Kategori: şişli travesti

Şişli Travesti : Renkli ve Cesur İstanbul’un Parçaları

İstanbul’un merkezi semtlerinden biri olan Şişli, sadece ticari ve konut alanlarıyla değil, aynı zamanda renkli ve çeşitli sosyal dokusuyla da dikkat çeker. Bu semtte, İstanbul’un çeşitli kesimlerinden insanlar bir araya gelir ve kendi benzersiz kimliklerini ifade ederler. Bu çeşitliliğin önemli bir parçasını da Şişli travestileri oluşturur.

Şişli’de Travesti Kültürü

Şişli, İstanbul’un gece hayatının canlı olduğu ve farklı kültürel etkinliklerin düzenlendiği bir semttir. Bu semtte bulunan gece kulüpleri ve barlar, travesti gösterilerine sıkça ev sahipliği yapar. Travesti bireyler, renkli kostümleri ve enerjik performanslarıyla izleyicileri büyüler ve eğlendirir. Ancak, Şişli’deki travesti kültürü sadece eğlence sektörüyle sınırlı değildir; aynı zamanda semtin sokaklarında da kendine yer bulmuştur.

Toplumsal Kabul ve Mücadele

Şişli travesti bireyler, toplumsal kabuller ve ön yargılarla mücadele etmek zorunda kalabilirler. Ancak, son yıllarda LGBT+ haklarına yönelik artan farkındalık ve destek, Şişli’deki travesti bireylerin toplumda daha görünür olmasına ve haklarının savunulmasına katkı sağlamıştır. Semtteki travesti bireyler, cesaretleri ve özgünlükleriyle bilinir ve semtin renkli atmosferine katkıda bulunurlar.

Şişli Travestilerinin Geleceği

Şişli’deki travesti kültürü, semtin çeşitliliğini ve zenginliğini temsil eder. Ancak, bu kültürün geleceği için daha fazla farkındalık ve kabul gerekmektedir. Semtin her kesiminden destek alarak, Şişli’deki travesti bireylerin hakları ve toplumsal kabulleri için daha fazla adım atılabilir.

Sonuç olarak

Şişli travestileri, İstanbul’un renkli ve çeşitli sosyal dokusunun önemli bir parçasını oluşturur. Semtteki gece hayatından sokak kültürüne kadar geniş bir alanda etkinlik gösteren bu bireyler, semtin atmosferini zenginleştirir ve çeşitliliğini artırır. Ancak, toplumsal kabuller ve ön yargılarla mücadele etmeye devam etmelerine rağmen, Şişli’deki travesti bireylerin varlığı ve önemi giderek artmaktadır.

istanbul travestileri sarılmak ve ten temasını seksin altın kuralı kabul ediyor

istanbul travestileri daha fazla mutluluk için bir çok şeyden ödün verebiliyor. Aşk hormonu olarak da bilinen oksitosin, mutlu hissetmemizi sağlıyor. Peki sevdiğiniz birine sarıldığınızda vücudun oksitosin salgıladığını biliyor musunuz?

Bu konuyla ilgili çok ilginç bir çalışma yapıldı. Araştırma kapsamında, 400’den fazla yetişkin, soğuk algınlığına neden olan bir virüse maruz bırakıldı. Bu yetişkinlerden bazıları virüse maruz bırakıldıktan sonra sevdikleri ile bolca sarıldı ve aynı zamanda hastalıkları da izlendi.

Sevdiği insanlarla temas halinde olan, onlara sarılan kişilerin vücudunda enfeksiyon gelişmedi. Daha da ilginç olan ise daha fazla kucaklaşanlarda hastalık belirtilerinin şiddetinin daha az olmasıydı. Yani sevdiklerinize ne kadar çok temas eder, sarılırsanız hastalık size o kadar az etki ediyor.

Sarılmayı sadece cinsel ilişki sonrası bir eyleme dönüştürdeyseniz, çok şey kaybediyorsunuz demektir. Çünkü sarılmanın aslında cinsel isteği uyarıcı bir etkisi de bulunuyor. Bu yüzden seks öncesinde ve aslında her zaman partnerinize sıkı sıkı sarılmayı deneyin.

Yapılan bir çalışmada, 16 kadın fonksiyonel bir manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) çalışması sırasında izlendi. Daha sonra bu kadınlardan bazıları partnerlerinin elini bazıları isimsiz bir adamın elini tuttu, bazıları ise kimsenin elini tutmadı. Kadınlara elektrik şoku yaşatıldı.

Kaygı uyandıran deney sırasında, eşleriyle el ele tutuşan kadınlar, bir yabancıyla el ele tutuşan ya da hiç el ele tutmayan kadınlara göre daha az stres yaşadı. Sadece el ele temas etmenin önemi buysa, sarılmanın getireceği rahatlamayı hayal edin!

 

İstanbul travestileri cinsel isteksizlik karşısında neler yapıyor

Her insanın olduğu gibi bazı zamanlar istanbul travestileri cinsel isteksizlik yaşıyor. Cinsellikten uzaklaşma ve isteksizlik birçok nedene bağlıdır. Bazen bu duruma fiziksel sorunlar neden olurken, bazen de psikolojik sorunlar neden olmaktadır. Cinsellikten soğuma esasında isteksizlik olarak ortaya çıkmaktadır. Cinsel problemlerle psikoterapistlere başvurmanın en sık nedenidir. Hatta cinsel problemlerin yarısı bu konuyla ilgilidir.

Ülkemizde bu konu bir tabu olarak karşımızdadır. Bunun en sık nedeni cinsellik hakkında bilgi eksikliği veya yanlış bilgilenmedir. Birçok kişi cinselliği ergenlik döneminde arkadaşlarından edinmektedir. Bunun en büyük sakıncası arkadaşların bilgi düzeyi de aslında kendilerinin ki kadardır. Bu durumda eksik ve yanlış öğrenme doğaldır. Bununla birlikte; cinsel isteksizlik genel olarak bir kader gibi algılanmakta, çift kendi arasında bu konuyu konuşmaktan uzak durmaktadır. En çok yanlış bilgi; erkekler her zaman isteklidir ve kadınların cinsel isteğinin olması ayıp olmasıdır.

Dünyada da ülkemizde her beş kişiden biri cinsel isteksizlik yaşıyor. Bilinene  Bakırköy travestileri gerçek kadınlar erkekler göre cinsellikten daha fazla soğumuş durumdalar. Amerika’da yapılan bir araştırmada erkeklerin % 15’i kadınların ise % 32’si cinsellikten soğumuş durumdalar. Bizim ülkemizde de benzer ve belki de kadınlar açısından durum daha vahimdir.

Cinsellikten soğumanın bedensel nedenleri; şeker hastalığı, kalp hastalığı, tansiyon problemleri gibi yaşam boyu süren hastalıklar, kanserler, menopoz, kullanılan ilaçlar ve hormonsal sorunlardır. Bedensel sorunlarda cinsellik, ne yazık ki hekimlerle konuşulmamakta, bu ayıp sayılmakta, bu konuda neler yapılabileceği araştırılmamaktadır. Zaten ciddi bir fiziksel hastalığı olan kişinin bunu dert etmesi tuhaf karşılanmaktadır. Oysaki cinsellik yaşam boyudur.

Cinsellikten soğuma daha çok psikolojik kökenlidir.

Kadınlarda cinsellikten soğumanın nedenleri:

1. Cinsel konuda bilgi yetersizliği
2. Cinsel konularda istekli gözükürse, bunun başka anlamlar çekilmesi kaygısı
3. Aldatılma
4. Ön sevişme süresinin kısalığı
5. Kendi bedeniyle ilgili beğenilme kaygısı
6. Orgazm olamama
7. Depresyon
8. Evlilikte uyumsuzluk
9. Hamile kalma korkusu
10. Yeterince duygusallık yaşayamama
11. Erkeğin kadın cinselliği konusunda bilgisizliği
12. Cinsel istekleri konusunda kendi ifade edememesi
13. Cinselliğin başlatılmasını erkekten bekleme
14. Olumsuz yaşanan ilk deneyim
15. Menopoz
16. Mastürbasyon yapmama
17. Vajinusmus (Birleşememe)
18. Hamilelikte cinsellik konusunda yanlış bilgiler
19. Emzirme
20. Sözel şiddet
21. Fiziksel şiddet
22. Suçluluk duyguları
23. Cinsellikte eşe itaat algısı
24. Cinsel taciz ve tecavüzler

Erkeklerde cinsel istekte azalma nedenleri:

1. Sertleşme sorunu
2. Erken boşalma
3. Evlilik sorunları
4. Ağır ve uzun çalışma saatleri
5. Bilgi eksikliği
6. Partnerinin isteksizliği
7. Aldatma
8. Eşinin dışında başka kadınlarla cinsellik
9. Olumsuz yaşanan ilk deneyim
10. Ekonomik sorunlar
11. Depresyon
12. Cinsellikte başarılı olamama korkusu
13. Yaşlılık
14. Gizli eşcinsellik

Tek gecelik ilişkilerin vazgeçilmezi istanbul travestileri

İstanbul travestileri ilişkilerinde monotonluktan kurtulmanın yolunu tek gecelik ilişkilerde buluyor. Kusursuz ve hazların doruğunda bir seks hayatı dizilerde, kitaplarda ve neredeyse tüm yayın organlarında doğru adımları uygularsanız ulaşabileceğiniz; ulaşamıyorsanız da kendinizi suçlu hissetmenize neden olan bir mertebeden bilinç altınıza sızıyor.

Oysa başkaları tarafından tuhaf sayılabilecek fantezileriniz gibi, cinselliği hayatınızın birinci sırasına koymuyor olmanız da son derece normal ve suçlu hissetmenizi gerektirmeyecek bir durum.

Yakın arkadaşlarınızla birlikte oturduğunuz bir masada, her gün başka biriyle seks yaptığınızı söylediğinizdeki hayrete düşmüş bakışlarla; uzun zamandır seks yapmadığınızı söylediğiniz an üzerinizde hissettiğiniz bakışlar arasında pek fark olmadığını söylemek mümkün. Yanılıyor muyuz? Cinselliğin sağlığa, hormonlara ya da psikolojiye olumlu etkilerine dair bilimsel veriler olsa da hangi aralıklarla seks yapmanın normal; ya da anormal sayıldığına dair mutlak bir doğru yok.

Klinik psikolog Mehtap Ak konuyla ilgili şöyle söylüyor: “Hayatta kalabilmek için insanın nefes alması, yiyip içmesi, uyuyup dinlenmesi ve seks yapıp üremesi gerekir. Kimi insan yemek yemeyi diğer ihtiyaçlarından daha çok sever. Kimisi uykuya daha düşkün olabilir. Seks ihtiyacı ve isteği kimi insanda daha çok veya az olabilir. Bunun ölçüsü ‘anormal’ bir durumun göstergesi değildir.”

Tüm bunları göz önünde bulundurduğunuzda, istanbul travestileri seks konusundaki kafa karışıklığının temelinde ‘seks pozitivizmi’ni yanlış anlamak yatıyor. Seks pozitivizmi, cinsellik konusunda açık; yargılayıcı olmayan, seçim özgürlüğünü kutlayan, bir nevi düşünce özgürlüğü anlamına geliyor. Buraya kadar her şey tamam.

Ancak tüm bunlar yalnızca ekstrem fantezilere sahip kişiler için geçerli değil; seksi hayatının merkezine yerleştirmeyen kişileri de yargılamamak anlamına geliyor. Kısacası seks yapmıyorsanız da seks pozitivizmi sizi kucaklıyor! Peki bu aseksüel olduğunuz anlamına mı geliyor? Elbette; hayır.

“Yaygın olarak kabul edilen sosyal varsayımlardan biri, tüm insanların cinsel arzu taşıdığı yönünde olsa da aseksüalite, kişinin her iki cinse karşı da hiçbir cinsel istek ya da arzu duymamasıdır. Bu durum bir tercih değil, yönelimdir. Aseksüalite, günümüzde zaman zaman yanlış ifade ediliyor. Aktif bir seks hayatını tercih etmeyen pek çok heteroseksüel veya homoseksüel çift, seksi birinci sıraya koymadıklarını ifade edebilmek için aseksüel olduklarını dile getiriyor.”

Kısacası ihtiyaç piramidinizin zirvesinde ‘orgazm’ yazmıyorsa, endişe etmeyin. Seks yapmama özgürlüğü, sizin elinizde!

Sonbahar yaklaşırken istanbul travestileri için trend renkleri belirliyoruz

Modayı yakından takip eden istanbul travestileri sonbahar yaklaşırken hangi renkleri tercih etmelidir .

Sonbahar her zaman düşen yaprakların rengarenk gölgeleriyle özetlenecek. Turuncu, kahverengi ve sarının sıcak doğal tonlarından; bej, krem ve lacivertin asil vurgularına kadar birçok renk dolabımıza hakim olmaya hazırlanıyor. İşte zaman geçse de, modası geçmeyen o sonbahar renkleri…

Bu renk koleksiyonuyla ilgili en çekici unsurlardan biri, her birinin nötr olarak hareket edebilmesidir. Yani, bu klasik sonbahar renklerini başka renklerle kombinleyebilir ya da tek başına öne çıkarabilirsiniz.

Bej

Bej rengi, sonbahar için sıkıcılık kavramından çok uzakta! İster kabanlarınızda, ister pantolonlarınızda kullanın, sonbahar; bu rengin gerçekten parladığı mevsimdir.

Lacivert

Görünüşe göre lacivert; hem nostaljik hem de modern olmayı başaran bir renk. Lacivert, siyah giymek istemediğinizde gardırobunuza eklemek için mükemmel bir alternatif.

Krem

Krem rengi kadar klasik olan çok az şey var. Sonbaharda, biraz göze çarpmak için bu rengi gardırobunuza ekleyebilirsiniz. Lacivert, siyah veya kahverengi tonlarıyla dengelenmiş beyaz gömlekler, tişörtler veya ceketler düşünün.

Gri

Diğer sessiz tonlarla güzelce eşleşecek klasik bir nötr olan bu renk, hem asil hem de oldukça modern bir renk!

İstanbul travestileri genital estetik hakkında neler biliyor

İstanbul travestileri estetik alanında bir çok uygulamanın faydalarını biliyor ve severek tercih ediyor.Genellikle normal doğumlar sonrası ya da yaşla, bazen de yapısal olarak vajinada sarkma, bolluk hissi, ilişki esnasında ses gelmesi ve haz alamama şikayetleri ile başvurulduğunu söyleyen Gürsoy, “Bu hasta grubunda aynı zamanda idrar kesesinde ya da bağırsakların makata yakın kısmında da fıtıklaşma olabiliyor.”

“Buna bağlı olarak da idrar kaçırma ya da gaz kaçırma şikâyetleri de olabiliyor. Bu şikâyetler de aynı ameliyat seansında tedavi edilebiliyor. Bunun dışında, yurt dışında yaygın olan ülkemizde yeni yeni talep oluşan klitoris bölgesinde duyarlılığı artırmak için yapılan hudoplasti, vajen içerisinde G noktasını büyütme, hyaluronik asit ve dolgu enjeksiyonları ayrıca genital PRP işlemleri popülarite kazanıyor” dedi.

18 yaşını doldurmuş her kadın estetik operasyonu olabilir

Dr. Gürsoy, 18 yaşını doldurmuş her kadının bu operasyonları olabileceğini, doğumsal bir anatomik bozukluk mevcut ise daha erken yaşlarla ebeveyn onayıyla bu işlemleri yapabildiklerini kaydetti.

Yaz aylarında istanbul travestileri libido yükselmesi yaşıyor

İstanbul travestileri cinsel istek deyince , beynin, tatmin olduktan sonra kapanan bölgelerini harekete geçirir. Limbik sistem cinsel isteği harekete geçirmekten ve engellemekten sorumludur. Sonuçta limbik sistem, hipotalamus tarafından regüle edilir ve yaz mevsimi gibi günün daha uzun olduğu zamanlarda tam kapasiteyle çalışır.

Hipotalamus aynı zamanda duyguları, kardiyak frekansı ve kan basıncını kontrol etmekten sorumludur. Beynin bu bölgeleri insanların deneyimlediği durumların duygusal etkilerini regüle eder ve aynı zamanda cinsel isteği de etkileyebilir.

Harici bir uyarıcı nedeniyle spontane ve kasıtsız bir şekilde ortaya çıkabilir. Tersine hayal gücümüz ve fantezilerimiz de onu uyandırabilir.

Kadınlarda ve erkeklerde cinsel istek

Kadınlarda ve erkeklerde cinsel isteği farklı uyaranlar tetikler. Her kadın ve erkek benzersizdir ve bu nedenle farklı şeyler onları uyarabilir. Ancak cinsiyete bağlı olarak değişen, hesaba katılması gereken bazı konular vardır.

Kadınlarda cinsel istek

Kadınlarda cinsel istek çok daha karmaşıktır ve her şeyin ötesinde çok daha inceliklidir. Fanteziler gibi içsel uyaranlarla yaşanırken inşa edilir ve dokunma ve öpme gibi harici uyaranlarla yaşanır.

Kadınlarda cinsel istekte duyma hissi önemli bir rol oynuyor gibi görünüyor. Kelimeler, fısıltılar ve nefes alıp verme cinsel istekte uyaran görevi görüyor. Ayrıca bir kadının ruh hali de cinsel isteğini önemli ölçüde etkiliyor. Stres ve yorgunluk, bir kadın için cinsel istek duymayı daha zor hale getiriyor.

Erkeklerde cinsel istek

Erkeklerde ise hayal gücü, cinsel fanteziler ve görsel uyaran çok daha büyük önem taşıyor. Erkeklerde cinsel istek genellikle bir cinsel birleşmeden önce ortaya çıkıyor. Böylece daha yüksek bir uyarılma seviyesi ile başlıyor.

İnsanlar genellikle cinsel istekle ereksiyonu ilişkilendirirler. İkincisi bir erkeğin boşalmaya kadar sürdürdüğü etkendir.

Bunlar, yaz mevsiminde cinsel istekte artış olmasına yol açan nedenlerden bazılarıdır: daha yüksek sıcaklıklar ve günlerin daha uzun sürmesi hormonların ve aracıların sentezlenmesini etkiler, ruh halini iyileştirir ve insanları yaz aşkı yaşamaya daha açık hale getirir.

istanbul travestileri ikincil cazibe konusunda neler biliyor

istanbul travestileri ikincil cazibe konusunda neler biliyor

Seksüalite, yani cinsel etkinlik istanbul travestileri arasında  tercihleri ve arzularına göre farklı başlıklara ayrılır. Demiseksüel; bir insana karşı kuvvetli duygular hissetmedikçe onunla sevişmez. Yani cinsel birleşimi ancak güçlü duygusal bağlar kurduğu insanlarla gerçekleştirir. Bu keskin seçiciliği bakımından sık sık aseksüeller ile de karıştırılır. Buradaki birkaç özelliğin kendinizde de bulunduğunu düşünüp ‘’Ne var bunda?’’ diyebilirsiniz. Ama elbette her insanın bir diğeriyle benzeştiği yönler vardır. Bu sizi hemen demiseksüel yapmaz.

Cinsel çekim için çoğu zaman fiziksel bir etkileniş de gerekir. Ancak bir demiseksüel için kriter bu değildir. Onun seks için önemsediği şey partnerin bedensel özelliklerinden çok ona duyduğu sevgi ve aşktır.

Hormonların değil duyguların baskın olduğu ve cinsellik için ona göre hareket eden bir demiseksüelin elbette zamana ihtiyacı vardır. Bu süreç boyunca karşı tarafı sevebildiğini, onun da kendisine değer verdiğini görmek ister.

Kişinin kaş, göz, boy, ten rengi gibi fiziksel özelliklerine dayanan cazibeye ‘’birincil cazibe’’ diyoruz. Lakin demiseksüeller bunu önemsemezler ve onun yerine ikincil cazibe dediğimiz kısımla ilgilenirler. İkincil cazibe; ‘’önce nitelikli ve derin bir ilişki sonra cinsel tatmin’’ anlayışıdır.

Bir demiseksüelin hayatı duygusal öncelemelerinden meydana gelir. Dolayısıyla yalnız seks hayatı değil yemeğe çıkma, kahve içme, birlikte vakit geçirme gibi eylemleri yapabilmek için de evvela hislerinin kıpraşması gerekir.

İstanbul travestileri için seksin renkleri neler

İstanbul travestileri için seksin renkleri neler

İstanbul travestileri için yatak denildiğinde cinsellik akla geliyor. Cinselliğin rengi olur mu demeyin var ! Hepimizin günlük hayatta en sevdiğimiz renklerin hayatımızda gerek eşya gerekse kıyafet olarak daha fazla yer almasını istiyoruz. Tavırlarımızdan tutun hobilerimize kadar kişiliğimizi belli ediyor ancak bu haberde sizin daha da özeliniz olan cinsel kişiliğinizi ele verecek bir haber hazırladık! En sevdiğiniz renklerin cinsel hayatınızdaki karakterinizi ele verdiğini biliyor muydunuz? İşte en sevdiğiniz renkler ve renklere göre cinsel hayat analizi…

MAVİ SEVENLER YATAKTA ADETA BİR SANAT ESERİ

Yatakta cinselliği bir sanat eserine dönüştüren mavi sevenler eşlerine ve isteklerine bağlı kalmayı sevenlerdir. Cinsellikte nazik ve sabırlı davranmayı seven mavi severler için ön sevişme oldukça önemlidir.

TUTKUNUN RENGİ ‘KIRMIZI’

Hepimiz biliyoruz ki kırmızı denince akla ilk gelen tutku ve şehvettir. Eğer ki kırmızı favori renginiz kırmızı ise cinsellikle çok çabuk tahrik olur ve hayal edebileceğiniz her koşulda seksin tadını çıkarabilirsiniz. Fanteziyi en dibine kadar yaşamayı sevenlerin rengi kırmızı!

DUYGUSALLIĞIN ÖN PLANDA OLDUĞU BEYAZ RENK

Duygusallığın her zaman ön planda olduğu beyaz severler için sevişmek yerine sarılıp uyumak daha önemli. Her ne kadar duygusallıkları ön planda olsa da tutucu olmayı ve gizliliği severler.

KARMAŞANIN RENGİ SARI

Günlük hayatlarında olduğu gibi seks hayatlarında da oldukça kararsız olan sarıgiller genellikle partnerlerinin yönlendirmelerini severler. Çekici buldukları erkekleri geri çevirmezler ancak tutku ve şehvetten bir hayli uzaktırlar.

Bir çoğumuzun tam aksine istanbul travestileri kış aylarını seviyor

Soğuk mevsimleri bir çoğumuz sevmiyoruz. Mutlak sebebi soğuk hava şartlarının bıraktığı olumsuz etkiler olmakla birlikte bunun gibi bir çok sebep sayabiliriz. İstanbul travestileri çoğunluğun aksine kış mevsimlerinden hoşnut bir şekilde keyfini sürmeye devam ediyor.

Kış ayları yaklaştıkça havalar genelde kapalı ve kasvetli olmaya başlar. Bu nedenle daha içe kapanık ve mutsuz hissedebiliriz. Ancak size vereceğimiz tavsiyeler ile daha mutlu bir kış geçirebilirsiniz.

Soğuk havaların gelmesiyle kendinizi mutsuz ve huzursuz hissedebilirsiniz. Genelde havaların kapalı ve kasvetli olması sizi bu durumuma sürükleyebilir. Eğer kış aylarında daha mutlu ve huzurlu hissetmek istiyorsanız paylaştığımız tavsiyelere uyabilirsiniz. Bu tavsiyeler ruh halinizi değiştirebilir ve sizi olduğunuz kötü bir durumdan uzaklaştırabilir.

Kaliteli uyuyun 

Uyku düzeni ve kaliteli uyku gün içinde daha enerjik ve verimli olmak için çok önemlidir. Akşam erken saatte uyuyamıyorsanız bunun neden olabileceğini ve alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Mesela, çok geç saatte kahve içmek rahat bir uyku uyumanıza engel olabilir. Gece atıştırmaları da uykuya dalmanızı ve kaliteli uyku uyumanızı zorlaştırır.

Duruşunuza dikkat edin

Günlük hayattaki koşuşturmalar, iş temposu duruşunuzu olumsuz etkiler. Araştırmalara göre duruşunuzun düzgün olması, omurilik sağlığı için önemli olmasının yanı sıra psikoloji için de son derece faydalıdır. Her zaman başınızı ve omuzlarınızı dik tutun. Böylece, daha pozitif ve mutlu bir kış geçirebilirsiniz.

Manikür pedikür yaptırırken istanbul travestileri hassaslaşıyor

Manikür pedikür yaptırırken istanbul travestileri hassaslaşıyor

Kadınların yanı sıra günümüzde istanbul travestileri ve bir çok erkeğin  bakımlı olmak adına yaptırdığı pedikür, bacaklarda bir tür damar hastalığı olan lipödeme yol açıyor. Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ahmet Akgül, bacaklarında varis gibi damar hastalığı olanların asla pedikür yaptırmamaları gerektiğini söyledi.

Manikür ve pedikür ile bulaşan hastalıklara karşı hijyen vurgusu sürekli yapılırken İstanbul Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ahmet Akgül’den dikkat çeken bir uyarı geldi. Prof. Dr. Akgül, pedikürün, bacaklarda selülit gibi bir görüntüyle başlayan bu nedenle de ‘selülit hastalığı’ da denilen lipödem hastalığına yol açtığını söyledi. Hastalığın kılcal damarlarda iltihaplanmayla ortaya çıktığını, çözüm amacıyla yapılan diyet ve sporun ise hiçbir işe yaramadığını anlatarak, “Bacaklarında herhangi bir damar hastalığı olan herkese pedikür yasaktır” dedi.

Prof. Dr. Ahmet Akgül, bacaklarda aşırı şişmeye yol açan lipödem hastalığının kilo ile alakalı olmadığını, selülit ile kendisini gösterdiğini anlatarak, şunları söyledi:

“Lipödem hastalığının fazla kilo ile hiçbir bağlantısı yok. Bacakta şişlik ve selülit ile kendisini gösteriyor. Selülit hastalığı da deniyor ancak selülit isminde iki hastalığımız var. Bir tanesi popüler olan ve ciltte portakal kabuğu görüntüsü yapan hastalık. Bir de cilt altında mikrop kapılması ile oluşan hastalık. Bu daha çok bacak ve kol yaralarında ortaya çıkıyor. Yani yaranın mikrop kapması ve deri altında mikrop olması anlamında. Bu tür selülit lipödem dediğimiz damar hastalığıdır.”