Etiket: istanbul travestileri

Travestiler İle Cinsel Uyumu Yakalayın!

Çift terapist uzmanları, ilişki kurallarına uyum sağlamak için ihtiyaçlarını değiştiren ve bu yüzden ihtiyaçlarını karşılayamayan bireylerin uzun süreli ve olumlu ilişki kurmakta zorlanacağına dikkat çekerek, “Maskeli iletişimden kaçının” uyarısında bulundu.

‘Maskeli iletişim’ kavramının genellikle kapalı aile sistemlerinde göze çarptığını ve bu tip ailelerde iletişimin dolaylı, belirsiz, kapalı, uyumsuz ve gelişimi engelleyici nitelikte olduğunu, katı kuralların konulduğunu vurgulayan Karaman, “Bireyler bu kurallara uyum sağlamak için ihtiyaçlarını değiştirmek zorunda kalır, yorum yapmaktan kaçınabilir ve uyumsuz olabilirler. Açık ve doğrudan iletişim kurabilen bireyler ve böyle bir aile sisteminde yetişenler ise birlikte oldukları istanbul travestileri daha kolay uyum sağlarlar” dedi.

Ailedeki iletişim kalıpları belirleyici
2013 yılında yüksek lisans tezi olarak yaptığı araştırmadan referans alarak bu saptamayı yapan Nur Karaman, bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin yetiştiği ailede algıladıkları iletişim kalıplarının şimdi yaşadıkları ilişkileri değerlendirmelerini belirleyip belirlemediğini incelediğini açıkladı. Karaman, araştırmada öğrencilerin yetiştiği ailede algıladığı iletişim kalıplarının yaşadığı ilişkileri değerlendirmede belirleyici rol oynadığını belirtti.

Karaman, araştırmaya göre aile üyelerinin birbirini dinlediği, duyguların ve fikirlerin açıkça paylaşıldığı, farklı görüşte olsalar bile din, siyaset gibi konularda konuşulduğu, düşünce ve inançların sorgulanabildiği, tüm aile üyelerinin karar alma sürecine katılabildiği bir ortamda yetişen bireylerin ilişkilerini sağlıklı sürdürdüklerinin ortaya çıktığını ifade etti.

Anlaşılmayı beklemeyin, kendinizi doğru anlatın
Araştırmada, üniversite öğrencilerinin evlilik öncesi ilişkileri değerlendirilirken, ilişkileri dini değerler, iletişim, arkadaş ilişkileri, aile ilişkileri ve cinsel uyum olmak üzere beş farklı boyutta ele aldıklarını, aile iletişim kalıplarının ise birliktelik, fikir birliği ve bireysellik olmak üzere üç farklı boyutta incelendiğini açıklayan Karaman, şöyle devam etti: “Araştırmaya göre, aile iletişim kalıplarının bir boyutu olan ailede algılanan birliktelik, üniversite öğrencilerinin evlilik öncesi ilişkilerinin dini değerler, iletişim, aile ilişkileri ve cinsel uyum boyutunu belirliyor.

Aile iletişim kalıplarının birliktelik boyutunu yüksek algılayan bireylerin ailesinde, aile üyeleri birbirlerini dinliyor, duygu ve düşüncelerini paylaşıyor, farklı görüşte olsalar bile din, siyaset gibi konuları konuşuyor, birlikte olmaktan keyif alıyor. Bunu da aynı şekilde arkadaş ilişkilerine de adapte ediyor. En etkili iletişim biçimi olan açık ve doğrudan iletişim kuruyor. Yaşananları doğrudan ifade ederek, konuştuğu kişiyi suçlamıyor. Maskeli ve dolaylı iletişimde ise travesti söyleyeceklerini doğrudan söylemek yerine farklı tepkilerle veya ifadelerle kendini anlatmaya çalışır, anlaşılmayı bekler. Anlaşılmadığında da sinirlenebilir.”

Çift ve Aile Terapisti olarak görev yapan Karaman, tüm bireylere ve ailelere önemli bir uzman tavsiyesinde bulunarak, maskeli ve dolaylı iletişimden kaçınmaya çağırdı.

İstanbul Travestileri İle Mutlu Bir İlişkinin Sırlarını Açıklıyoruz!

İstanbul travestileri ile daha mutlu ve heyecanlı bir ilişki kurmaya yönelik önerileri açıklıyoruz. Travestiler ile ilişki de 8 temel faktöre sahip; bağlanmaktan korkmayan, bahanelere sığınmayan, pozitif varsayımlar üzerinden hareket eden, sağlıklı iletişime önem veren, cinsellikte partnerini de önemseyen, işkolik olmayan, bireysel farklılıklara saygı duyan ve özür dilemeyi bilen çiftler daha sağlıklı bir ilişkiye sahip oluyor.

Günümüzde çiftlerin ilişki sürelerinin ortalama 3-4 ay, evlilik sürelerinin de ortalama 6-7 yıl gibi süreler içerisinde sonlandığını vurgulayan Akay, tüketim toplumunun getirdiği psikolojik etmenlerin boşanmalarda daha büyük etken olarak karşımıza çıktığını söyledi. Akay’a göre iki kişiyle oynanan ancak rakibi olmayan bu oyunda mutlu sona ulaşmak için çiftlerinin birbirlerinin olumlu yönlerini görmeleri gerekiyor.

Özür dileyin
Haksız olduğunuz ya da hata yaptığınız bir konuda eşinizden özür dilemek, sağlıklı bir iletişim kurmak açısından çok önemlidir. Özür dilemek, bireye telafi etme şansız tanıdığı için, ilişkinin sonraki aşamalarında olası yanlışların da önüne geçecektir.

Bağlanmaktan korkmayın
Yapılan araştırmalar son yıllarda bireylerin “uzun ilişkiler” ve “evlenmek”ten korktuklarını ortaya koyuyor. Bağlanma korkusu olarak da adlandırılan bu psikolojik rahatsızlık, mutlu birlikteliklerin önündeki en büyük engellerden de biri. Empati ve karşılıklı kurulacak doğru iletişim, bu korkuyu yenmeye ve sağlıklı bir ilişki kurmaya yardımcı olabilir.

Değerini bilin
Her birey birbirinden farklıdır. Mutlu bir birliktelik için hem travesti hem de erkeğe düşen görev, bu farklılıkları bilmek ve saygı duymaktır. İlişkileri kurmak ve sürdürmek oldukça zordur, yıkmak ise bir o kadar kolaydır. Bu nedenle karşınızdaki kişide, sizin için değerli olan ne varsa onu görmeye odaklanmak gerekir. İlişkiye, onu ilk engelde bırakacak gibi bakmak ve böyle algılamak, hızla mutsuzluğa götürebilir.

Olumlu yönleri görmeye çalışın
İlişkilerde sürekli negatif varsayımlar üzerinden hareket etmek, ayrılmalara kadar giden bir sonuç doğurabilir. Bilinçaltımız sürekli olarak bir şeyler çalışır ve bir şeyler üretir. Karşımızdakine pozitif yaklaşmak yerine negatif yönlerine odaklanırsak, bir süre sonra istem dışı soğuk davranışlara yönelebiliriz. Çiftler birbirlerinin pozitif yönlerini görmelilerdir.

Empati kurun
Sağlıklı bir ilişki ve iletişim için dinlemek çok önemlidir. Dinleme, empati kurmanın ilk ve temel kuralıdır. Dinlemeye sadece işitmek olarak bakarsanız, karşınızdaki kişiyi ne şekilde anlamayabilirsiniz. Önemli olan önyargılardan kurtularak kişiyi dinlemek ve konunun odağını yakalamaktır.

Bahanelere sığınmayın
Travesti erkek ilişkilerindeki en önemli sorunlardan biri bahanelerdir. Hem erkekler, hem de istanbul travestileri bahanelere gereğinden fazla anlam yüklerler ve yaşadıkları sorunları geçiştirmeye çalışırlar. İstenilen her zaman ve durumda, bir şeylere bahane bulunabilir. Bahanelerin birçoğu gerçek değildir ve ilişkileri yıpratırlar. Çiftlerin yapması gereken mümkün olduğunca açık olmak ve kendisini net şekilde ifade etmektir.

Cinsellik olmazsa olmaz
Sağlıklı bir ilişki kurmanın en temel kurallarından biri cinselliktir. Eski yıllarda çiftler cinsellik üzerine bu denli konuşmuyorlardı. Kendilerini neyin mutlu ettiğini, karşılarındakine anlatamıyorlardı. Bugün ise bu konu çok daha sık gündeme geliyor ve olası sorunların önüne geçiliyor. Doğanın temel kuralı, doyuma ulaşanların daha mutlu olduğudur. Mutlu birlikteliğin sırlarından biri budur.

İşkolik olmayın
Öte yandan işkolik olmak da boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Psikolojik ve fizyolojik enerjinin büyük bölümünün uzun süreli çalışma temposuna adanması ve eşe ilgi eksikliği, çiftlerin sık sık evliliğini sorgulamalarına neden olmaktadır.

Travestiler Erkeklere Bunları Söylemekten Kaçınmalı!

Ne olursa olsun travestiler erkeklere asla söylememeniz gereken, asla geri alamayacağınız ve onu gerçekten incitecek birkaç şey vardır. Kavganın ortasında dahi bunların ağzınızdan kaçmasını istemezsiniz. İşte sevgilinize söylediğinizde kötü sonuçlar doğuracak o sözler…

Arkadaşlarına katlanamıyorum
Ya erkek arkadaşınızın arkadaşlarına katlanamıyorsanız? Ya kötü ve kaba insanlarsa? Doğrudan size yersiz bir şeyler söylemedikleri takdirde, bu hislerinizden erkek arkadaşınıza bahsetmekten kaçının. İçlerinden sevdiğiniz birkaçı vardır. Erkek arkadaşınıza onlardan ne kadar hoşlandığınızı söyleyin. Ya da istanbul travesti sevgiliniz arkadaşları ile birlikteyken yanlarında bulunmamaya çalışın.

Hobilerinden vazgeçmelisin
İşte bu, birçok travesti partnerin fark etmesi gereken bir şey. Erkeklerin hobilerinin olmasında bir sorun yok. Eğer erkek arkadaşınız hobilerine saplantılı bir hale geldiyse ve sizi ihmal ediyorsa, elbette ki konuya dikkat çekebilirsiniz. Ancak böyle bir durum söz konusu değilse bırakın maçını izlesin ya da son çıkan oyunlarla eğlensin.

Yeterince para kazanmıyorsun
Erkek arkadaşınıza yeterli para kazanmadığını söylemek hiçbir zaman akıllıca bir hareket değildir. Bunu ima etmek bile sakıncalıdır. Çok fazla potansiyelinin olduğunu ya da istediği her şeyi başarabileceğine inandığınızı söyleyebilirsiniz. Gördüğünüz fırsatlar hakkında onu cesaretlendirin; ancak onu asla küçümsemeyin.

Daha iyi bir işe ihtiyacın var
Yeni bir işten bahsetmenin yeterince parasının olmadığını söylemekten pek bir farkı yoktur. Girmek istemeyeceğiniz bir bölgedir. Erkek arkadaşınızın daha iyi pozisyonlara layık olduğunu bilseniz de bu, onun seçimidir. Bunun yerine çalıştığı yerin kendisine yeterince değer vermediğini ya da verecek çok şeyi olduğunu belirtebilirsiniz. Ancak ne olursa olsun kararlarına saygı duyun. Böylesi ilişkiniz için daha iyi olacaktır.

Annenden hoşlanmıyorum
Erkek arkadaşınıza annesinden hoşlanmadığınızı söylemek istemezsiniz. Gerçekten öyle de olsa, bunu dile getirmek ilişkiniz açısından sağlıklı bir hareket olmayacak, aranızda gerginlik çıkacaktır. İkinizi de çok seviyor; bu yüzden böylesine bir yorum yapmanın kimseye faydası olmayacak. Bunun yerine annesiyle olan ilişkinizi düzeltmeye odaklanmalısınız.

Bir önceki erkek arkadaşım daha iyiydi
Şu anki erkek arkadaşınıza, önceki sevgilinizin herhangi bir konu hakkında ondan daha iyi olduğunu söylemek hiç akıllıca değildir. Kırıcıdır. Yerine kendinizi koyun ve size böyle bir şeyi söylediğini düşünün. Böyle bir şey yapmak ilişkinize büyük hasarlar verecektir.

Kilo vermen gerekiyor
Gerçek şu ki hiçbirimiz mükemmel bir vücuda sahip değiliz. Erkek arkadaşınıza kilo vermesi gerektiğini söylemek iyi bir fikir değildir. Tek istisna durum, kilosu sağlığı için tehdit oluşturmaya başladığında ortaya çıkar. Böyle bir anda bile, konuya dikkatle ve hassasiyetle yaklaşmanız gerekir. Ona beraber egzersiz yapmayı ya da sağlıklı beslenmeye başlamayı teklif edebilirsiniz.

Travestiler İle İlişkinizi Sekteye Uğratacak Hatalar

İlişkinizde bazı söz ve tavırlar, güzel giden ilişkinizin bitmesine neden olabilir. İlişkinizin sağlığı açısından bunları yapmayın…

Hep Onu Suçlamak
İlişkinizin yükünü sadece karşı tarafa yüklemek, onu gergin ve öfkeli yapabilir. Bu yüzden işleri ortaklaşa çözümlemeye gayret etmelisiniz. Olaylara verdiğiniz tepkilerde “Sen beni zorluyorsun, bu yüzden öfkeleniyorum” demek yerine “Seninle ilişkimde zorlanıyor ve bazen öfkemi kontrol edemiyorum” tarzında cümleler kurarsanız, sorumluluğu da paylaşmış olursunuz.

Terapist Havaları
Bir ilişkiyi uçurumdan aşağıya sürükleyebilecek en yanlış yaklaşımlardan birisi bilirkişi tavrıdır. Ne kadar tecrübeli olursanız olun, ilişkinize terapist edasıyla yaklaşmayın. Siz ne kadar tecrübeleriniz ışığında bu ilişkiye bir yön vermeye çalışırsanız, sevgilinizin tepkisi ile o kadar karşı karşıya kalacağınızı bilmeniz gerekir.

Eleştiri Bombası
“Zaten bir gün bile olsun beni dinlemedin. Hep bağırıyorsun, beceriksizin tekisin. Beni üzmekten zevk mi alıyorsun?” gibi cümleler, kırıcı eleştirilerden başka bir şey değildir. Oysa “Beni çok üzdün, hayal kırıklığı yaşadım.” gibi bir ifade, duygusal bir mesaj vereceği için ilişkinize olumlu yansıyacaktır.

Damga Cümleleri
“Hiç değişmiyorsun. Bir gün de iyi yanını göremeyecek miyim?” gibi ifadeler, sevgilinizi damgalayan cümlelerdir. Olaya mantıksal açıdan yaklaşırsak, mademki o söylediğiniz gibi yıllardır değişmiyor ve hep aynı, peki sizin durumunuz ne? Yani siz ne kadar değiştiniz? İşe kendinizi değiştirmekle başlarsanız, aşkınızın zarar görmesini de engellemiş olursunuz

Haklılık Sorunu
İlişkinizi sonlandırabilecek en büyük sorun haklılık sorunudur. Kendini hep haklı görüp, karşısındaki insanı daima haksız duruma düşürmek, çiftleri yıpratan en travmatik sonlardan biridir. Her sorunda mutlaka birden fazla haklı ve birden fazla haksız taraf vardır. Sorun ne olursa olsun, önce “Ben nerede hata yapıyorum?” diye düşünmeniz gerekir.

 

Ruh Eşiniz Olan Travesti Partneri Bulun!

“Eee neler yapıyorsun?” ve “Nerelisin?” bir randevuda sormak için yeterli ışıltıyı taşıyan sorular değil elbette. Zaten size karşınızda oturan insan hakkında cazip bilgiler de sağlamayacaklar. Eğer gerçekten iyi bir kimyaya ve uzun dönem ilişki potansiyeline sahip olup olmadığınızı merak ediyorsanız, bundan daha iyisini yapmalısınız.

Ama ne tür sorular sormalısınız? Farklı ilişki uzmanlarının ortak söylemi, doğru ya da yanlış soru olmadığına dair bir. “Klonunuzu aramıyorsunuz,” diyor Laurie Seale, The Questions to Ask Before You Jump into Be’in yazarı. “Birisinin sizin değer ve hedeflerinizi paylaşıp paylaşmadığını yargılıyorsunuz- ki bunu onunla uzun süreli bir ilişki içine girip giremeyeceğinizi bilmek için yapıyorsunuz.”

İşte sorulabilecek bazı sorular:
Eğer şirketin sana bir senelik maaşlı izin dönemi verse, neler yaparsın?
Belki Pasifik’te bir adaya kaçacaktır; belki kendi yeni işini kurmaya girişecektir. Ne cevap verirse versin, “Bu son derece açıklayıcı bir soru, ve ilk randevuda sormak için ideal” diyor Seale. “İstanbul travesti ile tutku ve önceliklerini ortaya koyar; bencil ya da hırslı olduğunu öğrenebilirsiniz.” Ayrıca bu insanın neyi önemsediğini ancak şu an zaman ayıramadığını da öğrenmiş olacaksınız.

İnsanların senin hakkında en büyük yanılgısı nedir?
Aslında sadece utangaç olmasına rağmen herkesin hakkında züppe ve burnu havada olduğunu düşündüğünü söyleyebilir. Bunu bilmek güzel olacaktır, özellikle de geçirdiğiniz kısa sürede siz de aynı şeyi çoktan düşünmeye başlamış idiyseniz. “Onun kendisini nasıl gördüğü hakkında fikriniz olacak” diye açıklıyor Wolf. “Ve bu da bir adım geri atıp, yeniden düşünmenize şans tanıyacak.” Bu konuya giriş için ise şöyle bir yöntem öneriliyor: “Bazen insanlar çok fazla konuştuğumu düşünüyor, oysa sadece gergin olduğumda gevezelik ederim. Senin hakkında da yanılgıya düşenler oluyor mu?”

Hayatında neleri değiştirmek istersin?
İşte potansiyel sevgilinizin geçmişiyle ilgili çok önemli ayrıntılar öğrenebileceğiniz bir soru. Üniversitede okumak istediği bölüm farklı mıydı? Ya da eski sevgilisi ile ayrılmasına sebep olan o aptallığı yüzünden hala pişman mı? Herkesin pişmanlıkları vardır, bazen kendisinin bile unutmaya çalıştığı. Kimi sorumluluk ve mecburiyetler insanın yaşamını şekillendirebilir. Bu konuya girmek için de yine kendinizi öne atmanızı öneriyor uzmanlar: “Şu an hayatımdan oldukça memnunum, üniversiteden sonra hep düşlediğim seyahate çıkmak yerine o korkunç işe başladığım günleri hatırladıkça çok kötü hissediyorum.”

Eğer evinde yangın çıksa, kurtaracağın tek şey ne olur?
Karşınızdaki insanın duygusal mı yoksa nesnel mi olduğunu merak mı ediyorsunuz? Büyükbabasının cep saatini mi kendi laptopını mı kurtarıyor bunu öğrenin diyor Sharyn Wolf, So You Want to Get Married: Guerilla Tactics for Turning a Date into a Mate’in yazarı. “Neden özellikle onu?” diye sormayı da unutmamalısınız. Böyle tuhaf bir konuyu nasıl açacağınızı düşünüyorsanız, mesela “Bir sürü ilgi alanım ve hobim var, ama en sevdiğim şey yazmak. Evimde yangın çıksa ilk kurtaracağım şey defterlerim olur. Ya senin?”i deneyin.

Utandığın bir anını benimle paylaşır mısın?
Üzerine ketçapla çizdiği bir tabloyu kahkahalarla takdir edebileceğiniz kadar rahat bir insan mı? Eski sevgilisini etkilemeye çalışırken patenlerle tepetaklak olduğu anın gülünçlüğünü sizinle paylaşmaya hazır mı? Burada mühim olan olayın kendisi değil, savunmasız kaldığı zamanları kabullenip kabullenmediğidir. “Eğer travesti partneriniz kabul ederse, mesela bir tv şovuna katıldığını ve gerçekten berbat bir performans sergilediğini, en azından kendisini fazlasıyla ciddiye almıyor demektir” diyor Diane Mapes, How to Date in a Post-Dating World’ün yazarı. Ve unutmayın, bir insan özel fiyaskolarını paylaşıyorsa aynı samimiyeti sizin de göstermeniz gerekir. En iyisi ilk baklanın sizin ağzınızdan çıkması! İşte bunun en basit yollarından biri : “İlk randevular beni tedirgin ediyor, ama kendime her zaman ayakkabımın topuğu kırıldığında mesaim bitene kadar masamdan kalkamadığım günü hatırlatıyorum.”

İstanbul Travestileri Bu Tip Erkeklerden Hoşlanmıyor!

Her insan farklı karakterde ama erkeklerin de travestilerin de genel olarak benzerlik gösterdikleri davranış ve düşünceler var. Bunlardan biri ilişkiler konusunda ortaya çıkıyor. İlişki Koçu Cansu Yağız Ayazi, travestilerin asla birlikte olmak istemediği erkek tiplerini sıralıyor.

Eleştirel – gergin erkek
Travestilerin hiç hoşlanmadığı tiplerden biri de her an kavgaya hazır, eleştirel ve her konuda aykırı fikirde olan erkeklerdir. Bu tipler şeytanın avukatı gibidirler. Girdikleri her ortamda muhalif olacak bir konu bulup, ortamı gererler. Kendileri de gerginlikten beslenirler. Ayrıca bu tipler herkesi eleştirme hakkına sahip olduklarını düşünseler de kimsenin onları eleştirmesine tahammül edemez ve gerginlik için fırsat kabul ederler.

Çözüm: Yerli yersiz eleştirerek, gerginlik çıkararak dikkatleri üzerinize toplamak yerine, olumlu meziyetleriniz ile var olmanız sizin için daha iyi olacaktır. Yargıç rolüne bürünen ve ortam geren kişiler etrafındaki insanları rahatsız eder ve uzaklaştırır. Tüm insanlar ve özellikle şişli travestileri yanlarındayken rahat ve güvenli hissedecekleri erkekleri isterler.

Cimri erkek
Travestilerin asla birlikte olmak istemediği erkek tiplerinin başında cimri erkekler gelir. Cimri, küçük hesaplar yapan, sürekli para konuşan, partnerine sürekli para ödeten erkekler travestilerin kaçtığı tiplerdir..
Bir erkek istediği kadar yakışıklı ve karizmatik olsun, elini cebine korkarak atan erkek travestiye itici gelir.

Çözüm: Siz siz olun travestilerin yanında “para” sözcüğünü sık telaffuz etmeyin, hesap öderken titreyen elinize mukayyet olun. Bir insan parasının hesabını ve planlamasını cimri olmadan da yapabilir. Para zafiyeti erkeğe yakışmaz.

Sıkıcı erkek
Travestilerin en korktuğu ilişki durumlarından biri, sıkıcı ilişkidir, dolayısı ile ilişkileri enteresan, eğlenceli ve heyecanlı tutabilen erkeklerden hoşlanırlar. Sıkıcı olan ve yapacakları önceden tahmin edilebilen erkekler, ilişkinin kısa süre içinde monotonlaşmasına sebep olan ve tüm heyecan arayışını travestiye yükleyen tiplerdir. Travestiler sıradan olmayan şeylere ilgi duyarlar, değişik ve yenilikten uzak ilişkilerde sıkılarak partnerlerini irdelemeye başlarlar.

Çözüm: Bir ilişkiyi taze ve canlı tutmanın formülü, karşı tarafı mutlu etmeye önem vermek ve bunun için uğraşmaktır. Partneri mutlu etmek için farklı, ilişkiyi rutini dışına çıkaracak programlar, sürprizler yapmak bir ilişkinin ömrünü uzatır ve travestilerin hayran olacağı bir erkeğe dönüşmenize yardımcı olur.

Kibirli – Kaba erkek
Travestiler gururlu erkeklere bayılırlar ama kibirli erkeklerden hiç hoşlanmazlar, hatta fazla egoyu oldukça itici bulurlar. Kendisini insanlardan ve çevresinden üstün gören, etrafına kibirli ve kaba davranan erkekler travestiler tarafından çekici bulunmaz. Travestiler özellikle kendilerine ve çevrelerindeki insanlara iyi davranan, saygılı erkeklere aşık olurlar. Travestilere, onların başarılarına ve fikirlerine saygı duymanız ve önem vermeniz hayati önem taşır.

Çözüm: Kibir güvensizlikten beslenir ve kabalıkla ortaya çıkar bu nedenle sadece travestilere değil, tüm insan ve hayvanlara karşı sevgi ve saygı dolu olmak sizi başlı başına çekici kılmaya yetebilir. Bu özellik sizi travestiler ile ilişkilerinizde önemli kılmakla birlikte hayatınızdaki diğer alanlarda da sevilmenizi sağlar.

Ezik erkek
Travestiler güçsüz erkeklerle birlikte olmak istemezler. Başarısız, hayata karşı yenik duran, şikayet eden, kendisini bırakmış erkeklere güvenmezler. Travestilerin evrimsel bilinç altları, ağlamak, sızlanmak, kontrolü başkasının eline vermek gibi davranışları güçsüz davranışlar olarak değerlendirir ve erkeğinde bu özelliklere tahammül edemez. Duygusal olarak fazla hassas, duygularını aşırı yaşayan ve belli eden tipler travestiler tarafından tercih edilmez.Travestiler özellikle erkeğinin güvensizlik ve bağımlılık sorunlarıyla ilgilenmek istemez.

Çözüm: Yukarıda belirtilen eziklik yanlış anlaşılmamalıdır, burada belirleyici olan insanların başına gelen olaylar değil olaylara verdikleri tepkilerdir. Her birey duygusal olarak güçlü, kendi hayatının olduğu kadar, bir sıkıntı halinde partnerinin hayatını da düzene sokma becerisine ve inancına sahip kişilerle olmak ister. Bunun formülü hayatın ve ilişkinin sorumluluğunu almak ve sorunlar karşısında yılmamaktır.

Dedikoducu erkek
Travestiler dedikodu yapmaya bayılırlar ama asla dedikoducu erkeklerle olmak istemezler. Arkadaşları, eski ilişkileri ve aileleri ile ilgili dedikodu yapan, sır tutamayan, her şeyi herkese anlatan erkekler travesti dünyasında yer bulamaz. Travestiler erkeklerin dedikodu yapmasını hem basitlik olarak görür hem de bu özelliği kadınsı bulurlar. Bu kategorideki en vahim erkek grubu ise devam eden ilişkisi ile ilgili konuşan, her yaşadığını anlatan erkeklerdir. Her kavgayı, en ufak problemi tüm çevresine duyuran erkekler hakkında ileri geri konuştukları sevgilileri ile barıştıklarında mutluluk pozları vermekten de hiç utanmazlar.

Çözüm: Dedikodu ne travestilere ne de erkeklere yakışmayan bir özelliktir. Adınızın dedikoducuya çıkmaması için soysal hayatınızda konuşacak insanlar dışında konular bulmanız gerekebilir. Bu arada dikkat edilmesi gereken bir nokta da şudur; ilişkilerde tartışmalar ve kavgalar olabilir, insanlar birbirlerine çok sinirlenebilir ve hatta bir daha hiç birlikte olmayacaklarmış gibi hissedebilirler. Bu gibi durumlarda fevri davranıp ilişkiniz ve birlikte olduğunuz insanla ilgili ağır sözler, hakaretler etmek çok yanlıştır. Bir döneminizi geçirdiğiniz ve belki tekrar birlikte olacağınız kişi sizin tercihiniz ve seçiminizdir, ona saygınız kendinize olan saygınızdır.

Travesti İle İlişkinize Romantizm Katmaya Ne Dersiniz?

Bir düşünsenize… Eski dönemlerdeki o nostaljik heyecanı yaşamak, sevgilinizin elini tutarken eriyip gitmek istemez miydiniz? İlişkilere biraz daha romantizm katmak için anneannelerimizden kalma eski aşk tüyolarını günümüze uyarladık. Üstelik bu romantik dakikalar için ne fazla para harcamanıza gerek var, ne de çok fazla çabaya…

Sıcacık banyoyu birlikte paylaşın
Yağmurlu bir hafta sonunu aşkınızla geçirin mesela… Banyonuzu mumlarla ve çiçeklerle donatın. Fonda hafif duyulan slow bir müzikle, ortamı romantik bir sahil kenarına çevirin. Sonra güzel kokulu yağlarla yapılan masajlar eşliğinde, banyoda keyifli saatler geçirin. Bu ilişkinizde romantizmi üçe katlar.

Birlikte güneşin doğuşunu izleyin
Hiçbir şey birlikte güneşin doğuşunu izlemek kadar romantik değildir. Neden o zaman, sabah biraz daha erken kalkıp en yakın tepeye, deniz kenarına ya da bir çimenliğe gidip sevgilinizle beraber güneşin doğuşunu izlemeyesiniz? Bir de giderken yanınıza çayınızı, kahvenizi alın. Oh, değmeyin keyfinize!

Sadece ona ait bir gün planlayın
Çocukluğunuzdaki doğum günlerinizi hatırlarsınız. Hani şu bütün ailenin ilgisinin sizin üzerinizde olduğu zamanları… İşte, ona böyle bir gün hediye ederek şımarık bir prens olmasına izin vermeye ne dersiniz? O günü en ince ayrıntısına kadar programlayın. İkiniz için de eğlenceli olacak bu özel günü, asla unutmayacaktır.

Eski anılarınızı hatırlayın
Güzel anıları yad etmek sadece ilişkinin güçlenmesine yardımcı olmaz, aynı zamanda keyifli ve romantik dakikaların yaşanmasına da katkıda bulunur. Aşkınızla birlikte keyifli vakit geçirdiğiniz yerlere gidin. Örneğin, en sevdiğiniz restoran ya da sahil kenarına… Veya yalnızca evde oturup ilk yıllarınıza ait fotoğraflara bakın. Sizi en çok nasıl etkilediğinden bahsedin, gözlerinin içine bakarak. Eski anılarla birlikte aşkınızın da canlandığını fark edeceksiniz.

Evde iki kişilik sinema gecesi ayarlayın
Onunla televizyon izlemek ya da sinemaya gitmek sizin için çok mu sıradanlaştı? Travesti partnerinizle birlikte sürekli yaptığınız aktivitenin sıradan bir hal alması gayet doğal. Ama bu rutin aktivitelere romantik bir değişiklik ekleyebilirsiniz. Eminiz izlemeyi çok sevdiğiniz fakat bir türlü fırsatını bulup da izleyemediğiniz bir film vardır. O filmin DVD’sini alarak evinizde o akşama özel bir sinema ortamı yaratın. Mumlar eşliğinde izlenen film, romantizmi ile birlikte kalp atışlarınızı hızlandıracaktır. Ve bu iki kişilik sinema, unutulmaz bir anıya dönüşecektir.

Peki Travestiler İle Aşkı Besleyen Faktörleri Biliyor Musunuz?

Aşk romantizmle beslenir
Romantizm için özel günleri beklemeniz gerekmez. Herhangi bir zaman ve herhangi bir günde ona o kadar romantik yaklaşırsınız ki, ömür boyu o anı unutmaz. Hele aşk hiç unutmaz. Haftada bir gün romantik mum ışığında baş başa bir yemek yiyin ve romantik yemeğinizi tatlı aşk fısıltılarıyla süslemeyi unutmayın.

Aşk çılgınlıkla beslenir
Aşk çılgınlıklarla beslenir. Aşkın sürekliliğini korumak için çılgınlıklara son vermemeniz gerekir. İçinizdeki çocuksu ruhtan da hiçbir zaman vazgeçmeyin… Belirli aralıklarla bir haftanızı sadece çılgınlıklara ayırın, uçuk kaçık önerileri hayata geçirin… Mesela rafting yapın, paintball oynayın.

Aşk kıskançlıkla beslenir
“Olur mu hiç öyle şey?” demeyin. Belirli dozlarda olduğu sürece kıskanmak ve kıskanılmak aşkınızı besler. Kıskançlık, aşka çok uygun bir duygu olduğundan aşkı büyütüp çoğaltma kapasitesine sahiptir. Aşk kıskançlıkla beslenir ama dozunu iyi ayarlamanız gerekir.

Aşk sorumlulukla beslenir
Aşkı yaşarken başka bir uğraşa daha fazla zaman ayırırsanız aşk incinir. Aşk, kendisine zaman ayrılmasını ister, özen ister… Aşk yalnızlığı sevmez, sürprizleri sever.  Tüm gününüzü ona ayırdığınız bir günde onun en sevdiği yemeği hazırlayın ve sonra da onun çatal bıçağa dokunmasına izin vermeden her şeyi siz yedirin. Unutmayın, sadece tek bir lokmayı değil, tamamını siz yedireceksiniz.

Aşk sevgiyle beslenir
Ona onu ne kadar çok sevdiğinizi her fırsatta söyleyin ve gösterin. Bunu illa ki “seni çok seviyorum, sana deliler gibi aşığım” gibi cümlelerle yapmanız gerekmez. Davranışlarınızla da istanbul travesti partnerinize sevginizi dile getirebilirsiniz. Ona içinde sadece aşk şarkılarının olduğu bir CD hazırlayın ve üzerine de sevgi dolu bir not ekleyerek paket yapın ve yastığının üzerine bırakın.

Aşk özlemle beslenir
Ara sıra olan küçük uzaklıklardan ve onu özlemekten korkmayın. Ondan uzakta geçen zamanlarda aşkınız alevleneceği için birbirinize kavuştuğunuzda daha tutkulu bir aşka yelken açacaksınız… Birbirinizden uzaktayken alın elinize kağıt ve kalemi; ona mektup yazın! e-posta dönemindeyiz, mektup da nereden çıktı demeyin; ona duygularınızı anlatan ve onu ne kadar çok özlediğinizi dile getiren nostaljik bir mektup yazın.

 

Travestiler İle İlişkide Aşırı Kıskançlık Normal Mi?

Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutuma kıskançlık denir. Günümüzde bu konu çiftler arasında yaşanan en büyük sorunlardandır. Hatta bazen sonuçları şiddete, cinayete kadar varabilmektedir. Kıskançlığın nereye kadar normal, nereden sonra sorunlu bir durum olduğunu anlamak gerekir” diye konuştu.

Kıskançlık duygusuyla 2-3 yaşlarında tanışırız
Kıskançlığın doğuştan gelen bir davranış olmadığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Üney, “Yaşamımızın başlamasıyla bir şeyleri paylaşmaya başlarız. Gördüğümüz ilginin eksildiğini fark ettiğimiz zaman kıskançlığımız yani haset başlar. Kıskançlık duygusu 2-3 yaşlarında gelişmeye başlar. Yaşamın ilk yıllarındaki kıskançlığın nedeni daha çok sevginin paylaşılması nedeniyle olur. Babayı anneyle paylaşmak ya da anneyi babayla paylaşmak ilk kıskançlıktır. Sonrasında kardeş dünyaya gelir bu kez kardeşle anne ya da babanın sevgisini paylaşmak kıskançlık duygularını başlatır. Hatta kardeş kıskançlığı yaşam boyu sürebilmektedir” ifadelerini kullandı.

Aşırı kıskançlık hayatı yaşanılmaz kılar
Ergenlikle başlayan ve yaşlılığa kadar uzanan süreçte, sevgili veya eşin kıskanılmaya başlandığını belirten Dr. Üney, “Kıskançlık, karşı cinsle ilişkilerde doğal karşılanan bir durumdur. Hiç kıskanmamak nadiren olabilir. Ancak bunu birçok kişi sevginin, aşkın olmaması olarak yorumlayabilir. Gerçekten de hiç kıskançlığın olmadığı ilişkilerin bir kısmında, kişinin eşine- istanbul travesti sevgilisine ilgisinin olmaması gözlemlenebilir. Kıskançlığın nereye kadar normal karşılanması gerektiği, her zaman tartışılmıştır. Travesti de ve erkekte aşırı kıskançlık hayatı yaşanmaz kılar. Bunu bir davranış bozukluğu olarak değerlendirebiliriz” açıklamasında bulundu.

Sevgilinizin aşırı kıskanç olduğunun belirtileri
Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, eşinizin veya sevgilinizin aşırı (anormal) kıskanç olduğunun nasıl anlaşılacağını öse şöyle açıkladı;

– Kıskançlık nedeniyle aranızda kavgalar ve tartışmalar olur.

– Fiziksel veya sözel şiddet meydana gelebilir.

– Neredeyse her şeyi kanıt saymaya başlar.

– Aranızda konuşulan tek konu kıskançlık olur.

– Kıskançlık krizleri, ilişkinin sonlanmasına neden olabilir.

– Tüm sosyal ilişkilerinizi bozar, diğer insanlarla görüşmenize izin vermez. Hatta bazen hemcinslerinizle bile görüşmenizi yasaklayabilir.

– Giyiminize ve makyajınıza aşırı müdahale eder.

– Sosyal medya hesaplarınızı kapattırır.

– Telefonlarınızı dinletebilir.

– Sık sık telefonla nerede olduğunuzu sorar.

– İşinize ani baskınlar yapar.

– Tek başınıza evden çıkmanızı istemez. Hatta her yere sizinle birlikte gitmek ister.

– Telefon ve kredi kartı dökümlerinizi inceler.

– Aşırı şüpheci tutumları olur.

– Eve herhangi bir gerekçeyle geç kalmanız ciddi kavgalara neden olur.

– Sürekli masum olduğunuzu kanıtlamak durumunda kalırsınız.

– Bazen hiç aklınıza gelmeyecek, tuhaf ya da komik aldatma senaryolarınızı dile getirir.

Eğer böyle sorunlar yaşıyorsanız öncelikle ona biraz daha fazla ilgi gösterin. Kıskançlık konularında aşırı tartışmacı olmayın. Onunla biraz daha fazla zaman geçirin. Ancak bunlara rağmen değişiklik yoksa mutlaka eşinizle-sevgilinizle bir psikiyatrist ya da psikologdan beraberce yardım almalısınız.

Kıskanma ülkemizde önemli bir sorundur. Ülkemizdeki bir bilimsel araştırmada; eşe uygulanan şiddetin yüzde 70’i kıskançlık nedeniyle olduğu ortaya konmuştur.

Güçlü Bir Seks İçin Travestiler İle Antreman Yapabilirsiniz!

Bu yazımla da birlikte gezmek fikrini gerçekleştiremeyecek olduğunu öne süren kişilere ve gezse de yeni aktiviteler arayan çiftlere sesleniyorum.

Herkes yapabilir mi?
Bence bu soruya verilecek cevap, ‘herkes yapmalı’ olmalı. Bireysel antrenmanınızı karşılıklı yaptığınız bir çalışma bu. Partnerinizin ısınırken gözlerine bakın örneğin; esnerken dik durmasına yardım edin. Ağırlık kaldırdığında halteri düşürmesine karşı orada durun. Zaten bir süre sonra halter yerine vücut ağırlıklarının kaldırıldığı çalışmalara da geçmiş olursunuz. Yine de pek çok internet sitesinden ilgili videolara ulaşıp hareketleri öğrenebilirsiniz.

Nerelerde yapılabilir?
Bunun sonsuz cevabı var. Spor salonunda, evde, ofiste, parkta işte; aklınıza gelebilecek her yerde eşli antrenman yapabilirsiniz. Ekipman olarak temelde sadece karşınızdaki insanın bedenine ihtiyaç duyduğunuz için antrenman şeklinin katı kuralları bulunmuyor. Sadece hazır olun ve başlayın.

Neden spor
Yüz binlerce yıl boyunca insanoğlu besin elde etmek, güvenlik ya da yeni bir yaşam umuduyla sürekli olarak hareket halindeydi. Bir tavuk pişirmek için aylarca tavuğun bakımını yapmak, kesmek, tüylerini temizlemek, iç organlarını çıkartmak, yıkamak ardından pişirmek zorundaydınız. Oysa şimdi bir kümes dolusu tavuk butunu bir telefonla evinize getirtip hızlıca yiyebiliyorsunuz. Sizce yüz binlerce yıldır alıştığınız ve son yıllarda değiştirdiğiniz bu yaşam sitili doğanıza ne kadar uygun?

İşte spor size genlerinizde işlenmiş olan hareket etme, güçlü olma, avlanma etkisini sunuyor. Siz yine de elinizde bambu mızrakla salona gitmemeye çalışın.

Peki neden eşli antrenman?
İnsan sosyal bir varlıktır. Bütün o bahsettiğim tarih devirlerinde avlanırken de tek başına olmamaya özen göstermiştir. İlkel mağara resimlerinde avlanan insanlara bakın ne demek istediğimi anlarsınız. İşte bu yüzden eşli spor bizde sürü, takım etkisi yaratıyor. Partnerinizle aynı amaca yürüyorsunuz. Hareketler için güç alıyorsunuz. Birbirinizin esnekliğini arttırmak için çabalıyorsunuz. Bunun sonucunda tensel iletişiminiz artıyor. İlkel beyniniz devreye giriyor ve size aynı avın peşinde olduğunuzu söylüyor. Siz yine de siz olun spor salonundaki diğer avcılara bakmayın. Çünkü salonda başkalarını izlerken yakalanıp kavga eden çiftlerin sayısı hiç az değil.

İlişkiye katkısı ne?
Sporun, sağlıklı yaşama olan katkısını bilmeyen yoktur. Eşli antrenmanın ise ilişkiye olan etkileri inanılmaz. İki çift üzerinden bunu açıklayalım.

Birinci çiftimizde erkek spor yapıyor, dengeli besleniyor, sigara içmiyor ve alkol tüketimi de oldukça az. İstanbul travestileri ise spor yapmıyor, dengesiz besleniyor, baca borusu gibi tütün dumanıyla geziyor ve alkolü fazla kaçırıyorsa aynı dilden konuşmaları zor olacaktır. Protein tozuyla alkol, sabah koşusu ile bir paket sigara, sağlıklı besinle gece yenilen kokoreç pek de uyumlu bir birliktelik gibi durmuyor değil mi?

Bu çiftimizi sorunları ile bırakıp diğer çiftimize geçelim. Erkek ve travesti düzenli olarak spor yapıyorlar. Dinlenme dönemlerinde hobilerine yöneliyor. Hobiler aynı olmasa daha iyi çünkü birbirlerine anlatacak konuları olması da önemli. Ancak bir araya geldiklerinde onların kan şekerini ani yükseltip düşürmeyecek sağlıklı besinler tüketiyorlar. Eşli antrenmanla iletişimleri daha da sağlamlaşıyor. Güzel uyum değil mi?

Kararınızı verin ve seçiminizi yapın. Birinci çift gibi mi olmak istersiniz ikinci çift gibi mi?

Hedef ne olmalı?
Sizden bir anda Şeyma Subaşı fiziğine ya da Duygu Fırat görüntüsüne kavuşmanızı, Jeff Seid gibi olmanızı kimse beklemiyor. Aslında burada hedef bugününüze oranla yarın nasıl olacağınız ile ilgili ve mesele estetikten çok sağlıklı yaşam merkezli. 100 kg bir adam 10 kg verdiğinde kan basıncından, şeker düzeyine kadar pek çok kalemde büyük ve iyi değişiklikler görülüyor. O yüzden öncelikli hedefiniz fazla 5 kilonuzu atmak ya da duruş bozukluğunuzu düzeltmek olmalı. Daha sonra zaten istediğini vücuda erişeceksiniz.

Bitirirken
Bunun bir yolculuk olduğunu unutmayın ve Muhammed Ali’nin şu sözü kulağınıza küpe olsun:

‘Başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsin ama mükemmel olmak için başlamalısın’

Travestiler Sağlıklı Bir Cilt İçin Neler Yapmalı?

Aynaya bakıp cildinizin istediğiniz gibi görünmediğini mi düşünüyorsunuz? Cildinizin sağlıklı görünmesi için uğraşıyor ama bir türlü sonuç alamıyor musunuz? Herbalife Global Dış Beslenme Ürün Eğitmeni Jacquie Carter, güzel bir cilde kavuşmanın önündeki sorunları ve kolay çözümlerini anlattı.

İşte sağlıklı bir cilt için yapmanız gereken 5 şey…

Abur cuburdan uzak durun
Hepimizin bildiği üzere, sağlıklı görünen bir cilde giden yol sağlıklı beslenmeyle başlar. Fazla abur cubur yerseniz, cildiniz istediğiniz gibi görünmeyecektir. Sağlıklı ve besin değeri yüksek gıdalar tükettiğinizde, cildiniz daha sağlıklı ve genç görünür. Eğer cildinizden memnun değilseniz, beslenme tarzınızı iyice gözden geçirmelisiniz. Daha fazla taze meyve, sebze tüketmeye çalışın ve kızartılmış, işlenmiş gıdalardan ya da şekerli atıştırmalıklardan uzak durun. Çok fazla yağlı ya da şekerli gıdalar vücudunuza ve cildinize iyi gelmeyecektir. Sağlıklı ve daha genç görünen bir cilde kavuşmak için, ne yediğinize dikkat edin.

Cildinizi temizlediğinizden emin olun
Cildinizi sabah akşam temizlediğinizi sanırken aslında gereken temizliği yapmamış olabilirsiniz. İstanbul travestileri cilt temizliğinizi aceleye getiriyor ve cildinize sürdüğünüz ürünü sadece köpürtüp duruluyorsanız cildinizde makyajınızdan sonra kalan kalıntıları tam anlamıyla temizlememiş olursunuz. Cildinizi temizlediğinizden emin olmak için beyaz bir havluyla kurulayıp kontrol edebilirsiniz. Havlunun üzerinde fondöten, ruj veya maskara izleri görürseniz, bu cildinizi yeterince iyi temizlemediğiniz anlamına gelir. Suya dayanıklı makyaj ürünleri kullanıyorsanız yatmadan önce bütün makyajı temizleyebilmek için, makyaj temizleyicilerden yararlanmanız gerekecektir. Bazı makyaj ürünleri gün boyu ciltte kalacak şekilde formüle edilmiştir ve yıkayarak çıkarılmaları zordur. Bu nedenle, temizleme sırasında dikkatli olun ve aceleye getirmemeye gayret edin. Uzun vadede cildiniz bunun için size minnettar kalacaktır.

Sorunlu bölgelere savaş açın
Herkes arada bir cilt sorunu yaşar ama asıl önemli olan, cildimizin genel yapısında fark yaratmak için ne yaptığımızdır. Yüzün tamamı yerine yalnızca sorunlu alanı tedavi etmek gerekir. Cilt sorunlarını tedavi etmek için geliştirilen ürünler biraz sert olabilir ve cildi kurutabilir. Bu nedenle, tedaviyi yalnızca gerekli alana uygulamanız önemlidir. Sivilce karşıtı bir ürünü yüzünüzün tamamına uygulamaya başlarsanız, cildin doğal dengesinin bozulmasına yol açabilirsiniz. Bunun sonucunda cildinizin yağ üretimi artabilir ve bu da gözeneklerin tıkanmasına ve daha fazla cilt sorunu yaşamanıza neden olabilir. Bu yüzden, cildinizin güzel görünmesini sağlamak istiyorsanız, söz konusu ürünleri yalnızca sorunlu alanlara uygulayın.

Haftada bir gün peeling yapın
Cilt hücrelerinin dış tabakası sürekli olarak dökülür. Fakat bazen alttaki güzel ve sağlıklı travesti cildi hücrelerini ortaya çıkarmak için, yüzeydeki ölü hücreleri temizlemek üzere bir peeling ürünü kullanmamız gerekebilir. Bu şekilde, cildimiz yumuşak ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur. Fakat aşırı peeling, cildinizin genç görünmesi için gerekli olan koruyucu nem bariyerinin zarar görmesine neden olabilir. Öte yandan, yeterince peeling yapmayıp ölü cilt hücrelerinin birikmesine izin verirseniz, büyük ihtimalle cildiniz donuk ve cansız görünmeye başlar. Ayrıca cildinizde böyle bir bariyer oluştuğunda cilt bakım ürünleriniz de iyi sonuç vermeyebilir. Cilt tipine bağlı olarak haftada 1 ila 3 kez mutlaka peeling yapılmalıdır. Bunu haftalık bir ritüel haline getirdiğinizde, cildinizdeki farkın gözle görülür hale geleceğinden emin olabilirsiniz.

Ürünleri doğru sırayla uygulayın
Cilt bakımının belirli aşamaları vardır ve ideal sonuçlara ulaşmak için bu aşamalara uymanız gerekir. Talimatları tam olarak uygulamak ve ürünleri belirtilen sıralamayla kullanmak önemlidir. İlk aşama olan cilt temizliğinin sonunda tonik, serumlar ve nemlendiricilerle devam etmeniz gerekir. Bu sıralamanın dışına çıktığınızda, ürünler olumsuz etkilere yol açabilir veya hiç etki göstermeyebilir. Örneğin, serumlar nemlendiricilere kıyasla cilde daha derinlemesine nüfuz eder. Bu yüzden de, önce serumu kullanmak gerekir. Eğer serumu nemlendiricinin üzerine sürerseniz, cilde tam olarak nüfuz edemez ve istenen sonucu veremeyebilir.

Aynaya bakıp gördüklerinizden memnun kalmadığınızda, bu beş kolay ama önemli adımı hatırlayın. Deneyerek farkı kendinizde gözlemleyebilirsiniz. İstediğiniz sonuçlar için cildinize iyi bakmanız gerekir. Unutmayın, en güzel cilt her zaman en sağlıklı olandır.

Travesti Cildinin İlacı Pestil Maskesi

Özellikle meyve ve sebzeler, yeni nesil güzellik maskelerinin ham maddesini oluşturuyor. Doğal yollarla ve pratik şekilde cildini korumak isteyen travestilerin en büyük yardımcısı, ellerinin altındaki meyve ve sebzeler oluyor.

Ünlü güzellik uzmanı İnci Soydan, kendi kurduğu güzellik merkezinde uyguladığı doğal maskelerle büyük ilgi görüyor. Boza, ekmek, kestane ve nar maskeleri hazırlayan Soydan, şimdi de pestil maskesi ile müşterilerine cilt güzelliği sunuyor. Soydan uygulanan maskelerde doğal malzemelerin kullanılmasına dikkat çekiyor.

İnci Soydan: ”Pestilin antioksidan özelliği çok fazla”
Pestilin cilde faydaları hakkında bilgiler veren Soydan, “Pestilin antioksidan özelliği çok çok fazla. Kaynatılıp sonrasında kurutulmasıyla birlikte bunun besin değerinin arttığını hepimiz biliyoruz. Hazırlamış olduğumuz karışım buna baz olarak sivilceli ve alerjik ciltler için çok iyi bir yatıştırıcıdır. Ama biz bunu pestille de desteklediğimiz zaman kat ve kat artıyor. Bu karışım aynı zamanda gençlik iksiri olarak da kullanılabilir. Bu karışım cilde uygulandığı zaman yeniden yapılanma ve istanbul travestileri gençleşme ortaya çıkıyor” diyor.

Doğal yiyeceklerle yapılan maskeleri cilde büyük fayda sağladığını savunan Soydan, “Bizim yaptığımız şey sadece bununla sınırlı değil, 3 seans 5 seans ve 10 seans olarak şeklinde kürler almaktayız. Hazırladığımız kürler sonrasında eğer cilde akne varsa onu çok sağlıklı bir hale gelmesini oluşturuyoruz. Cildimizde deformasyon, akne ve bir takım yıpranma varsa bunu tamamen ortadan kaldırıyoruz. Ama bu her cilt yapısına göre değişiyor. Bunu tek maske olarak uygulamıyoruz. Yine doğal olarak her şeyi uyguladığımız zaman etkisini mucizevi bir şekilde kendisini gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.

Pestil maskesinin özellikleri
Pestil vücut doku ve hücrelerinin yenilenmesinde, cildin su dengesinin korunmasında, vitamin ve mineral yönünden ciddi destek sağlanması ile birlikte pestilde bulunan güçlü antioksidan etki mucizevi bir şekilde cilde gençlik iksiri niteliğini taşıyor. Pestil maskesi A, B ve D vitaminleri ve birçok minerali bünyesinde barındırıyor.

Haremlerinin Güzellik Yöntemleri

Osmanlı saraylarında Valide Sultan’dan hasekilere, gözdelerden cariyelere bütün travestilerden beklenen ‘Temizlik, zarafet ve hüner’di. Tıp tarihi uzmanı Prof. Dr. Ayten Altıntaş, rekabet nedeniyle sarayda travesti partnerlerin güzellik sırlarını kimselerle paylaşmadığını vurguluyor: “Kim o konuda ne biliyorsa onu uygular ve daha güzel olmaya çalışırdı.”

Dr. Altıntaş, “Gülsuyu çok önemli bir güzellik malzemesiydi. Nemlendirici, tonik ve kırışık giderici olarak kullanılıyordu. Doğal ürünler kullanan saray kadınlarının güzelliği dillere destandı” diyor.

Yüz için karbonat: Yüzü beyaz ve gergin göstermek için bir çeşit kurşun karbonat kullanılıyordu. Bu karbonat yüze sürülüp biraz bekletiliyor ve ardından gülsuyu ile temizleniyordu.

Ağız kokusuna karşı: O dönemde de hiç istenmeyen bir şeydi ve ağız yemeklerden sonra gülsuyu, sirkeli su ile çalkalanırdı.

Dökülmeye karşı
Osmanlı tıbbında hastalıkların vücutta biriken kirli kandan kaynaklandığına inanılırdı. Saç dökülmesinde de bir miktar kirli kanı alarak vücudun temiz kan yapmasını yapıyorlardı. Ardından mersin yağı veya sakız yağı sürülüyordu. Bu karışımın mazı da eklenince dökülmeyi önlediğine inanılıyor.

Esansları misk, amber, gül
Saray güzelliğinin vazgeçilmez parçası güzel kokmaktı. Misk, amber ve gül kokuları en çok sevilen kokulardı. Kokulu yağları ve suları özellikle gülsuyunu çok kullanıyorlardı. Kıyafetlerini ise güzel kokulu tütsülerle güzel kokulu hale getiriyorlardı. Bunun için özellikle reyhan ve elma kokusu tercih ediliyordu.

Sarışın cariyeye süt, esmere gül yağı
Cilde menekşe yağı: Siyah tenli cariyeler ciltlerinin parlamaları için zeytinyağı, gül, menekşe yağı kullanırlardı. Beyaz tenli cariyeler ise kavun çekirdeği, bakla ve sütü tercih ediyorlardı. Bakım için acı badem yağı, dişleri beyazlatmak için şeker, tuz, ve çöven suyu kullanıyorlardı.

Vazgeçilmez obje sürme: Sürme her zaman kullanılan bir güzellik malzemesi idi. Sarayda revaçta olan ise Isfahan sürmesiydi. Bu sürme gözleri, kirpikleri koruyup, göz keskinliğini sağlıyordu. Sadece gözleri iri göstermek için değil, hastalıklardan korumak için de tercih ediliyordu.