonerler –evde kullanıma uygun tonerler de bulabilirsiniz ama profesyonel ürünleri tercih etmenizde fayda var- yeni boyanan saçın rengini bir ton düşürürler. Ama bunun için öncelikle saç renginizin doğru ve kendiliğinden mat veya açılmış bir renk olmaması gerekiyor. Renkli bir toner kullanmak geçici olarak rengi sabitlemeyi başarır ama eninde sonunda, birkaç hafta içinde saçlarınız yine matlaşıp akmaya başlayacaktır. Açık renk tonerler ve saç tonikleri saç rengini tedavi etmeyebilir ama saça daha sağlıklı bir görünüm verirler.

ÇÖZÜM
GÖLGELENDİRME

Saç renginiz kötüye gitmeye başladığında, gölgeler ile canlandırın. Saçın ana tonunu koruyarak yapılan gölgelendirmeler, matlaşan kısımların koyulaştırılmasıyla saç akmalarının önüne geçer. Sarı saçların terapisi içinse koyu sarı renkler kullanmak işe yarayabilir.

ÇÖZÜM
EFLATUN RENK VEREN ŞAMPUANLAR

İçeriğinde eflatun renk pigmentleri bulunduran şampuan ve kremler, saçtaki turuncu ve sarı tonlarını dengeler. Turuncunun karşıt rengi olan eflatun, var olan matlaşmayla da savaşır.

Hepimizin saçında doğal tonlar vardır: Kızıl saçlarda kırmızı ve turuncu, açık renk saçlarda sarı tonlar bulunur. Eğer kuaförünüz saçınızı boyarken yeterli oranda peroksid (oksijenli su) kullanmıyorsa, doğal kızıl ve altın tonlarınız korunacaktır. Ünlülerin saç stilisti Christophe; “Peroksid saçı açarken aynı zamanda hassaslaştırır da. Saç ne kadar hassas olursa, matlaşması da o kadar fazla olur,” diyor. Matlaşmayı önlemenin en iyi yolu, saç renk ve tonlarından anlayan profesyonel bir uzmana kendinizi teslim etmeniz.

EFLATUN RENK VEREN ŞAMPUANLAR
İçeriğinde eflatun renk pigmentleri bulunduran şampuan ve kremler, saçtaki turuncu ve sarı tonlarını dengeler. Turuncunun karşıt rengi olan eflatun, var olan matlaşmayla da savaşır.

YANLIŞ RENK SEÇİMİ
Kuaförünüz saçınız için doğru rengi seçememişse, saçınız boyadan hemen sonra bile mat görünebilir. Ünlülerin saç stilisti ve Wella profesyonellerinden Amanda George’a göre seçilen saç rengi doğru değilse veya çok fazla gölge yapıldıysa, saçlarımız kendiliğinden mat görünebilirler. Bunu önlemek için kullanılan renk eflatun veya doğal kül tonları içermeli. Bir başka ünlü kuaförü Beth Minardi ise “Çoğu istanbul travesti saçlarında kül rengi kullandıklarında, kül rengi saçlara sahip olacaklarını düşünüyor,” diyor. “Ama kullanılan kül tonu saçın doğal renginden daha açıksa hiçbir sorun çıkmaz. Ben her zaman kahverengi saçın, saçın doğal renginden bir iki kat açık, mavi bazlı bir renge boyanması taraftarıyım. Bu şekilde saç kontrollü bir şekilde renklendirilir ve istenmeyen matlaşma önlenmiş olur.”

ÇOK AÇIK RENK
Eğer saçınızı doğal saç renginizden iki kat veya daha fazla açtırırsanız, matlaşma kaçınılmaz olur. Avrupa yakası travestileri saçı koyulttukça, rengin matlaşması, sarı veya turuncuya dönmesi azalır.

TONER KULLANIN
Saç rengini dengeleyici ve parlaklık verici tonerler, matlaşmanın baş düşmanlarıdır. Toner kullanımı, istenmeyen tonların ortaya çıkmasını engeller. Genelde kuaför salonlarında uygulanan tonerler –evde kullanıma uygun tonerler de bulabilirsiniz ama profesyonel ürünleri tercih etmenizde fayda var- yeni boyanan saçın rengini bir ton düşürürler. Ama bunun için öncelikle saç renginizin doğru ve kendiliğinden mat veya açılmış bir renk olmaması gerekiyor. Renkli bir toner kullanmak geçici olarak rengi sabitlemeyi başarır ama eninde sonunda, birkaç hafta içinde saçlarınız yine matlaşıp akmaya başlayacaktır. Açık renk tonerler ve saç tonikleri saç rengini tedavi etmeyebilir ama saça daha sağlıklı bir görünüm verirler.

GÖLGELENDİRME
Saç renginiz kötüye gitmeye başladığında, gölgeler ile canlandırın. Saçın ana tonunu koruyarak yapılan gölgelendirmeler, matlaşan kısımların koyulaştırılmasıyla saç akmalarının önüne geçer. Sarı saçların terapisi içinse koyu sarı renkler kullanmak işe yarayabilir.

Travestiler de Yaşlanma 30’undan Sonra Başlıyor!

Otuzlu yaşlardan itibaren travesti cildinin yenilenme sürecinin yavaşlaması, ince ve soluk görünmesine neden oluyor. Bağ dokusunda bulunan kollajen ve elastin salgısının azalması; elastikiyet kaybına ve yüzeysel kırışıklara yol açıyor. Hiyarülonik asit maddesinin azalması da nem kaybına ve kuruluğa nedeni oluyor.Ancak Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan, ciltte ortaya çıkan yaşlanma belirtilerini hafifletmenin mümkün olduğunu söylüyor. Okan’ın önerisi; yüz mezoterapisi. Okan, “Mezolifting işlemiyle; cildimizde görülen bu yaşlanma belirtileri hafifletilir ve cildimizin canlı, sağlıklı ve parlak bir görünüm kazanması sağlanır” diyor.

Mezolifting işleminde cilt altına ufak iğneler yoluyla hiyarülonik asit, cildi yenileyen vitaminler, mineraller ve antioksidanlar veriliyor. Bu şekilde; cilt için gerekli olan maddeler, doğrudan istenilen bölgeye ulaşmış oluyor.

Dr. Okan’a göre, harici uygulanan kremlerin mezolifting işleminden farkı; hem etkilerini uzun dönemde göstermeleri hem de cildin derin tabakalarına ulaşmalarındaki zorluk.Gökhan Okan, “Mezolifting yönteminde etken maddelerin derinin alt tabakalarına verilmesi; yüze nem, dolgunluk, gerginlik, renk ve ışıltı kazandırılır, anında diri ve genç bir görünüm sağlanır. Cilt altına verilen maddeler; cildi uyararak nemlenme sağlar, kollajen ve elastin üretimi artar, cilt parlak görünüm kazanır ve sarkmalarda hafifleme gözlenir. Cilt tonu ve yapısı aynı zamanda değişir” diye konuşuyor.

ERKEKLERE DE LAZIM!
Mezolifting işleminin yüz dışında çene, boyun, dekolte ve el sırtlarına da uygulanabildiğini aktaran Okan, bu şekilde yüz dışındaki bölgelerde de yaşlanma belirtilerinde hafifletildiğini söylüyor. “Mezolifting işleminde; cilt içine iğnelerle verilen kokteylin içeriğinde hiyarülonik asit, vitamin C, Vitamin A, vitamin E, vitamin K ve mineraller bulunur” diyen Dr. Okan, uygulamanın erkekler için de gerekli olduğu görüşünde.

 

Kimyasal saç düzleştiricileri farklı güç ve formüllerle uygulanabiliyor. Fırça ve fön makinesi yardımıyla düzleşen saçlardan tutun yıkayıp çıktığınızda bile düz olan saçlara sahip olabilirsiniz.

New York’ta bulunan Antonio Prieto Salonu eğitim direktörü Jasellyne Brown’a göre saç düzleştirmek için şu opsiyonlara sahibiz:

-Sodalı ve sodasız düzleştiriciler

-Yapı düzenleyiciler, kıvrımları ve fön makinesiyle geçirilen zamanı azaltıyor ancak saçta hafif dalgalar bırakıyor

-Japon düzleştirmesi, saç tekrar uzayana kadar kalıcı düzleştirme

-Brezilya Keratini tedavileri, saçlardaki nemi defedip saçı düzleştiriyor ve parlatıyor

Düzleştirme işlemi uzun ve değişik kimyasalların kombine edilmesini gerektiren bir süreç olduğundan, işlemin eğitimli bir uzman tarafından gerçekleştirilmesi önemlidir. Koruyucu petrol bazlı krem saç derisi ve saç köklerine uygulanmalı, özellikle hassas ciltlere sahip olanlarda. Vazelinden daha hafif olan bu baz kremi vücut sıcaklığınızla eriyerek cildiniz ve kimyasal arasında koruyucu bir bariyer oluşturuyor.

Unutmayın ki saçlarınızı düzleştirmek hiç çaba gerektirmeyecek hale gelse bile, düzleştirilmiş saçlara bakmak o kadar da kolay bir iş değil. Kimyasallarla düzleştirilmiş bir saç haftalık bakımlarla nemlendirilmeye ve güçlendirilmeye muhtaçtır. Ayrıca şekil vermek için aşırı ısı vermemek gerekir, bu uygulamalar saçlarınızı çok zayıf hale getirebilir.

Yaklaşık altı ay içerisinde uzayan saçlar köklerden kendini göstermeye başladığında işi kendi elinize almaya çalışmayın. Bunun yerine ufak bir rötuş için kuaförünüzü ziyaret edin.

Geçtiğimiz yıllarda, Brezilya Keratini Tedavisi neredeyse bir sosyal zorunluluktu. İstanbul travestileri sonuçlardan çok memnun olsalar da kaynaklarımız bize bu muhteşem düzleştiricinin bahsedildiği kadar sağlıklı bir şey olmadığını söylüyor. Keratin ve formaldehit içeren formülün uygulanması kabarıklık ve dalgalanmaları giderirken sürekli nemlendirme gerektiriyor.

Bu tedavinin etkinliğini bir anda yok sayacak değiliz ancak sağlığınıza verebileceği bazı zararları yazmakta fayda var. Bu tedaviyi uygulamaktan vazgeçen Scott & Co.’nun sahibi Scott Aronesty “Tedavide formaldehit kullanılıyor, kısaca bir toksin soluyorsunuz,” diyor. “Formaldehit’in uzun dönemde vereceği zararlardan kaçındıkları için bu uygulamayı bırakan salonları duyuyoruz sürekli,” diye devam ediyor. Formüldeki formaldehit oranı 0.02 den- ki bu güvenli olan tek oran- yüzde 30 dolaylarına kadar çıkabiliyor (karaborsada daha yüksek oranlı formüller bulmak mümkün). Bu tedavi kötülendikçe, kopyası uygulamalar hızla türüyor olsa da, Aronesty şu sözlerle noktayı koyuyor “Bu formüllerin tehlikeli olmadığını söyleyen bir çok kişi var, ancak bundan nasıl emin olabiliriz?”

Kabarık Travesti Saçları İçin Öneriler

Saçlarınızın kabarmaması için her yolu deneyip başarılı olamadıysanız işte size öneriler…

Kalın uçlu taraklar
Kabaran saçlar sık taraklar ile taranmamalıdır. Sık taraklar daha fazla dalgalanmaya neden olur. Kalın uçlu taraklar; kabarık saçlar için daha idealdir. Bu tarak türleri; saçlardaki kırılmayı da engeller.

Tepede topuz yapmak
Kabarık saçlar; saç kurutma makinesi ile taranmamalıdır. Saç kurutma makinesi saçların daha fazla kabarmasına neden olur. Saçlar doğal haline bırakılarak kurutulmalıdır. Yıkadıktan sonra hafif nemli haldeyken; tepede topuz yaparsanız, kabaran saçların önüne geçmiş olursunuz.

Her gün yıkanmamalı
Kabarık saçların şekil alması da son derece zordur. Zor şekil alan saçlar; her gün yıkanmamalıdır. Her gün yıkanan istanbul travesti saçlarının kendi yapısı kaybolur ve daha fazla kabarır. Çok kabaran saçların üç günde bir yıkanması uygundur.

Katlı kesim kabarmayı engeller
Saçlar aşırı derece uzun ve kabarıksa; katlı kesim tercih edilerek kabarma işlemine son verilebilir. Katlı kesim kabarmayı bir nebze engeller. Duştan çıktıktan sonra travesti saçlarına şekillendirici ve köpük kullanılırsa; saçtaki kabarmanın önüne geçilir. Saça jöle sürerek ve kendi halinde kurumaya bırakarak da, başarılı sonuçlar elde edilir.

Gliserin ve su
Ne kadar bakım yapılırsa yapılsın; bakımsız gibi gözükür. Saç daima dolaşık ve taranmamış gibidir. Bunun önüne geçebilmek için; saçlar gliserin ve su karışımından oluşan bir kür sprey yardımı ile sıkılmalıdır. Gliserin ve su karışımı saçların yumuşamasını sağlayarak, yatıştırır, bu da saçların daha az kabarmasına yardımcı olur.

İş hayatından aile yaşantısına kadar her türlü “yüz yüze” iletişimde nasıl davrandığımız kadar nasıl göründüğümüz de önem taşıyor. Çünkü kendimize rahatsızlık veren herhangi bir unsur iletişim motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Örneğin burnuyla nefes alma sorunu yaşayan bir travesti konuşmakta nasıl zorlanıyorsa görsel olarak sıkıntı yaşayan travesti de karşısındaki kişinin burnuna odaklandığını düşünüyor. Bu noktada başta yüz bölgesi olmak üzere estetik dokunuşlar ve operasyonlar çare olarak görülüyor ve tercih ediliyor.

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Süreyya Şeneldir, burunda eğrilik, şekil bozukluğu varsa ve bu burnun fonksiyonlu kullanımını engelliyorsa çözümün estetik burun ameliyatıyla çözüldüğünü belirtiyor.

Op. Dr. Şeneldir, “Ancak estetik burun ameliyatı denildiğinde estetik burun ameliyatı denildiğinde tüm burunların birbirine benzediği küçük, kalkık burunlardan bahsetmiyoruz” diyor.

“Estetik burun ameliyatı dediğimiz zaman artık hem fonksiyonlarını kaybetmeyen, hem yüzle uyumlu, hem de doğal burunlardan bahsediyoruz. Ve bunu 5 kelimeyle özetliyoruz;

-Simetri
-Oran
-Uyum
-Doğal
-Fonksiyon

Estetik burun ameliyatı (Rinoplasti ), çekici, simetrik yüz ile uyumlu doğal ve fonksiyonları kazandırılmış bir burnu hedefler.”

KBB Uzmanı Op. Dr. Süreyya Şeneldir, çekici olanın doğal olduğunu vurguluyor:

“Çekici burun doğaldır, yüzün diğer yapıları ile uyumludur. Umberto Eco – Güzel olan her şey iyi orantılanmıştır- der. Güzel ve çekici burun da iyi orantılanmış olmalıdır. Burun hem yüzle hem de kendi içinde orantılı olmalıdır.Burna ışık düştüğü zaman gölge ve parlaklıklar tam olması gereken yerde olmalıdır.”

Çekici burun estetikli durmaz ama “ben varım” der
Op.Dr. Süreyya Şeneldir, travesti hem aynaya baktığında hem de insanlarla iletişim kurarken burnun cephesinin ön planda olduğunu belirtiyor. İşte bu nedenle de estetik burun ameliyatlarında ön cepheden görünümü düzgün oturtmanın önemine dikkat çekiyor:

“Aynaya baktığımızda veya insanlarla iletişim halindeyken hep burnumuzun cephesi ön plandadır. Profil görüntüsü ikinci plandadır. Bu bağlamda başarılı bir burun estetiğinde ön cepheden görünümü düzgün oturtmak esastır.Yandan görünümdeki sorunları gidermek de önemlidir. Ancak önden görünümde ortaya çıkabilecek eksiklikler çok daha acımasız olmaktadır.”

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Operatör Doktor Süreyya Şeneldir, özellikle estetik burun ameliyatlarında çekici burun için temel olanın “doğallık” olduğunu belirtiyor:

“Çekici bir burun “ben varım” demelidir. Aşırı küçültülmüş, silik ve dengesiz bir burun çekici olamaz.Güzel bir burun yüzün diğer güzelliklerini de ortaya çıkaracaktır.Güzel ve doğal yapılmış bir burun asla estetikli gibi durmaz. Sizi hiç tanımayan birisi burnunuzun estetikli olduğunu anlamaz.Tanıyanlar ise ameliyat sonrası sizdeki pozitif değişimi hemen fark eder.Ama çoğu bunun burundan kaynaklandığını bile anlamaz.

Başarılı bir ameliyat sonrası şişlikler dağıldıktan sonra burun yüze iyice oturur. Sonuç doğal ve güzel olduğu için istanbul travestileri asla yeni halini yadırgamaz. Hatta çoğu insan eski burnunu bile unutur.”

 

Genelde silikon içeren parıltı verici ürünler ayna gibi saç tellerine sahip olmanızı sağlayabilir ancak saçların parlaklığı aslında kökünde başlar. Böyle ürünlere boğmak, saçın donuk ve sönük olmasına sebep olabilir.Beverly Hills’in Borelli Salon’undan, ünlülerin saç tasarımcısı Steve Lococo “Bir çok şampuan ve yumuşatıcının içeriğinde SD-40 alkolü, parabenler ve sülfatlar bulunur ve bu bileşenler saçınızın bütünlüğüne zarar verebilir” diye açıklıyor . “Bu ürünler saçınıza yumuşaklık hissi verse de, aslında vaks etkisi görürler,” diye ekliyor.

Çoğu saç uzmanı saçlarınızı her gün yıkamamanızı önerirken her gün yıkamak saçlarınızın doğal yağlarını kaybetmesine sebep olabilir. Lococo, şampuan kullanmadığınız günlerde saçlarınızı en azından beş dakika boyunca durulamanız gerektiğini söylüyor ve “Bu kafa derisindeki kuruluk ve yağ çökeltilerinden arınmanızı sağlayacaktır,” diyor.

Sürekli fırçalamak ve şekillendirmek de saçlarınızın doğal yağlarını kaybetmesine sebep olur. Fırça kullanılacaksa da, domuz kılından yapılan fırçalar yağların tekrar dağılımını sağladığı ve parlaklığı artırdığı için en doğru tercihtir.

Yağlı Saç Bakımı

Çünkü ne yaparsanız yapın saçlarınız her zaman sönük cansız ve yağlı görünmeye devam eder. Bu nedenle özellikle şampuan ve saç kremi seçerken dikkat etmeniz gereken şey saç yapımıza uygun saç kremi ve şampuan seçmeniz olacaktır.Saçlarınızı sık yıkamanız gerektiğinide hatırlatmak istiyoruz. Ayrıca yağlı saç tipine sahip istanbul travestileri, sıcak suyla yıkanmaktan kaçınmalı, onları ılık suyla ve yağlı saçlara uygun bir şampuanla yıkamalıdır.

Yıkama sırasında saçlı deriye hafif masaj uygulamalı ve kesinlikle saç kremi kullanmamalıdır

Yağlı saçları, sıcak fönle kurutmak yerine, kendi kendine kurumaya bırakmak ya da fönün ılık ayarıyla kurutmak gerekir.Yağlı saçlar için, kimyasal içerikli şampuanlar yerine bitki özlü şampuanlar tercih edilmeli. Çünkü, kimyasal içerikli şampuan saç derisini kurutur, bu kuruluğu gidermek için deri daha fazla salgı yapar.

Yıkama sonrası bu saçlar, sirke veya limon suyu ile durulanırsa yağ asit oranı dengelenmiş olur. Yağ bezlerini dinlendiren, bitki özü içeren kürler uygulamak gerekir. Bu kürler, saçın ihtiyaç duyduğu nemi sağlar ve saç derisinin metabolizmasını canlandırır.Yağlı travesti saçlarının çok sık taranması doğru değildir. Sık tarama, salgı bezlerini harekete geçirerek yağlanmayı artırır.Ayrıca, yağlı saçları şekillendirirken, köpük veya sprey kullanmak yerine jöleyi tercih etmek doğru olacaktır. Saçlarla fazla oynanmamalı.

Travesti Partnerde Beyaz Ve Gri Saçın Oluşmasının Sebepleri

Birçok istanbul travesti yaşlandıkça saçları beyazlayabilir veya bir grilik çökebilir.Bu durum ile ergenlikte veya yaşamın erken dönemlerinde karşılaşanlardada mevcut ve bu kişilerin sayısı her geçen gün artmakta.

Beyaz ve Gri Saçın Nedenleri
• Genetik faktörler, saçların erken beyazlamasında büyük bir rol oynuyor.
• Vücutta ve saçlarda B vitamini eksikliği.
• Şampuan, klimalar veya çevresel nedenlerle kimyasala maruz kalmak.
• Sigara içmek de saç derisini etkileyebilir.
• Tiroid bozukluğu da bir neden olabilir.
• Bir olay sonrası yaşanılan şok.

Gri Saçlar İçin Diyet
Doğru beslenme, saçların grileşmesini yavaşlatabilir. Bu besinler şunlardır:

Taze Yeşillikler: Tüm yeşil yapraklı sebzeler saçlarınızın ihtiyacı olan vitaminleri karşılamaktadır. Sebzeleri buharla pişirin ya da kaynatın. Bu sebzelerin saçlar için olduğu kadar aynı zamanda cilt ve kalp sağlığı konusunda da faydaları vardır.

Çikolatalar: Çikolata, saçlarınızın melanin üretim sürecinde yardımcı olan bakırı içermektedir. Bu madde bozulmadan orijinal rengini korur. Çikolatanın kakao miktarının yüksek olmasına dikkat edin ve aşırıya kaçmayın çünkü çikolatanın faydaları olduğu gibi yan etkileri de vardır.

Çilek, Kiraz Benzeri Meyveler: C vitamini bakımından zengin bir kaynak olan çilek benzeri meyveleri tercih edin. Bu meyveler saçların sağlıklı bir şekilde büyümesin katkıda bulunur ve gözle görülebilen yaşlanma belirtilerini azaltır. Çilek, kiraz benzeri tüm meyveler beslenme kaynağıdır.

Badem: Her yerde bulabileceğiniz, saçlarınız için iyi gelen bir besin kaynağı.

Beyaz Saçlar İçin Çözümler
Her problemin bir çözüm yöntemi olduğu gibi gri veya beyaz saçları korumanın ve önlemenin de faydalı olabilecek birkaç yolu mevcut:

• “Hacı Bektaşi Üzümü” ve “Amla Hint Yağı” Güney Doğu Asya’da kullanılan bitkisel bir yöntemdir. Bu yağ saç dökülmesi ve beyaz oluşumunun önlenmesinde etkili olabilir.

• Kafa derisi üzerine masaj yapar gibi soğan uygulayın. 30 dakika boyunca uyguladıktan sonra şampuan ile saçınızı yıkayın. Bu yöntem de beyaz saçların oluşumunu engellemede etkili olabilir. Haftada iki kez uygulamakta fayda var ve uyguladıktan sonra saçlarınızı yıkadığınızdan emin olun.

• Günde bir bardak havuç suyu içmek beyaz veya gri saç oluşumunu önleyebilir, fakat bu durum düzenli olarak yapılmalıdır.