Etiket: istanbul travestileri

Yaz aylarında istanbul travestileri libido yükselmesi yaşıyor

İstanbul travestileri cinsel istek deyince , beynin, tatmin olduktan sonra kapanan bölgelerini harekete geçirir. Limbik sistem cinsel isteği harekete geçirmekten ve engellemekten sorumludur. Sonuçta limbik sistem, hipotalamus tarafından regüle edilir ve yaz mevsimi gibi günün daha uzun olduğu zamanlarda tam kapasiteyle çalışır.

Hipotalamus aynı zamanda duyguları, kardiyak frekansı ve kan basıncını kontrol etmekten sorumludur. Beynin bu bölgeleri insanların deneyimlediği durumların duygusal etkilerini regüle eder ve aynı zamanda cinsel isteği de etkileyebilir.

Harici bir uyarıcı nedeniyle spontane ve kasıtsız bir şekilde ortaya çıkabilir. Tersine hayal gücümüz ve fantezilerimiz de onu uyandırabilir.

Kadınlarda ve erkeklerde cinsel istek

Kadınlarda ve erkeklerde cinsel isteği farklı uyaranlar tetikler. Her kadın ve erkek benzersizdir ve bu nedenle farklı şeyler onları uyarabilir. Ancak cinsiyete bağlı olarak değişen, hesaba katılması gereken bazı konular vardır.

Kadınlarda cinsel istek

Kadınlarda cinsel istek çok daha karmaşıktır ve her şeyin ötesinde çok daha inceliklidir. Fanteziler gibi içsel uyaranlarla yaşanırken inşa edilir ve dokunma ve öpme gibi harici uyaranlarla yaşanır.

Kadınlarda cinsel istekte duyma hissi önemli bir rol oynuyor gibi görünüyor. Kelimeler, fısıltılar ve nefes alıp verme cinsel istekte uyaran görevi görüyor. Ayrıca bir kadının ruh hali de cinsel isteğini önemli ölçüde etkiliyor. Stres ve yorgunluk, bir kadın için cinsel istek duymayı daha zor hale getiriyor.

Erkeklerde cinsel istek

Erkeklerde ise hayal gücü, cinsel fanteziler ve görsel uyaran çok daha büyük önem taşıyor. Erkeklerde cinsel istek genellikle bir cinsel birleşmeden önce ortaya çıkıyor. Böylece daha yüksek bir uyarılma seviyesi ile başlıyor.

İnsanlar genellikle cinsel istekle ereksiyonu ilişkilendirirler. İkincisi bir erkeğin boşalmaya kadar sürdürdüğü etkendir.

Bunlar, yaz mevsiminde cinsel istekte artış olmasına yol açan nedenlerden bazılarıdır: daha yüksek sıcaklıklar ve günlerin daha uzun sürmesi hormonların ve aracıların sentezlenmesini etkiler, ruh halini iyileştirir ve insanları yaz aşkı yaşamaya daha açık hale getirir.

istanbul travestileri ikincil cazibe konusunda neler biliyor

istanbul travestileri ikincil cazibe konusunda neler biliyor

Seksüalite, yani cinsel etkinlik istanbul travestileri arasında  tercihleri ve arzularına göre farklı başlıklara ayrılır. Demiseksüel; bir insana karşı kuvvetli duygular hissetmedikçe onunla sevişmez. Yani cinsel birleşimi ancak güçlü duygusal bağlar kurduğu insanlarla gerçekleştirir. Bu keskin seçiciliği bakımından sık sık aseksüeller ile de karıştırılır. Buradaki birkaç özelliğin kendinizde de bulunduğunu düşünüp ‘’Ne var bunda?’’ diyebilirsiniz. Ama elbette her insanın bir diğeriyle benzeştiği yönler vardır. Bu sizi hemen demiseksüel yapmaz.

Cinsel çekim için çoğu zaman fiziksel bir etkileniş de gerekir. Ancak bir demiseksüel için kriter bu değildir. Onun seks için önemsediği şey partnerin bedensel özelliklerinden çok ona duyduğu sevgi ve aşktır.

Hormonların değil duyguların baskın olduğu ve cinsellik için ona göre hareket eden bir demiseksüelin elbette zamana ihtiyacı vardır. Bu süreç boyunca karşı tarafı sevebildiğini, onun da kendisine değer verdiğini görmek ister.

Kişinin kaş, göz, boy, ten rengi gibi fiziksel özelliklerine dayanan cazibeye ‘’birincil cazibe’’ diyoruz. Lakin demiseksüeller bunu önemsemezler ve onun yerine ikincil cazibe dediğimiz kısımla ilgilenirler. İkincil cazibe; ‘’önce nitelikli ve derin bir ilişki sonra cinsel tatmin’’ anlayışıdır.

Bir demiseksüelin hayatı duygusal öncelemelerinden meydana gelir. Dolayısıyla yalnız seks hayatı değil yemeğe çıkma, kahve içme, birlikte vakit geçirme gibi eylemleri yapabilmek için de evvela hislerinin kıpraşması gerekir.

İstanbul travestileri için seksin renkleri neler

İstanbul travestileri için seksin renkleri neler

İstanbul travestileri için yatak denildiğinde cinsellik akla geliyor. Cinselliğin rengi olur mu demeyin var ! Hepimizin günlük hayatta en sevdiğimiz renklerin hayatımızda gerek eşya gerekse kıyafet olarak daha fazla yer almasını istiyoruz. Tavırlarımızdan tutun hobilerimize kadar kişiliğimizi belli ediyor ancak bu haberde sizin daha da özeliniz olan cinsel kişiliğinizi ele verecek bir haber hazırladık! En sevdiğiniz renklerin cinsel hayatınızdaki karakterinizi ele verdiğini biliyor muydunuz? İşte en sevdiğiniz renkler ve renklere göre cinsel hayat analizi…

MAVİ SEVENLER YATAKTA ADETA BİR SANAT ESERİ

Yatakta cinselliği bir sanat eserine dönüştüren mavi sevenler eşlerine ve isteklerine bağlı kalmayı sevenlerdir. Cinsellikte nazik ve sabırlı davranmayı seven mavi severler için ön sevişme oldukça önemlidir.

TUTKUNUN RENGİ ‘KIRMIZI’

Hepimiz biliyoruz ki kırmızı denince akla ilk gelen tutku ve şehvettir. Eğer ki kırmızı favori renginiz kırmızı ise cinsellikle çok çabuk tahrik olur ve hayal edebileceğiniz her koşulda seksin tadını çıkarabilirsiniz. Fanteziyi en dibine kadar yaşamayı sevenlerin rengi kırmızı!

DUYGUSALLIĞIN ÖN PLANDA OLDUĞU BEYAZ RENK

Duygusallığın her zaman ön planda olduğu beyaz severler için sevişmek yerine sarılıp uyumak daha önemli. Her ne kadar duygusallıkları ön planda olsa da tutucu olmayı ve gizliliği severler.

KARMAŞANIN RENGİ SARI

Günlük hayatlarında olduğu gibi seks hayatlarında da oldukça kararsız olan sarıgiller genellikle partnerlerinin yönlendirmelerini severler. Çekici buldukları erkekleri geri çevirmezler ancak tutku ve şehvetten bir hayli uzaktırlar.

Bir çoğumuzun tam aksine istanbul travestileri kış aylarını seviyor

Soğuk mevsimleri bir çoğumuz sevmiyoruz. Mutlak sebebi soğuk hava şartlarının bıraktığı olumsuz etkiler olmakla birlikte bunun gibi bir çok sebep sayabiliriz. İstanbul travestileri çoğunluğun aksine kış mevsimlerinden hoşnut bir şekilde keyfini sürmeye devam ediyor.

Kış ayları yaklaştıkça havalar genelde kapalı ve kasvetli olmaya başlar. Bu nedenle daha içe kapanık ve mutsuz hissedebiliriz. Ancak size vereceğimiz tavsiyeler ile daha mutlu bir kış geçirebilirsiniz.

Soğuk havaların gelmesiyle kendinizi mutsuz ve huzursuz hissedebilirsiniz. Genelde havaların kapalı ve kasvetli olması sizi bu durumuma sürükleyebilir. Eğer kış aylarında daha mutlu ve huzurlu hissetmek istiyorsanız paylaştığımız tavsiyelere uyabilirsiniz. Bu tavsiyeler ruh halinizi değiştirebilir ve sizi olduğunuz kötü bir durumdan uzaklaştırabilir.

Kaliteli uyuyun 

Uyku düzeni ve kaliteli uyku gün içinde daha enerjik ve verimli olmak için çok önemlidir. Akşam erken saatte uyuyamıyorsanız bunun neden olabileceğini ve alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Mesela, çok geç saatte kahve içmek rahat bir uyku uyumanıza engel olabilir. Gece atıştırmaları da uykuya dalmanızı ve kaliteli uyku uyumanızı zorlaştırır.

Duruşunuza dikkat edin

Günlük hayattaki koşuşturmalar, iş temposu duruşunuzu olumsuz etkiler. Araştırmalara göre duruşunuzun düzgün olması, omurilik sağlığı için önemli olmasının yanı sıra psikoloji için de son derece faydalıdır. Her zaman başınızı ve omuzlarınızı dik tutun. Böylece, daha pozitif ve mutlu bir kış geçirebilirsiniz.

Yüz estetiğinde en yeni trendleri istanbul travestileri belirliyor

Yüz estetiğinde en yeni trendleri istanbul travestileri belirliyor

İstanbul travestileri yüz estetiğinde en çok göz ve çevresine önem veriyor. Yüzün odak noktası olması nedeniyle yaşlanmanın ilk fark edildiği bölge olan gözlerdeki kırışıklık, çökme, torbalama ve morluk gibi şikayetlerde artık ileri teknoloji ürün ve uygulamalar ile uzun süreli doğal bir görünüm sağlanabiliyor.

IHA’nın haberine göre, Dr. Gizem Toktaş Geylani, kusursuz denebilecek bir güzelliğin imkansız olmadığını söyledi.

Neden olduğu kötü görüntü nedeniyle kişiye kendisini mutsuz hissettiren göz çevresindeki şikayetlerden kurtulmanın ipuçlarını veren Geylani, 30 yaş üzerinde pek çok kişinin, göz çevresinde kırışıklık, çökme, torbalanma veya morluktan şikayet ettiğini belirtti. Geylani, bu bölgenin anatomik yapısının çok özel olduğunu, yaşla beraber gözaltındaki fibröz bantlar gevşediği için “tear thought” denilen gözaltında genellikle çapraz bir oluk oluştuğunu ifade etti.

KOMBİNE UYGULAMALARLA DOĞAL SONUÇ

Bu bölgenin yenilenmesinde kombine uygulamaların çok önemli olduğuna işaret eden Dr. Gizem Toktaş Geylani, “Göz yaşı deformitesi için aminoasit, vitaminler gibi doğal içeriklerle kombine edilmiş hyaluronik asitle mezoterapi uygulamalarından iyi sonuçlar alınır. Koyu renkli halkalar kişiye stresli ve yorgun bir görünüm verir. Bu renk, cildin en ince olduğu bölgede kılcal damarların belirgin olmasından ve yaş artması ile hücresel alana geçen eritrositlerin birikmesine neden olur. Bu eritrositlerin yıkımı ile oluşan metabolitler bu renk oluşumunun nedenidir” dedi.

KÜR YAPILARAK RENK DÜZENLEMESİNDE İYİ SONUÇ

Geylani, Somon DNA içeren gençlik aşısı uygulamaları ile yılda bir kür yapılarak renk düzenlemesinde iyi sonuç alınabileceğini kaydederek, “Işık dolgusu uygulamalarında da gözyaşı oluğu çöküntüsü doldurulur. Uygulama, bu alanın daha taze ve parlak bir bakış olmasına neden olur. Plasma enerjisi ile yapılan uygulamalarla da göz kapağı düşüklüğü azaltılabilir” diye konuştu.

Gözler yüzün odak noktası olduğu için yaşlanmanın da ilk fark edildiği bölge olduğunu vurgulayan Dr. Gizem Toktaş Geylani, artık ileri teknoloji ürün ve uygulamalarla doğal görünümlü ve uzun süreli sonuçlar alınabildiğini kaydetti.

İstanbul travestileri hayatlarında her zaman aşka yer açıyor

İstanbul travestileri hayatlarında her zaman aşka yer açıyor

İstanbul travestileri birisine aşık olmak için anahtar şeylerden birinin karşılıklı samimiyet olduğunu bilir. Bir insanla güven bağı ve birliktelik oluşturmak, harika bir aşka ilerleyen, yoğun ve neredeyse büyülü duygulara yol açabilir.

Bilirsiniz ki bazen iki insanın arasındaki çekim aklın ve mantığın ötesinde olur. Ama hala bu kimyanın nasıl işlediğini anlamak için sayısız çalışmalar yapılıyor. İnsanları bir çift olmaya iten, aralarında aylar, yıllar ve hatta bir ömür süren duyguların oluşmasını sağlayan garip davranışları ve itkileri anlamaya ve açıklamaya çalışıyorlar.

İşte 1996 yılında New York’taki Stony Brook Üniversitesi’nin İnsanlar Arası İlişkiler Bölümü’nün sosyal psikologlarından biri olan Arthur Aronlaboratuvarında enteresan bir deney yaptı.

Amacı bir takım sorular kullanarak, iki yabancı arasında oluşan güçlü ve samimi bağın gerçekten nasıl işlediğine dair değişkenleri ortaya koymaktı. İlk başta Aron’un işi insanları birbirine aşık etmek değildi.

Amacı tamamen akademikti ve deneyini klinik bir laboratuvar ortamında gerçekleştirdi. Ancak Ocak 2015’te The New York Times, Mandy Len Catron adlı başka bir akademisyen tarafından yazılan başka bir makale aracılığı ile onun araştırmasını yayınladı.

Motivasyonu neydi? Catron’a göre, Profesör Aron’un iki insan arasındaki yakın bağın üzerine çalışmak için oluşturduğu 36 soru ile gerçekten aşık olmak mümkündü.

Catron onun çalışmasını tekrarladı ve sonuçların doğru olduğuna dair kanıtlar elde etti. Bugünkü makalenin ilginizi çekeceğine eminiz; bu yüzden bu soruların nasıl işlediğini anlamak için okumaya devam edin.

Bazı meseleleri açığa kavuşturarak başlayalım. Okumak üzere olduğunuz sorular oldukça samimi ve kişisel detaylara iniyor. Aslında, uzun süreli ilişkilerde olan insanların burada sorulan en azından birkaç soruyu düşünmeyi asla bırakmamış olmaları mümkündür.

Bu 36 soru üç set halinde ayrılabilir. Eğer bunu bir yabancı ile deneyecekseniz, yavaş gidin ve ilk seti sorarak durumun gidişatına bakın. Eğer rahatsızlık hissetmeye başlarsanız soruları sormayı bırakın.

Ama bir derece güven oluşmaya başladığını hissederseniz ve ilerlemek için rahatsanız, devam edin. Sadece bunun deneyimi de yeter. Söylemeliyiz ki; şu anda bir ilişki içindeyseniz bu testi yapmanız enteresan olabilir.

Yapmak bir saatten fazla sürebilecek olsa da, bunu yararlı bulacağınıza inanıyoruz. Bu, basit bir soru oyunu olmaktan oldukça uzaktır; her soru sizi irdeler, size derinden dokunur ve sizi evirip çevirir.

Korkularınız, kişisel ihtiyaçlarınız, eksiklikleriniz ve erdemleriniz ortaya çıkacaktır. Genelde bunlar sessizliğe bürünmüş veya saklanmış olabilir; ama aslında sizin kim olduğunuzu gösterirler.

Sizleri, aşık olmaya niyetiniz olmasa da bu soruların üstünden birisiyle geçmeye davet ediyoruz. Onlara cevap verdikçe size eşit olarak göreceğiniz, sizi tanıyacak ve anlayacak, ruhunuzun gözlerine yansıdığı birine içinizi açmış olacaksınız.

Duygularını ifade etmekten hoşlanan istanbul travestileri tercih sebebi oluyor

Yapılan araştırmada istanbul travestileri negatif duygularını adlandırırken beyin fMRI görüntülemesinden geçiyorlar. Katılımcılar hislerini adlandırdıklarında, üzgün hissediyorum, kızgın hissediyorum, endişeli hissediyorum gibi, beyinlerinin prefrontal korteks kısmı aktive oluyor ve duygu merkezi amigdala sakinleşiyor. Daha da ilginç olan, negatif hislerinizi bir başkası adlandırdığında da aynı sakinleştirici etki oluşuyor. Bu FBI ajanlarının rehinleri kurtarmak için pazarlık yaparken kullandıkları bir teknik.

Şartlar ne olursa olsun herkesin daha mutlu olmasını sağlayan şey şükretmek.

University of California Los Angeles’da nöroloji araştırmacısı Alex Korb düşüncelerin yarattığı duyguların beynin belli bölgelerini aktive ettiğini kanıtladı.

Şükretmek sanki depresyona karşı etkili bir ilaç almışsınız gibi beynin serotonin ve dopamin seviyesini arttırıyor.

En etkileyici olan bulgu şükretmenin hayatınızda pek çok şey yolunda olmasa bile aynı etkiyi yaratabilmesi. Tek yapmanız gereken bütün olumsuzluklar arasında şükredebileceğiniz birkaç şey bulup dikkatinizi kısa bir süre bunlara odaklamanız. Bu beyninizde kimyasal bir değişim başlatıyor ve mutlulukseviyeniz artıyor.

istanbul-travestileri-cozemedikleri-dugumleri-koparmayi-tercih-ediyor

İstanbul travestileri çözemedikleri düğümleri koparmayı tercih ediyor

Bir çok kişinin düzenli bir birlikteliği olmadığını varsayarsak kaçamak yaşanan ilişkilerin tercih sebeplerinin en başında çiftler arasında oluşan uyumsuzluklar ve tartışmaların olmamasıdır. Bazı küçük tartışmalar aşkınızı alevlendirirken , sürekli aynı konular üzerinden meydana gelen kavgalar birbirinize olan saygınızı yitirmenize sebep olur. İstanbul travestileri ilişkilerinde en çok tartışma yaratan konuların en önemlisinin sürekli aynı problemlerin aralarında polemik olmasına bağlıyor. Peki bu durum çözülmeyen bir düğüm olarak koparıp atılmalı mıdır  yoksa çözmek için çabalamak birşeyleri değiştirmeye yeterli midir ? Uğruna vazgeçemeyeceğiniz birşeyleriniz olduğu sürece savaşmak zorundasınız. İnsanın doğasında birşeyleri tek elinde tutma isteği var olduğundan bu hep böyle devam etmiştir. Ne zaman kaybetmenin kokusunu hissedersek o zaman birşeyleri yoluna koymaya çalışıyoruz. Belirli bir zaman sonra iş işten geçmiş oluyor ve maalesef ki acı son noktayı koyuyoruz.

Bilimsel olarak evli çiftlerin aynı hayatı paylaşıyor olması bu tarz tartışmaların artmasına sebep olduğunu söylüyor. İlişkilerin odak noktaları değiştikçe kavgalarda boyut değiştirip büyüyebiliyor. Seks odaklı ilişkilerde çiftler orgazm odaklı düşündükleri zaman tartışamaların genelinde kavgalar yatakta sona erebiliyor. Rutininde devam eden bir ilişkiniz var ise genel anlamda olağan konular üzerinden küçük tartışmalar yaşayıp , kıskançlık kaynaklı konuşmalarla sürekli birbirinizi sıkıyor olabilirsiniz. Çözemediğiniz konularda ses yükseltmek o an içinde bulunduğunuz ortamın atmosferine göre saman alevi gibi çabuk dinebilir yada aksine kavgalar bir diğerini doğurabilir. Anlamayı tercih etmek ise kavganın mutlu sona erişeceğinin mutlak kanıtıdır. Unutmayınız insanlar konuşarak herşeyi çözebilir

sisli-travestileri-iliskilerinde-kavganin-onemini-anlatiyor

Şişli travestileri ilişkilerinde kavganın önemini anlatıyor

Sürekli çatışmadan kaçınma kesinlikle uzun süreli bir ilişki kurmanın en iyi yolu değildir. Şişli travestileri tatlı kavgaların , çekişmelerin aşk hayatlarındaki tutkuyu artırdığını düşünüyor.Aksine, tartışırken aklınızdakileri açıkça söyleyebiliyorsanız, bu sevginizi başka bir seviyeye taşımaya hazır olduğunuzu gösterir.Gelecekte daha iyi sonuç almak için kavga etmenin tüm acısına ve rahatsızlığına dayanmaya hazır olduğunuz gerçeği, gerçek sevginizin bir işareti olabilir.

Başka bir deyişle, tartışmak, daha kararlı olduğunuz anlamına gelir.

– Kavga etmek, iletişiminizi kolaylaştırır

İlişkinize güven vermek için sessiz kalmamalısınız. Aksine, eşinize açık bir zihinle yaklaşmanız, eylemlerinizin sorumluluğunu üstlenmeniz ve birbirinizi dikkatle dinlemeniz gerekir.

– Kavga etmek bağlantınızı güçlendirir

Eşinizle tartıştığınızda, kazanmanız veya kaybetmeniz önemli değil. En değerli şey, kendiniz hakkında birbiriniz hakkında bir şeyler öğreniyor olmanızdır.

-Kavga etmek küskünlüğünüzü hafifletebilir

Sizin için önemli olan şeyler söz konusu olduğunda dayanağınızda durmamak, eşinizin istediği her şeye sahip olabileceğini düşünmesini sağlayabilir. Bu sağlıksız bir yoldur. Bu yüzden tartışarak bazı şeyleri çözmek, aradaki küslüğü hafifletecektir.

-Kavga etmek tutkunuzu ortaya koyar

Bazı çiftler büyük tartışmalar yaşadığında hormon seviyeleri yükselir. Fakat bilinçaltında bu insanlar kavga ederken tutkularının derecesini bilirler.

seks-yaparak-spor-aliskanligi-edinen-istanbul-travestileri-ilgi-cekiyor

Seks yaparak spor alışkanlığı edinen istanbul travestileri ilgi çekiyor

Fiziksel aktiviteler ve spor hayatımızın olmazsa olmazlarının en başında geliyor. İstanbul travestileri seks yapmanın sporla birebir alakalı olduğunu hatta yarışabileceğini düşünüyor.Çeşitli araştırmalar seksin sadece zevk veren bir deneyim değil sağlık açısından egzersizlerle bile karşılaştırılabilecek faydaları olduğunu gösteriyor. Hatta seks ve egzersize verilen fizyolojik tepkiler oldukça benzer.

Cinsel ilişki sırasında kalp ritmi ve kan basında yükselme görülüyor ki bu durum egzersizler için de geçerli. Araştırmacılar cinsel aktivitenin, maksimum egzersizin %75’ine kadar fizyolojik stres yarattığını ortaya çıkardılar. Bunun yanında fizyolojik stres derecelerinin kesintili olduğunu da bulmuşlar.

Ortalama cinsel ilişki süresinin (33 dakika) çoğunluğu düşük stres düzeyinde geçiyor.
Yakın zamanda Kanadalı bir çift yaptıkları çalışmada seks ile harcanan enerjiyi baz aldıklarında cinsel ilişkinin orta derece egzersizlere (tempolu yürümek gibi) denk geldiğini tespit etmişler.