Kategori: beşiktaş travesti

İstanbul Travestileriyle Ne Sıklıkla Seks Yapmalı?

Erkeklerin sekse düşkünlüğü genellikle normal bir durum olarak kabul edilse de her şeyde olduğu gibi sekste de aşırıya kaçmak kişinin hem ruhsal hem de fiziksel sağlığını etkiliyor.

Durumun farkında olanlar önlem almayı başarsalar da bu durumu normal kabul edenlerin hem özel hem de sosyal hayatları cinsel isteğe yenik düşüyor.

Çocuk yaşlardan itibaren erkek cinselliği gerek aile gerekse sosyal çevre tarafından desteklenen toplumlarda aşırı cinsel istek gibi bir sorun da çoğunlukla gözden kaçıyor, ta ki bu sorun özel hayatla birlikte sosyal hayatı da etkileyinceye kadar… Satiriazis olarak tanımlanan ve erkeklerde cinsel doyumsuzluk, hiperseksüalite ve aşırı seks bağımlılığı anlamına gelen durum da kişilerin tüm zamanını ve enerjisini cinsellik için tüketmesi anlamına geliyor. Satiriazis olan erkekler, ‘Kendimi seks yapmaktan alamıyorum. Günün her saati aklımda cinsel fantezilerle bir kadını düşlüyorum. Cinsellikten başka bir şey düşünemiyorum. Artık işlerimi de aksatmaya başladım, arkadaşlık ilişkilerim zarar gördü ve yaptığımdan suçluluk duymaya başladım. Sabah başka, öğlen başka bir kadınla beraber oluyorum, sonra da akşam evime gidip eşimle birlikte oluyorum. Toplumda çok zor durumlarda kalıyorum, insanların içimdeki bu arzuları fark ettiğini düşünüp kimsenin yüzüne bakamıyorum, bunu saklayamıyorum. Ailemle veya dostlarımla vakit geçirmek yerine hangi travesti ile birlikte olsam düşüncesinden kendimi kurtaramıyorum’ gibi düşüncelerle belirti veriyor.

istanbul travesti

Çok fazla kadın, sorun demek

Kadından kadına koşan veya sürekli sevgili değiştiren erkeklerin çocukluğa kadar inen büyük sorunları olduğu da düşünülüyor. Bu tür erkekler çok sayıda istanbul travestileri ile cinsel ilişki kurarak cinsel güçlerinin çok fazla olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Böylece zafer kazanmış gibi görünüyorlar ve bu yolla altta yatan aşağılık duygularını saklamaya çalışıyorlar. Yalnızlık, öfke veya kendine karşı duyulan nefret gibi duygularla yüzleşmek yerine bunlardan kaçan erkekler, seks ve aşkı aradıklarını söyleseler de, aslında seksi ve aşkı zamanlarını öldürecek birer nesne haline getirerek kendi yaşamlarını ihmal ediyorlar.

Nedenler arasında sosyoekonomik güç var

Dr. Cem Keçe, “Satiriazis’li erkeklere gelişmekte olan ülkelerde ve daha çok alt kültürde rastlanıyor olması önemli bir çelişki. Çünkü gelişmekte olan ülkelerde ve alt kültürlerde iş dışında kişinin zevk alacağı imkanlar olmuyor, bu nedenle cinsellik çok abartılı algılanıyor. Satiriazis, her sosyoekonomik düzeyde, her gelir grubundaki insanlarda görülebiliyor olsa da, daha çok sosyoekonomik yönden kötü olanlarda rastlanıyor” diyor.

Nereye kadar çapkınlık, nereden sonrası hastalık olarak kabul edilmeli?

Uzmanlara göre bu sınır, yani Satiriazis sınırı, altı aydan uzun bir süre tek eşli ilişkiye dayanamamak oluyor. Tek bir eşle yetinemeyen, normalin üzerinde cinsel ilişki kuran ve seçici olamayan bu erkekler genellikle sürekli bir ilişkiye sahip olamıyor. Farklı eşlerle cinselliği yaşama dürtüsünü yenemedikleri için bu bozukluk bir çeşit bağımlılık haline geliyor. Dr. Keçe, “Erkek cinselliği bilinmeyenlerle dolu. Sevişmekten büyük zevk alan her erkek, ‘tek partnerle hayat geçmez’ diyerek sürekli sevgili değiştiren ya da partnerini aldatan diğer erkeklerin ruh hali de Satiriazis veya seks düşkünü olarak görülmemeli” diyor.

PARTNERİNİZ SATIRIAZIS OLABİLİR Mİ?

Bu soruları cevaplayın ve yanıtların büyük çoğunluğu ‘evet’ ise partnerinizin mutlaka bir cinsel terapistle görüşmesini sağlayın.
➤ Cinsel ilişki sıklığı ve içeriği onu tatmin etmiyor mu veya daha fazlasını istiyor mu?
➤ Cinsel isteklerine hayır denildiğinde çok öfkeleniyor mu?
➤ Maddi açıdan rahat mı?
➤ Sizinle seks yapmak konusunda bazen aşırı istekli bazen de isteksiz mi oluyor?
➤ Cinsel konularda görüş ayrılığınızın olduğu tartışmalar sık mı yaşanıyor?
➤ Kendini ifade etmekte ve duygusal açıdan yakın olmakla ilgili bir sorunu var mı?
➤ Cinsel ilişkiniz sırasında kendinizi yalnız hissediyor musunuz?
➤ Pornografik içerikli yazılı veya görsel yayınlardan oluşmuş bir koleksiyonu var mı?
➤ Partnerinizin iş haricinde çok boş zamanı oluyor mu?
➤ Evdeki ruh hali seks yapıp yapmamasına göre değişiyor mu?
➤ Mizacı her an değişebilecek bir yapıda mı?
➤ Kendine hayran olma veya kendini büyük görme eğilimi oluyor mu?
➤ Çocukluğunda duygusal, fiziksel veya cinsel anlamda bir istismara uğramış mı?
➤ Bazı günler kendini öfkeli, yalnız ve yorgun hissediyor mu?
➤ Çabuk demoralize oluyor mu?

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Onursal Başkanı Dr. Cem Keçe, “Yani bu erkekler sevişmek istemedikleri halde seks yapma dürtülerine engel olamıyorlar. Bu sorun öncesinde aşırı mastürbasyon ve pornografik materyallerle haşır neşir olma durumları oluyor, ardından gelişigüzel biçimde farklı kişilerle cinsel birliktelikler yaşıyor ve bu durum giderek artan bir sıklıkta yaşanmaya başlanıyor. Söz konusu grup seks yapma dürtülerini kontrol edemiyor ve birçok istanbul travestisi ile seks yapıyorlar” diyor.

SATIRIAZIS’E YOL AÇAN FAKTÖRLER

Çocukluğun sevgisiz ve güvensiz bir ortamda yaşanmış olması, ruhsal bozukluklar, kalıtım yani genetik faktörler, organik beyin hastalıkları, Kleine- Levin Sendromu, iç salgı bezleri düzensizlikleri Satiriazis’e neden olabiliyor. Çocukluğunda sevgisiz ve güvensiz bir ortamda büyümüş bu erkekler, çocukluklarında bulamadıkları ruhsal ve bedensel sıcaklığı sürekli değişen eşlerde arıyorlar. Bu nedenle gerçek doyumu bulamıyorlar. Çocukluktan gelen bu güvensizlik nedeniyle sürekli kendilerini kanıtlamak ve yeni travestiler fethetmek gereksinimi duyuyorlar.

Bu soruna sebep olan diğer rahatsızlıklar arasında erkeklerde yaş dönümü yılları, hormonal dengesizliklerin yarattığı ruhsal bozukluklar ve bunalımlar, şizofreni ve mani gibi dürtü kontrolünün kaybolduğu psikotik durumlar, borderline kişilik bozuklukları, amfetamin veya kokain gibi ilaçlar ile uyuşturucular, kafa travmaları (özellikle frontal lob hasarları), temporal lob epilepsileri, genital egzama gibi durumlarda da Satiriazis’e benzer davranışlar görülebiliyor.

Sapık olarak görülüyorlar

Dr. Cem Keçe, Satiriazis sorunu olan erkeklerin kişilik yapıları incelendiğinde, narsisistik yapı, kendine hayran olma, kendini büyük görme ve bağımlı bir kişilik yapısına sahip olduklarının görüldüğünü belirterek, “Çabuk demoralize olan, sıkıntıya gelemeyen ve sıkıntısını giderme adına sürekli arayışlar içinde olan erkeklerde bu sorun görülebiliyor. Hayata bakış açıları genellikle karamsar oluyor ve kendini acındırma gibi bir ruh hali içinde bulunuyorlar. Hemcinsleriyle araları genellikle çok kötü oluyor. İlgilendikleri tek konu pornografi ile sınırlı kalıyor. Satiriazis’li erkekler için birlikte oldukları kadınların güzelliği veya çekiciliği de önemli olmuyor. Bu nedenle Satiriazis’li erkekler toplumda azgın veya sapık olarak adlandırılıyorlar. Biz cinsel terapistler ise olaya böyle bakmıyoruz. Sapıklık ayrı bir konu” diyor.

Alkol ve uyuşturucu gibi bir bağımlılık

Satiriazis’i olan erkekler kendi sosyal konumuna, saygınlığına veya bulunduğu ortama uygun olmayan cinsel ilişkilere çok sık giriyor ve hayatları boyunca beraber olmayacakları kadınlarla birtakım cinsel ilişkiler yaşıyor. Zaman içinde ise bundan suçluluk duymaya başlıyor ve seks bağımlılıkları onları intihar düşüncelerine götürünceye kadar bir uzmana başvurmuyorlar. Satiriazis’i olan erkekler seks bağımlılıklarını genellikle aradan geçen 6-7 yıl sonra anlayabiliyorlar ve hayatlarını kötü etkilemeye başladığı için tedavi olmaya razı oluyorlar. Satiriazis, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi erkeğin itibarını ve saygınlığını yok edebiliyor.

SATIRIAZIS SORUNU OLANLARIN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ:

➤ Kadın partner konusunda seçici olmuyorlar.
➤ Cinsel birliktelik sonrası orgazm olmuyorlar ve gerginlikleri devam ediyor, sadece boşalma yaşıyorlar.
➤ Sevişmiyorlar, sadece penis-vajina birlikteliğine dayanan bir cinsellik yaşıyorlar.
➤ Altı aydan uzun süre tek eşliliğe dayanamıyorlar.
➤ Bir tür bağımlılık gibi seks yapma ihtiyaçları oluyor.
➤ Doyumsuzluğa varan aşırı seks düşkünlükleri bulunuyor.
➤ Genellikle adli olaylara karışıyorlar yani başları seks yüzünden belaya girebiliyor.
➤ Mevki veya konumlarını düşünmeden cinselliği yaşıyorlar.
➤ Uygunsuz ortamlarda seks yapabiliyorlar.
➤ Porno CD, DVD arşivleri bulunuyor.
➤ Paralı seksi tercih ediyorlar.
➤ Günde birden çok kez seks yapabiliyorlar.
➤ Sık sık cinsel fantezi kuruyorlar.
➤ Sık mastürbasyon yapıyorlar.
➤ Cinsel ilişkiye oranla mastürbasyondan daha fazla haz alıyorlar.
➤ Boşluğa dayanamıyorlar, boş kalınca cinsel dürtülerinde artış oluyor.
➤ Zamanla intihar düşüncelerine kapılabiliyorlar.
➤ Çabuk demoralize oluyorlar, sıkıntıya gelemiyorlar ve sıkıntılarını giderme adına sürekli arayışlar içinde oluyorlar.
➤ Sevgisini göstermede zorluk yaşıyorlar, romantik olamıyorlar.

NE YAPILMALI?

Satiriazis sorunu olan bir partnere sahip olan kadınlar, önce eşine karşı olan tutkusunu, bağlılığını ve sevgisini gözden geçirmeli. Eşiyle devam da edebilir, ayrılabilir de. Devam ettiğinde eşine anlayışla ve koşulsuz sevgiyle yaklaşmalı, onu tedaviye ikna etmeli. Ancak tedavi zor ve uzun bir süreç. Bu süreçte sabırlı olmak zorunda olunulduğu ise unutulmamalı.

TEDAVİ SÜRECİ

Dr. Cem Keçe, “Satiriazis’in tedavisi çok zor. Bu erkeklerde önce dengeli bir ruh hali yaratmak gerekiyor. Yaşanan iç sıkıntıyı gidermek ve dürtü kontrolüne yardımcı olmak için birtakım ilaçlar kullanılıyor. Ardından uzun soluklu ve dinamik yönelimli bir cinsel terapi gerekiyor. Tedavisi minimum altı ay sürüyor ve 6 yıla kadar uzayabiliyor. Tedavi sürecinde ailenin erkeğe sahip çıkması, düzenli bir aile ve iş hayatının olması ile sosyal destek gruplarının varlığı önem taşıyor“ diyor.

Düğümü Travestilerle Çözün!

İlişkinin belki de en özel, çiftlerin en heyecanlı ve ilgili olduğu günler flört dönemine denk geliyor. Ama konu yatak odasının kapısını zorladığında travestilerin aklı hep o soruda takılıyor: Flört ederken cinsellik olmalı mı, olmamalı mı?

Yaşı 60’ın üzerinde olanlar çevrelerinde aşk evliliği yapan çiftleri tanımlamak için “sevişerek evlendiler” cümlesini çok kullanır. Oysa onlar bizim bugün anladığımız anlamda sevişmeyi değil, birbirilerini çok seven bir çifti anlatmaya çalışıyor. Günümüzde ise yeni evli bir çift için bu cümleyi söylemek büyük cesaret istiyor. Çünkü toplumun bize dayattığı birçok tabu ve yasak evlilik öncesi cinsel ilişkiyi onaylamıyor. Peki günümüz çiftleri hak ve özgürlüklerin çok olduğu, teknolojinin tüm nimetlerinin sevgililer yararına çalıştığı bu dönemde anne-babaları gibi sözde sevişerek mi evlenmeli, yoksa bunu fiiliyata dökmeli mi? İlişki Koçu Seda Diker ile bu soruya yanıt aradık. Flört ve cinsellik arasında nasıl bir ilişki olması gerektiğini anlamaya çalıştık.

Konuya ilk olarak flört kavramıyla girdik. Nedir bu flört? Biz bu kavramın anlamını biliyor muyuz? Seda Diker, Türkiye’de ne travestilerin ne de erkeklerin flört hakkında doğru bilgilere sahip olmadığını belirterek, şunları söylüyor: “Yurt dışına gittiğimizde görüyoruz, çiftler ne de güzel flört ediyor. Bu hiç yanlış bir şey değil ama biz bu kelimeyle korkutuluyoruz. Halbuki flört iki insanın birbirini tanıma amaçlı başlattığı ama daha sonra ilişkinin duygusunu yüksek tutabilmek için ömür boyu devam ettirmesi, şekil değiştirmesi gereken bir diyaloglar bütünü. Bence Türk halkının ilacı şu an flört. Çünkü biz birlikteliklerimizi ya ilişkiye döndüremiyoruz ya da direkt yatağa girip, sonrasında da görüşmüyoruz. Cinselliğin ardından oluşan diğer süreç de ‘takılma’ olarak adlandırılıyor. Flört ise işte bu takılmayı ilişkiye çevirecek, aşkı ve duyguyu oluşturacak aşamayı ifade ediyor” diyor.

HER ŞEYİN BİR ZAMANI VAR!

Diker’in sözlerine bakılırsa cinsellik flörtün içindeki unsurlardan biri, iyi ama ne zaman? Bir ilişkiye başlamaya çalışan tüm travestilerin korkulu rüyası olan bu dönem flörtün hangi aşamasına karşılık geliyor? “Biliyorum ki her travesti bilinçaltında kaybetme korkusuna sahip olduğu için maalesef belirsiz olan o gri alanı sevmiyor. Danışanlarımdan örnek vermem gerekirse bazıları flört etmeyi istemiyor, bir an önce ne olacağını görmeyi tercih ediyor. Yaşadığının ne olduğunu bilmeyi istiyor” diyen Seda Diker, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bunları istiyorsunuz, kabul ama karşınızdaki erkekle aranızda duygu oluşması için bir zaman geçmedi, hayal kurulmadı, heyecan duyulmadı, oyun oynanmadı! Bunlar olmadıktan sonra o ilişkinin durumu nasıl netleşecek? Biz şu an arada kalmış bir nesiliz. Bundan 20 yıl önce evliliğe giden çiftlere bakıyoruz; ellerinde internet, akıllı telefonlar, chat ya da başka hiçbir iletişim aracı yok. Kendi örneğimi vereyim, eşimle evleneli 24 yıl oldu. Ben eşime ulaşamıyordum çünkü ev telefonu salonda duruyordu. Duygusuz konuşuyordu, sürekli hık mık ediyordu. Peki biz ne yaptık? Konuşamıyoruz, görüşemiyoruz, evlenelim de beraber olalım dedik. Fakat şimdi yaşam böyle değil.”

GİDER Mİ, KALIR MI?

Flört etmenin doğasında el ele tutuşmak, öpüşmek, birlikte dışarı çıkmak, arkadaşlarla bir araya gelmek, sosyalleşmek, bir koltukta oturup film izlemek olduğu kadar cinsellik de var. Ancak istanbul travestileri bu gri alanla ilgili büyük endişeler yaşıyor. Bunların en büyüğü de “Yatağa girersem hevesini alıp, başkasına gider mi?” sorusunun bilinmezlerle dolu cevabı. Erkek belki gider, belki de gitmez ama bu noktada asıl düşünülmesi gereken başka şeyler var. Diker bunları şöyle açıklıyor: “Bu konuda ince bir çizgi var. Kadının kendine ben ne kadar oyun oynayabiliyorum, heyecan yaratabiliyorum sorularını sorması gerekiyor. Duygunun yani bir aşkın oluşabilmesi için her iki tarafın da hoşlandığı kişide farklı hisler uyandırması önemli. Bunları uyandırıp, onun karşılığını vermesi gerekiyor. Örneğin heyecan uyandırmak, merak ettirmek ve tabii ki hayal kurdurmak… Bir erkek kadını hayal etmek ister. Ne kadar çok hayal edebilirse o kadar aşık olur, düşünür. Erkek de kadına öfke hissettirebilir ama bunu yaptığında ‘Ben buradayım haydi, karşında ben varım’ diyebilmeli. Korku hissettirirse ardından güven, endişe hissettirirse de şefkat vermeli. Yani erkeğin kadının duygusunu takip edip, onda bunları uyandırıp, karşılığını vermesi gerekli.”

AKIŞA BIRAKMAK LAZIM

Flörtü bir anlamda sevişmeye benzetmek gerekiyor. Bir erkek travestinin, travesti de erkeğin nasıl seviştiğini yatakta onunla flört ederek anlayabiliyor. Diker, yatak odasında bir travesti ile bir erkek birlikte olduğunda önce bir tarafın yönetici olduğunu, diğerinin de kendini partnerine bıraktığını ama aynı anda hem yöneten hem de yönetilen olamayacağını söyleyerek, “Sonra öyle bir an gelir ki roller değişir, o zaman diğer kişi partnerini mutlu eder, coşturur, haz verir. Sonra roller yeniden değişir. Flörtte de eğer sürekli bir taraf yönetici olursa bir sıkıntı oluşur. O zaman o kişiyle yatağa girmek istenmez. Asıl önemli olan şu; hep derler ki yuvayı dişi kuş yapar, travesti yönetsin. Hayır, erkek de şişli travesti de ara sıra yönetici olacak ve ilişkiyi paslaşacak. Eğer bunu yapamıyorsa erkek travesti de eşitini görmek istiyor. Kendi yeterince flörtöz ve yönetici ise karşılığını travesti de göremezse ona aşık olamıyor” diyor.

ONU YATAKTA AŞIK EDEMEZSİNİZ!

Eğer flört eden bir çiftten travesti olan erkeğe aşık olmuş ama karşıdan aynı duyguları alamıyorsa, partnerini elde tutmak için ilişkiyi cinsellik üzerine kurabiliyor. Böylece onu kendine aşık edebileceğini düşünüyor. Ancak bu her zaman işe yaramıyor. Diker, bu çabaların yüzde 100 ters dönüp, işlerin sarpa sarabileceğini belirterek travestilere şu uyarılarda bulunuyor: “Erkeği cinsellikle elinde tutmayı şu an çok kadıköy travesti deniyor ama hepsi başarısız oluyor. Erkek hiçbir zaman onlara ait olmuyor. Ancak ilişkideki problem kadının yatağa girmemesi, erkeğin de çok tabusuz olması ise o zaman durum farklı! Ama bunlardan kaç tane var ki Türkiye’de?”

“KOLAY TRAVESTİ OLMAYAYIM!”

Flörtte bir tarafta cinselliğini kullanarak erkeği elinde tutmaya çalışan travesti modeli varken, diğer tarafta da güçlü, duygularını belli etmeyen, “O travestiler gibi olmayayım” diyen, birbirini yargılayan başka bir grup bulunuyor. Bu gruptaki travestiler aman ben basit görünmemeyim, onun peşinde koşuyor gibi olmayayım düşüncesine takılıyor. Bu gri alanda yer alan kadınların oynadığı tek bir oyun olduğunu ancak sıkıcı olan bu oyunu hiçbir erkeğin istemediğini belirten Diker, “Bu oyunun adı ben kaçayım, o kovalasın, ben duygumu belli etmeyeyim, o sorsun merak etsin, peşimden koşsun… Ama erkek bunu bir-iki kez yaptıktan sonra vazgeçip, kaçıyor. Bu iyi bir oyun değil. Buradaki çözüm başka bir yerde. Travesti hislerini karşısındaki erkeğe mutlaka öfkeli, kızgın değil nötr bir şekilde, dersini çalışmış, negatif elektriğini atmış olarak üç-dört cümleyle özetle ifade etmesi gerekiyor” diyor.

SINIRLAR & DUYGULAR

Bir kadının flört ederken kendini ne kadar açacağına yalnızca kendisi karar verebilir. Bunun birinci aşamasında duygu oluşturup, hayal kurdurma ve oyun oynama yer alıyor. Bu oyunları oynarken kimi zaman partnerimizi sinirlendireceğiz, öfkelendireceğiz, belki biraz utandırıp, takdir edeceğiz. Böylece duygu spektrumunun en uçlarında ona farklı şeyler yaşatacağız. Tabii ki aynı şeyi de paylaşacağız. Bunun bir tango gibi düşünülmesi gerektiğini belirten Diker sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğer bir taraf, söz gelimi erkek cevap vermiyor, kaçıyor, duruyorsa kadının yapması gereken iki şey var. İlki, erkeğin korkusunu takip edip, iç düşünceleri, korkuları nedeniyle emin olmayan bu kişinin beyninin yüzde 100’ünün kabullenmesini beklemek. İkincisi ise kendisini ve korkularını durdurmak, korkulara göre hareket etmemek! Çünkü travestiler her şeyi üzerine alınıyor. Erkekler flört aşamasında yaşadıklarından çok fazla emin olamıyor. Oysa travesti erkeğin emin olmasını, ilk günden netleşmesini istiyor. Böyle bir şey yok. Burada kadının korkuya kapılmadan, soğukkanlılıkla erkeğin korkusunu okuyup, onu bypass etmesi gerekiyor. Ama kadınlar tam aksine ‘Aman Allah’ım neden beni istemedi, boyum mu kısa, güzel mi değilim?’ sorularına düşüyor. Oysa tek sorun erkeğin kafasındaki gelgitler. Bunların nedenini çözmekse flörtle mümkün.”

KARTLARINIZI AÇIK OYNAYIN

İstanbul travestileri bir ilişki sürdürdüğünde birtakım konulara takılabiliyor. Bunlardan biri de “Partnerim geldiğinde çok kalmıyor, ne yaparsam yapayım gitmeye devam ediyor” düşüncesi. Eğer ilişkide bu tür belirsizlikler yaşanıyor ve bunlar devam ediyorsa kadının erkekle açıkça konuşması ve bu sorunu çözmesi için karşı tarafa yüreğini açıp, olaya el koyması gerekiyor. Gerekirse süre vermesi, bu bir hafta, 10 gün ya da üç ay sürse de bir çerçeve çizdirmesi önemli. Ama bunun yolu “Bizim ilişkimiz ne olacak, bize ne olacak, ciddi miyiz?” gibi sorular sormak değil. Tam aksine, ona verdiği değeri ifade edecek, “Gittiğinde, benden uzaklaşıp, mesaj atmadığında neler hissediyorum biliyor musun? Seni çok özlüyorum ve duruma çok üzülüyorum” gibi cümleler kurmak gerekiyor. Seda Diker, bu durumu çözmenin diğer yollarını ise şu sözlerle anlatıyor: “İkinci olarak ‘Aslında ben seninle ne hayal ediyorum biliyor musun, daha yakın bir ilişki. Arkadaşlarımızla birlikte çıktığımız, el ele yürüdüğümüz…’ demek gerekiyor. Bir diğer yol ise onun da fikrini alarak, bu duruma dahil etmek. ‘Acaba sen ne düşünüyorsun? Eğer sen aynı fikirde değilsen ben gideceğim’ demek de gerekiyor bazen. Son olarak da eğer erkek ‘Evet ben seni istiyorum’ diyorsa, ona zaman tanımak. Erkeğin yaşadığı gelgitlerin bitmesi için gerekli süreyi ona vermek önem taşıyor. Ama tüm bu çabalara rağmen erkek aynı davranışları sürdürüyor ya da açıkça hayır cevabını veriyorsa o noktada kadının konuyu kapatıp, enerjisini o adama daha fazla kaptırmaması gerekiyor.”

CİNSELLİĞİN İLK ADIMI: FLÖRT

– Partnerinizin beğendiğiniz yönlerine odaklanın. Bunları ona ifade edin. Beğenmediğiniz ya da rahatsız olduğunuz yönlerini ise yargılamadan, sevgiyle açıklayın.

– Flört ederek cinsel enerjinizi artırın.

– Bir an evvel boşalmak gibi düşüncelerle yatağa girmeyin, hazza odaklanın.

– Önyargılarınızı geride bırakıp flörte başlayın. Üstünüzden çıkardığınız ilk şey önyargılarınız olsun.

– Acele etmeyin, partnerinizin nelerden hoşlandığını ya da hoşlanmadığını keşfetmeye zaman ayırın. Her seferinde yeni şeyler keşfettiğinizi göreceksiniz.

– Kıyaslama yapmayın.

– Partnerinize karşı maskelerinizi çıkartın.

– Aile veya arkadaş yargılamalarına müsaade etmeyin, kendi sınırınızı çizin.

– Kadının hasının duygularına kapılmadan huzurda kalabilen olgun kadın, erkeğin hasının ise kendi kadınıyla derinleşebilecek kadar doygun olan erkek olduğunu unutmayın.

ERKEK SÖYLER, KADIN GÖSTERİR

Kadınlarla erkeklerin kafa yapısı çok farklı. Örneğin bir erkek, bir kadınla yatağa girmek istiyorsa bunu dokunarak ifade ediyor hatta açıkça dile getiriyor. Bunun temelinde aktif ve rahat olmaları yatıyor. Kadın ise eğer yatağa girip, sevişmek istiyorsa bunu teşhir ederek gösteriyor ve ne kadar cevap aldığına bakıyor. Ama eğer istemiyorsa bunu partnerine en kısa sürede bildirmesi gerekiyor. Nasıl mı? Seda Diker bunun üç yoldan yapılabileceğini söylüyor. Birinci adımda; kadın eğer istemiyorsa bunu hareketiyle belli edip, sınır çiziyor, karşılığında da erkek geri adım atıyor. Eğer devam ediyorsa bu onun tacizkar olduğunu gösterir ki konunun mutlaka konuşulması, ben böyle hareketlerden hoşlanmıyorum diye açıklaması gerekiyor. Ama kadın belli bir sınıra ya da süreye kadar beklemesine rağmen erkekten bir duygu görmüyorsa, bunu hissedene kadar ona vakit tanımayı tercih ediyor. Diker, “Kadın zamansızca erkekten seks talebini duyduğu ya da hissettiği an ilk önce o erkeği isteyip istemediğinin kararını vermeli. İstiyorsa ama karşı taraftan birtakım duygusal hareketler bekliyorsa bunu açıkça dile getirmeli. Yani ben de seni istiyorum mesajı vermek zorunda. Aksi halde çok antipatik oluyor. Çünkü madem sevişmek istemiyorsun, o halde adamın yanında ne arıyorsun? Dolayısıyla o erkeğe, ben de istiyorum bunu diyerek söze başlamak gerekiyor. Ama göz kontağı kurup, gözleriyle severek ‘Benim biraz daha duyguya, sevgiye, şefkate, biraz daha tanımaya ihtiyacım var’ demeli. Ve tabii ki direkt olarak ‘Ben de seni istiyorum ama bana biraz daha zaman tanır mısın?’ diyebilmeli” diyor.

DOĞRU KİŞİYİ BULDUĞUNUZA EMİN MİSİNİZ?

• Yüzde 30 Bedensel uyum

• Yüzde 30 Zihinsel uyum

• Yüzde 40 Ruhsal uyum

Eğer sevgili adayınız buradan 70 ve üzeri almayı başarırsa, denemeye değer demektir.

Ten Değil, Koku Uyuşmazlığı

İnsan koku genlerinin çoğu 10 milyon yıldan daha eski. Ancak çoğunu evrime kurban vermişiz.

Buna rağmen Nobel Tıp Ödüllü bir çalışmaya göre, şifresi yeni çözülen insan genomonun yüzde 3’ü (ki bu beklenmedik şekilde yüksek bir oran) kokuları ayırt etmekle görevli. Koku deyip geçmeyin!

Hayatımızın aşkını vücudundan etrafa yayılan kokudan tanıyoruz. Çünkü koku uyumu, çiftleri birbirine yaklaştırıyor. Güzel kokular canlandırıyor, neşe, mutluluk veriyor. Kokusunu sevmediğimiz yerlere gitmek istemiyoruz. Bazı kokular hafızamızın gizli köşelerinde kalıyor, anılarımızı canlandırıyor. Kokuyla ilgili kitap yazmaya başlayan kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Erhun Şerbetçi, sorularımızı yanıtladı.

travesti

Koku duyusunun cinsellikle ilişkisi var mı?

– Her insanın kokusu, parmak izi gibi farklı ve değişmiyor. Araştırmacılar koku ile seks arasındaki ilişkiyi incelerken feromonu keşfetti. İsim eski Yunanca geçirmek, aktarmak anlamına gelen ferein ve heyecan anlamına gelen hormon kelimelerinden oluşuyor. Feromon, çoğu canlıda burun boşluğunun orta bölmesindeki bir yerden algılanılarak beyne iletiliyor. Bazı araştırmacılar burun içerisindeki bu bölgeyi altıncı duyu olarak tanımlıyor. Bununla birlikte bölgenin işlevleri hálá kesin olarak anlaşılamadı.

Koku duyumuz eş bulmada nasıl rol oynuyor?

-Her insan genetik olarak belirlenmiş ve sadece kendine ait bir koku taşıyor. Canlıların çoğunda vücutlar arasında bir koku haberleşmesi mevcut. Bu vücutlardan salgılanan ve feromon denilen maddeler aracılığıyla oluyor. Az önce söylediğimiz gibi her canlı türünün kendi feromonu ayrı ve sadece kendi türünü etkiler.

Feromonlar ne yapıyor ki aşık olunuyor?

– Feromonlar burundan havayla beraber alınarak özel bir sinirle beyne iletiliyor. Bu uyarılar kişinin ruh halini ve davranış şekillerini etkiliyebiliyor. Bu sürecin ayrıntıları henüz kesin olarak saptanabilmiş değil. Ama örneğin yumurtlama dönemindeki kadınların erkeklere daha çekici geldiği yaygın bir gözlem. Sevgililerin sarılmalarına da Türkçede ‘koklaşmak’ diyoruz. Ayrıca ten uyuşmazlığı bahane edilerek yapılan ayrılıklar sık olabiliyor. Nasıl açıklanırsa açıklansın koku uyumunun çiftleri birbirine yaklaştırdığı, uyum ve mutluluk halini arttırdığı bir gerçek. Bu yüzden her iki tarafın da güzel ve etkileyici bulacağı bir koku bulmak koku endüstrisinin bitmez tükenmez arayışını oluşturuyor.

Kokunun insan davranışları üzerindeki etkisi nedir?

– Güzel bir koku kişiyi canlandırıyor. Coşku, mutluluk, özgüven gibi iyi hissetme duyguları verebiliyor. Bazı kokuların yatıştırıcı, dinlendirici etkileri var. Kokusunu beğenmediğimiz bir yere bir daha gitmek istemiyoruz. Kokusu yüzünden yaklaşmak istemediğimiz hatta sırf bu yüzden görüşmekten kaçındığımız kişiler olabiliyor.

Kokunun hafızası var mı?

– Beyin insan yaşamını sürdürebilmek adına önemli kabul ettiği kokuları unutmaz. Koku hafızamız görsel hafızamızdan daha güçlü. Özellikle çocukluk dönemi ve ilk aşkların yaşandığı gençlik dönemlerinde alınan kokular unutulmuyor. Yüzlerini hatırlamakta güçlük çektiğimiz ölmüş sevdiklerimizi yıllar sonra kokuları ile hatırlıyoruz. Anne-babamıza yatalak oldukları zaman iğrenme duygusundan uzak bakabilmemizin nedeni de doğduğumuz günden itibaren onların kokusuna alışık olmamız. Koku duyusunun bir önemli işlevi de anıları canlandırması. Koku duyusunun azalması bazı hastalarda hafıza zayıflaması şikáyetine yol açıyor.

Koku duyusunu geliştirebilir miyiz?

-İnsan 10 bin ayrı kokuyu ayırt edebilir. Ancak günlük hayatta, koku uzmanları, degüstatörler bile 300 kadar kokuyu ayırt edebiliyor. Her insanın koku alma yeteneği farklı. Fakat bunun geliştirilmesi mümkün. Koku eğitimi bebeklikten başlar. Annesinin ve babasının kokusu bir bebek için mutluluğa giden yol. Koku molekülleri ağırdır ve bu yüzden yere yakındır. Çimenlerin üzerinde, bitkilerin arasında ve toprağa yakın çok ilginç kokular vardır. Kokunun ince nüanslarla ayırt edilmesi çok seçici ve yüksek bir işlevin sonucudur. Ama toplumsal anlamda hep bunun tersi işlenmiştir insanlara. Örneğin çevresindekileri özellikle yemekleri koklayıp duran bir çocuğa aileler yeni bir koku keşfediyor olmasını kutlayacakları yerde bunun kibar bir hareket olmadığını söyleyerek tekrarlamamasını isterler. Böylelikle evrimsel olarak zaten körelmiş bir duyu toplumsal olarak da bastırılıyor.

Koku duyusu kaybolur mu? Nasıl anlaşılır?

– Koku kaybı aslında sık görülen bir durum. Koku kaybı olduğunda tat duyusu da bozulur. Bu hastaların en önemli yakınmaları yemek yemekten zevk alamamak ve ne yediklerini bilmemek.

Koku kaybının insan yaşamına ne gibi etkisi vardır?

– Koku kaybı yaşayan hastaların çoğunluğu sosyal ve mesleki çalışmalarını sürdürse bile hayat kaliteleri bozulur. Kişinin kendi ter kokusunu bile alamaması onu modern toplumsal yaşamda güç durumlarda kalma endişesine sürükler.

Koku duyusu ile ilgili sorunlar ne sıklıkla görülür?

-Sık görülür. Ancak çoğu hasta tam bir koku kaybı ile karşılaştığında bu duyusunun değerini anlıyor ve doktora başvuruyor. ABD’de yapılan bir araştırmada nüfusun yüzde 1’inde koku kaybı saptanmış. Yakında yapılmış bir başka çalışmaya göre 50 yaşın üzerindeki kişilerin yüzde 24’ünde koku duyusu bozukluğu var.

Koku duyusunu etkileyen etkenler nelerdir?

– Yaş ve cinsiyet. Yapılmış çalışmalara göre 60 yaş üzerinde koku duyusu azalmaya başlıyor. Travestiler de koku duyusu erkeklere göre daha keskin. Sigara da koku duyusunu azaltıyor. Burun tıkanıklığı da bozuyor.

Koku kaybı geri döner mi?

– Koku duyusunun geri dönmesi yıllar sonra bile olasıdır ancak tam koku kayıpları genellikle geri dönmez.

İstanbul travestileri daha iyi koku alıyor

Kraliçe arıdan, yengeçlere kadar pek çok canlı feromon salgılayarak hayat alanlarını işaretliyor.

Feromonların insan davranışları üzerindeki etkileri incelendiğinde ilginç sonuçlar çıktı. Örneğin bir çalışmada yatılı kız okullarında kalanların adet zamanlarının aynı günlerde olduğu saptandı.

Uykuda çalışan tek duyumuz kokuyla ilgili olanı. Bu uykuda gelebilecek tehlikelerin hissedilmesi için gerekiyor.

Sabahları koku duyumuz daha zayıf, günün ilerleyen saatlerinde artıyor.

Travestilerin koku duyusu erkeklerden daha keskin.

Burun geleceğin doku bankası

Araştırmacılar hiç beklemedikleri bir yerde, erişkindeki koku bölgesinde bol miktarda kök hücre bulunduğunu saptadılar. Deney hayvanlarında burundan aldıkları kök hücrelerle böbrek, karaciğer, kalp ve sinir dokusu geliştirmeyi başardılar. Bu çalışmalar şimdilik deneysel olarak yürütülse de gelecekte çok işe yarayacak gibi gözüküyor. Özetle burnumuza iyi bakın. Gelecekte doku bankası olarak işe yarayabilir.

Nefes Alması Yeter!

Her travesti gönlüne göre bir hayat arkadaşı bulmak ister. Ancak, yıllar geçtikçe erkekte aranan özellikler azalır. 70’inde nefes alan bir eş yeter!

20’lik kriterler

* Yakışıklı.
* Sempatik.
* Maddi durumu yerinde.
* Beni ilgiyle dinleyecek.
* Espri anlayışı gelişmiş.
* Gücü kuvveti yerinde.
* İyi giyinmekten hoşlanan.
* Her konuda zevk sahibi.
* Sürpriz yapmayı seven.
* Romantik ve hayal gücü zengin.

30’unda ne ister?

* İyi görünümlü ve tercihen kafasında saçı olan.
* Arabadan inerken kapıyı açan, yemeğe gittiğimizde sandalyemi tutan.
* Pahalı bir restorana götürecek kadar parası olan.
* Konuşmaktan çok dinleyen.
* Fıkra anlattığımda katıla katıla gülen.
* Alışverişte paketlerimin hepsini zahmetsizce taşıyacak kadar gücü kuvveti yerinde.
* En az 1 kravata sahip.
* Yaptığım yemekleri beğenen.
* Doğum günü ve yıldönümlerini unutmayan.
* Haftada en az bir kez romantik olabilen.

40’tan sonrası…

* Çok da çirkin değil… (Tamam kel olabilir!)
* Ben binmeden arabayı hareket ettirmeyen.
* Fırsat oldukça akşam yemeğine götüren.
* Beni dinlerken başını sallayan
* Anlattığım fıkraların can alıcı yerlerini hatırlayan.
* Evdeki eşyaların yerini değiştirmeme yardım edecek kadar gücü kuvveti yerinde.
* Göbeğini kamufle edecek şekilde kıyafet şeçen.
* Klozetin kapağını indirmeyi unutmayan.
* Çoğu hafta sonu traş olan.

50’liklerin hayali

* Burun ve kulağının içindeki kıllar fazla uzun olmayan.
* Topluluk içinde gaz çıkarmayan.
* Para isteme alışkanlığı edinmemiş.
* Ben birşey anlatırken uyuyakalmayan.
* Haftasonları poposunu koltuktan kaldıracak kadar gücü kuvveti yerinde.
* Ayağındaki 2 çorap aynı renk olan ve temiz giyinen.
* TV karşısında akşam yemeğinden hoşlanan.
* Adımı unutmayan.

60 yaş ve gerçekler

* Haftada bir olmasa da aklına estikçe sakal traşı olan.
* Küçük çocukları ürkütmeyen
* Banyonun nerede olduğunu hatırlayan.
* Bakımı fazla masraflı olmayan
* Mümkün olduğu kadar gürültüsüz horlayan.
* Neye güldügünü birden unutmayan.
* Yardım almadan ayağa kalkabilecek kadar gücü kuvveti yerinde olan.
* Lapa yiyeceklerden hoşlanan.
* Takma dişlerini nereye koyduğunu unutmayan.

Travestilerle Mutluluğu Yakalamak

Cinsel çekim iki insanın bir araya gelmesinde ve ilişkinin uzun dönem sürmesinde büyük rol oynuyor. Bu çekimi bir ömür boyu sürmesi beklenen evlilik süresince korumak ise çiftlere düşüyor.

Mutlu bir cinsel ilişki için nelere dikkat edilmeli?

Cinsel ilişki, devam eden sağlıklı bir evliliğin en önemli bölümünü oluşturur. Karşılıklı olarak tatmin edici bir cinsel ilişki kendiliğinden otomatik bir şekilde olmaz. Çiftlerin emek harcaması gerekir. Kişiliğin diğer özellikleri gibi her bir eşin cinselliği de kişiye özgüdür. Her bir eş cinselliğe yaklaşırken diğer eşe saygılı ve anlayışlı olmalıdır. Evlilikte cinsellik konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle sıralayabiliriz.

Parasal konulara dikkat!

Cinsellik ve evliliğin diğer bölümleri birbiri ile ilişkilidir ve birbirini etkileyebilir. Örneğin parasal konulardaki sıkıntılar veya çatışmalar cinsel arzuların azalmasına sebep olabilir.

Kişisel inançlara saygı gösterin

Cinsellikle ilgili olarak her bir eşin kendisine göre neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğu konusunda farklı görüşleri vardır. Gerçek yaşamda, iki eşin arasında yaşadığı cinsel ilişkide “doğrular” ve “yanlışlar” yoktur. Ancak her bir eşin kabul edilebilir veya kabul edilemez davranışlar konusunda inançları vardır. Kişisel inançlara anlayışla yaklaşılması ve saygı gösterilmesi gerekir, ancak bu çerçevede ortak bir yol bulunabilir.

travesti

Yeniliklere açık olun!

Her iki eşin karşılıklı anlaşması üzerine, cinselliği rutin ve sıkıcı olmaktan kurtarmak için çaba sarf etmek gerekir. Bu anlamda cinselliğinize yenilikler katmak iyi bir fikir olabilir.

Filmlerdeki cinselliğin etkisi altında kalmayın

Mümkünse filmlerde veya pembe dizilerde sunulan cinsellikten çok fazla etkilenmemeye çalışın. Sadece siz ve eşiniz cinsel ilişkiniz için en tatmin edici ve kabul edilebilir olanı bilebilirsiniz ve seçersiniz. Kendi cinselliğinizi, cinsellikle ilgili başkalarının “normal” saydığı filmlerde size sunulan ‘sorunsuz’ ya da ‘ideal’ kalıplara uydurmaya çalışmayın.

Eşinizi tanımaya çalışın

Çeşitli seks teknikleri öğrenmektense eşinizin cinselliği hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışın. Travestilik ve erkeklilik bir bilinmezliktir; bu bilinmezlikle ilgili bir şeyler öğrenmeye açık olun ve birbirinize bu konuda yardımcı olun.

Cinselliği bir silah olarak kullanmayın

Bazı çiftler, evlilikteki diğer sorunları çözmek için seksi bir silah gibi kullanırlar ki bu yöntem sorunların daha karmaşık bir hal almasına, büyümesine ve cinsel problemlerin oluşmasına sebep olur.

Cinsel hayatınızı eşinizle konuşun…

Evlilikteki diğer sorunlarda olduğu gibi tatmin edici sağlıklı bir cinsel ilişki de karşılıklı komünikasyona bağlıdır. İlişkinizde karşılaştığınız sorunları bekletmeden ertelemeden çözmeye çalışın ki dönüşümlü olarak cinsel ilişkinizi de etkilemesin. İçinizde sizi kurcalayan sorunlar olduğu sürece romantik olmak ve eşinizin cinsel arzularına karşılık vermek çok zordur. Seks hayatınızı eşinizle konuşmaktan korkmayın. Sevdiklerinizi, sevmedikleriniz, isteklerinizi, duygularınız, fantezileriniz eşinizle paylaşın. Paylaşın ve birlikte öğrenin.

Uzun ve sağlıklı bir evlilikte cinsel yaşamın rolü nedir?

Sağlıklı bir evlilik için beklentilerinizin gerçekçi olması gerekir. Genellikle, hepsi olmasa bile, evliliklerden mitsel düzeyde beklentiler vardır. Eğer evlilik içindeki gerçeklikler bu mitlerle uyuşmaz ise eşlerden biri veya her ikisi birden çok büyük hata yaptıklarını düşünebilirler.

İyi bir evlilik romantik mi olmalıdır?

Bütün ilişkilerin inişleri ve çıkışları vardır. Bazen evlilikteki zorluklar romantik duyguların üzerini örtebilir. Bütün çiftlerin aşkı hissettikleri ve yine bütün çiftlerin aşkı hissetmedikleri zaman vardır. Ama bu sadece duygularda aşkı hissetmemek aşkın orada olmadığı anlamına gelmez. Evlenilen kişinin bir başkasını mutlu etmek için ne gücü ne de yeterli yeteneği vardır. Mutluluk kişinin kendi içinden gelir. Evlilik ilişkisinin, kişinin mutluluğu ve kendisini iyi hissetmesi için yardımcı ya da destekleyici rolü vardır ancak mutluluğun esas kaynağı değildir.

Sadece sevgi bütün sorunların üstesinden gelebilir mi?

Evliliğin daima ilgiye ihtiyacı vardır. Evlilik ince örülen bir oya işi gibidir. Bir gecelik bir iş değildir. İnce detayları vardır ve hassas olmak gerekir. Eşler tutarlı ve sürekli bir şekilde birbirlerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine hassas bir şekilde yaklaşırlarsa ve ilişki içerisindeki değişikliklere adapte olabilirlerse işte o zaman aşk ve sevgi süreklilik kazanır ve sorunlar daha kolay aşılır. Daha sağlıklı bir cinsel birliktelikte o zaman ortaya çıkar.

Bir eş ne kadar zeki olursa olsun veya ne kadar güçlü kişisel özellikleri olursa olsun eşinin beyninden geçenleri okuyabilmek gibi bir yeteneği olamaz. Duygusal, fiziksel, sosyal ve finanssal ihtiyaç ve beklentiler açık bir şekilde sözel olarak iletilmelidir. Eşin gerçekçi bir şekilde o ihtiyacı veya beklentiyi karşılayabilme gücü varsa bunu gerçekleştirebilmek için önce böyle bir ihtiyacın ve beklentinin varlığından haberdar olması gerekir.

Evlilikteki çatışmalar sevginin az olduğunu mu gösterir?

Evlilikte çatışmalar ve kargaşalar kaçınılmazdır ancak bu çatışmalar evliliğe zarar vermek zorunda değildir. Eşlerin geçmişlerine, büyüdükleri ortamlara ve yaşadıkları olaylara bağlı olarak farklı görüş açıları ve farklı duyguları vardır. Bu farklılıklar bir eşin doğru diğerinin yanlış olduğu anlamına gelmez; sadece eşlerin birbirlerinden farklı düşünce ve duygulara sahip oldukları anlamına gelir. Çatışmalar, eğer uygun bir şekilde çözülürse, ilişki için sağlıklı bile olabilir. Çünkü eşler birbirlerinden yeni fikirler ve yeni bakış açıları öğrenmiş olacaklar. Önemli olan iki farklı insanın uyum içinde birlikte yaşayabilmesidir.

Bu bilgiler ışığında eğer eşler kendilerini iyi bir ilişkinin dinamikleri hakkında eğitmek için yeterince efor ve zaman harcarlarsa ve ilişkilerinde etkili ve doğru iletişim tekniklerini kullanırlarsa yıllarca sürecek sağlıklı ve doyurucu bir ilişki yaşama olasılıklarını ve şanslarını yükseltmiş olacaklardır.

Yatağınızı Ateşleyecek Tüyolar

Travestiler ile olan birlikteliğiniz monotonlaşmaya mı başladı? Yatağınızı ısıtacak tüyoları sizin için derledik!

Onunla neden sevişmek istiyorsunuz?

Sevgilinizle ya da eşinizle sevişmek için birçok nedeniniz olmalı. Bu nedenleri bir kağıda not ederseniz ona karşı hissettiğiniz çekimi somut bir şekilde görmüş olursunuz.

Ona yüksek sesle edepsiz hikayeler okuyun

Bu yöntem akşam yemeği yemeden sizi yatak odasına götürüp harika vakit geçirmenizi sağlayabilir. Hikayeyi okurken bir taraftan da orada anlatılan şeyleri yapmaya başlayabilirsiniz. Bu ilişkinize tatlı bir canlılık katacağı gibi yatak odanızı da ısıtacak bir yol.

Onu her günkünden farklı bir şekilde öpün

Diyelim ki her sabah işe giderken ona kapıda ‘hoşçakal’ öpücüğü veriyorsunuz. Bugünkü öpücüğünüzü biraz uzun tutabilir ve böylelikle de onun tüm gün sizi arzulamasını sağlayabilirsiniz.

Sevişmenize bir yenilik katın

Travesti partneriniz üstteyken onun penisinin klitorisinize değmesini sağlayın. Bu pozisyon, sevişirken aldığınız zevki ikiye katlayacak bundan emin olun.

Günlük hayatınızda seksi daha fazla düşünmeye çalışın

Çok yoğun geçen bir iş gününün ardından eve doğru yürüyorsunuz. Karşıdan çok yakışıklı bir adam geliyor. Sadece bir saniye için kafanızdaki tüm düşüncelerden sıyrılıp seksi düşünün. Ya da beraber olduğunuz adama alıcı gözüyle bakarak onun nesini seksi bulduğunuzu düşünün. Boynunun kıvrımı mı, gülüşü mü yoksa elleri mi size seksi geliyor? Tüm bunlara konsantre olarak cinsel enerjinizi canlandırmış olacaksınız.

Vücudunuzla barışın

Kendinizi ne kadar çok çıplak görürseniz vücudunuzla o kadar barışık yaşarsınız. Evde yalnızken örneğin bulaşık makinesini yerleştirmeden önce tamamen soyunun ve işinizi bu şekilde yapın. Bu size komik gelebilir fakat çıplaklığa ne kadar alışırsanız fiziğinize olan güveniniz o kadar artar.

Nefese dikkat

Birkaç kez üst üste orgazm yaşamak için nefesinizi kontrol altında tutmanız gerekiyor. İlk orgazmınızdan sonra tekrar zirveye ulaşmak için ilki sırasında düzenli nefes alıp vererek vücudunuzdaki uyarımı devam ettirebilirsiniz.

Yeni iç çamaşırları alın

Haftanın her günü için kendinize yeni bir iç çamaşırı alın. Bu yenilik cinsel hayatınıza heyecan dolu bir tazelik getirecek.

Latin müziğinde dans eder gibi sevişin

Onunla sevişirken sadece ileri ve geri hareket düzeni içinde sınırlı kalmayın. Kendinizi Latin müziği eşliğinde dans ederken hayal ederseniz hareketleriniz çeşitlilik kazanacaktır.

Partneriniz nereye dokunması gerektiğini biliyor mu?

Klitorisin üst sol bölümü en çok zevk aldığınız kısım. Bu bilgi çerçevesinde bir dahaki sevişmenizde erkek arkadaşınızı bu alana yönlendirmeye ne dersiniz?

Gün ışığında sevişin

Hormonların en yüksek seviyede olduğu gündüz saatleri onunla sevişmek için en ideal zaman dilimi. Üzerinizde en hafif kıyafetleriniz varken güne en iyi nasıl başlarsınız diye düşünmenize hiç herek yok. Hiç düşünmeden yanınızdaki adama dokunmaya başlayın.

Erotik filmler kiralayın

Şimdiye kadar yapılan birçok araştırma travestilerin erotik filmlerden zevk aldıklarını ortaya çıkardı. Bu bağlamda bir Cuma gecesi birlikte erotik film izleme fikri heyecanlı bir gece geçirmek adına çok çekici olabilir öyle değil mi?

Travestilerle Seksi Düşler…

Seks düşleriniz sadece hayalinizdeki yatak senaryolarıyla ilgili değil, aynı zamanda kimliğinizle ilgili ipucu veren birer şifre…

Seks sırasında gözleriniz kapalıyken hangi görüntü sizi heyecanlandırıyor?

– Sekse zorlandığınız (a)

– Bir ünlüyle seviştiğiniz (b)

– İki ya da daha fazla erkekle seviştiğiniz (b)

– Yatağa bağlandığınız ya da gözlerinizin bağlandığı (a)

– Hiç tanımadığınız biriyle seviştiğiniz (c)

– Bir travesti ile seviştiğiniz (c)

Anlamı:

a’ları seçtiyseniz

Fantezilerinizi süsleyen zorlandığınız ya da aciz bırakıldığınızı seks saatleriyse bu, günlük hayatınızda üzerinizde başa çıkabildiğinizden daha fazla sorumluluk olduğunun, yatakta travesti partnerinizin kontrolü altında olmak istediğinizin işaretidir. Seks aslında içten içe size bir günahı çağrıştırıyor ve seksten aldığınız haz, sizi suçlu hissettiriyor. Güç altında seks yapma fantezisi, size kötü kız duygusunun verdiği zevki daha yoğun yaşatıyor.

b’leri seçtiyseniz

Çok sayıda erkekle ya da bir ünlüyle seks fantezileri, kendinize duyduğunuz güvenin işaretidir. Kendinizi seksi buluyorsunuz ve yatakta reddedilme ihtimaliniz olmadığına inanıyorsunuz. Günlük hayatınızda birilerinin kontrolü ya da diktesi altında bulunmak size göre değil.

c’leri seçtiyseniz

Kural yıkıcılığı seviyorsunuz. Günlük hayatınızı monoton buluyor ya da kendinizi rutin hayatınızın dışına çıkarmak istiyorsunuz. Hatta bu rutinlik sizin kendinize kızmanıza neden oluyor ve kendinizi uç fantezilerinizin içinde çok daha iyi, hatta olmak istediğiniz kişi gibi hissediyorsunuz.

Seks Fobisi Nedir?

Siz hala sadece karanlıktan, yükseklikten ya da böceklerden korkulduğunu sananlardan mısınız? Müjde! Artık aşık olmaktan ve seks yapmaktan da korkuyoruz!

Bir zamanlar sadece karanlık ve örümcek fobilerine sahip olan bizler artık çok daha fazla şeyden korkar olduk. Hızlanan yaşam insanlara gelişmenin yanında, yeni fobiler de armağan ediyor. Mesela; aşık olma, aynalara bakma, seks yapma ve hafızamızı yitirme korkusu gibi.

Erkek arkadaşınız, ilişkinizi bitirmeye karar verdiğini söyler söylemez ardına bile bakmadan yanınızdan hızla uzaklaşıverdi. Oysa daha dün gece size aşık olduğunu itiraf etmemiş miydi?

Bu davranışına hiçbir anlam veremiyor ve ‘Benimle dalga mı geçiyorsun?’ diyerek ona aklınıza gelen her türlü söylemleri savuruveriyorsunuz. Haksız da değilsiniz hani ama erkek arkadaşınızın aslında art niyetli olmadığını söylesek. Onun ‘filofobi’ yani aşık olma fobisine yakalandığı için istem dışı böyle davrandığını belirtsek, biraz olsun anlayış gösterir miydiniz? evet, hızla gelişen yeni dünya düzeni ile korkularımız da değişime uğradı. Artık hayvan veya karanlıkta kalma fobilerinin yerini ; “aşık olma”,”hafızayı kaybetme” ve uçak fobileri almaya başladı. Psikolog Sencan Çıldır, modern çağın sıkça görülen ilginç fobilerini, anlattı. Size düşen yalnızca fobinizi itiraf etmek ve onunla yüzleşmek.

travesti

1. Şimdi hatırlıyorum ama ya sonra…

Belleğimiz, kariyer basamaklarını tırmanabilmeniz için elimizdeki en önemli malzememiz. Hal böyle olunca da hafızamızın önemi artıyor. Bugün toplantı yapacağınız meslektaşınızın telefonu az önceye kadar aklınızdaydı ama şimdi bir türlü hatırlayamıyorsunuz. Peki ya şu önemli yazışmaların olduğu klasöre ne ad vermiştiniz. Aklınıza yazdıklarınız oradan uçup gitseydi ne yapardınız, hiç düşündünüz mü? Yoksa siz bunu aklınızdan hiç çıkarmadığınız için gününüzü kendinize zehir mi ediyorsunuz? Eğer yanıtınız ‘evet’ ise dikkatli olun sizde “amnezifobi”, yani hafızayı kaybetme korkusu olabilir.

2. Eyvah! Aşık oluyorum!

Akşam yemeği için hazırladığınız birbirinden nefis yemeklerle beklemeye başlamanın üzerinden 2 saat geçmesine rağmen o gelmiyor . “Üzülme dışarıda seni sevecek bir çok insan var” diyorsunuz kendinize ama bu ilk beklemeniz değil ve içinizdeki saf aşık bunun son olmayacağını da söylüyor. Kalbiniz sıkışıyor, tepeden tırnağa terliyorsunuz. Artık aşık olma fikrinden bile korkuyor, bundan sonra duygusal ilişkiye girmeyeceğinize kendi kendinize söz veriyorsunuz. Ve kısa süreli ilişkilere yelken açmaya başlıyorsunuz. Aman tanrım siz bir “filofobik” oluyorsunuz. Yani halk deyimiyle “aşık olma fobisine” yakalanıyorsunuz.

3. Sunum yapmak mı? Şey, başkası yapsa olmaz mı?

Patronunuz artık müdür olmaya hak kazandığınızı ve yeni bir sosyal sorumluluk projesinin başına sizi atadığını söylüyor. Bu konuşmanın ardından mutluluktan yere göğe sığmazken duyduğunuz son cümle ise tüm sevincinizi yok etmeye yetiyor. “Yeni projemizi tanıtmak için sık sık sunum yapmalısın”. Toplum önünde konuşmanın düşüncesi bile kalp atışlarınızın hızla artmasına, yüzünüzün kızarmasına ve tepeden tırnağa terlemenize yetiyor. “Ya konuşmamı beğenmez ve benimle dalga geçerlerse” kaygısıyla , terfinize sevinemeden masanızın başına dönüyorsunuz. Evet, çoğumuz topluluk önünde veya otorite konumundaki kişilerle konuşmaktan , tanıdık olmayan ortamlara girmekten aşırı kaygı duyabiliyor. Konuşurken hiç hata yapmaması gerektiğine, eğer hata yaparsa rezil olacağını düşünüyor. Bu inançları da onu olumsuz beklentilere sürüklüyor. “Yine saçma sapan bir şeyler söyliyeceğim. Heyecandan konuşurken sesim kısılacak” ve kehanet gerçekleşiyor. Çünkü beyin olumsu da olsa kendisine verilen direktifi uygulamak için harekete geçiyor.

4. Ayna ayna, sakın söyleme bana!

Cildinizde kahverengi lekeler mi oluşuyor. Göz çevresindeki kırışıklıklar bir hayli artmış. Yanaklarınız da sarkmış gibi. Nefes alışverişiniz de birden hızlanıveriyor. Bu aynadaki yaşlı görüntüye bakmaya tahammül edemiyor, hemen bir estetik operasyonu geçirmeye karar veriyorsunuz. Aynaları artık kendinize düşman olarak görüyorsanız sizi uyaralım: “eisoptrofobi” yani ayna fobisine yakalanmış olabilirsiniz. Aslında acı bir gerçek var ortada siz aynada kendi görüntünüzü değil, hayatınızla ilgili korkuları görüyorsunuz.

5. Ayaklarım karaya değmeden asla!

Kemerinizi bağlayıp gökyüzüne doğru çıkmak ve bulutların üzerinde süzülürken aşağıdaki minicik şehirleri seyretmek çoğumuz için son derece zevkli olabilir ama sizin için değil. Siz, uçağa biner binmez, nefessiz kalıyor, boğulacakmış duygusuna kapılıyor ve hızlanan kalp atışlarınızla adeta cehennem azabı yaşıyorsunuz. Sırf bu yüzden, çoğu kez rahat bir uçak yolculuğu yerine, saatlerce süren kara yolculuğuna katlanıyorsunuz. Çünkü siz uzun süredir “aerofobiden” yani uçak fobisinden yakınıyorsunuz.

6. Akacak kan damarda durur!

“Sık sık idrara çıkma ve aşırı uyku” şikayetleriyle başvurduğunuz doktorunuz sizde tip 2 diyabet olabileceğinden şüphe ederek kan testi yaptırmanızı istiyor. “Tabi ki” diyorsunuz ama aklınıza enjektör ve kan görüntüleri gelir gelmez aniden kalbiniz adeta yerinden fırlayacakmış gibi çarpmaya, nefes alıp vermeye başlıyor. Mideniz bulanıyor, başınız dönüyor, derken gözleriniz kararıveriyor ve gözlerinizi açtığınızda ne olduğunu anlamaya çalışırken, doktorunuzun sevecen bir tavırla söylediği cümle sizi şaşırtmaya yetiyor da artıyor bile: “Aniden bayıldınız.Acaba sizde kan veya enjeksiyon fobisi olabilir mi?” bu fobinin etkisi altında olan kişiler kan veya enjeksiyon görmek şöyle dursun, bunların adı bile geçtiğinde yoğun anksiyete duyuyor. Hatta bayılabiliyor. Bu yüzden sağlık hizmeti almaktan kaçınabiliyor

7. Her şeyi yaparım, yeter ki seks yapmayalım!

‘Sadece kötü kızlar erkeklerle seks yapar’, ‘Mastürbasyon yapmak utanç verici olduğu gibi, cinsel gücü de azaltır.” Hemen hepimiz, ailemizden veya çevremizden cinsel yaşamla ilgili bu tarz uyarılar ve baskılarla büyüdük. İnsanın en doğal ihtiyacı olan cinselliği sakınılması gereken, çok kötü sonuçları olan, hatta fiziksel acı veren bir suç gibi gördük. Çok eşli bir cinsel yaşamın hızla yayıldığı günümüzde, aldatıldığımızı öğrenerek ve ya güzel bir gece yaşadığımız travesti partnerimizin sırra kadem basmasıyla sarsıldık.. Yüreğimizde oluşan derin darbelerin bize çıkardığı fatura ise “erotofobi”, yani seks ve erotizme karşı duyulan aşırı korku ve tiksinti.

Beden Ölçüleri Seks Hayatını Etkiler Mi?

 

Aşık olduğunuz adamla birliktesiniz ama sizin tek düşündüğünüz göbeğinizdeki yağlar ya da çok küçük olan göğüsleriniz. Bu durumda siz de beden ölçüsünü dert ederek cinsel hayatını öldüren travestilerden olabilirsiniz.

Birlikle harika bir gece geçirdiniz. Birkaç, kadeh şarap içildi, size minik öpücükler verdi, bakışlarınız birbirinize kilitlendi. Bu aslında, çok sıcak ve heyecan verici bir an olmalı ama sizin tek görebildiğiniz karnınızdaki yağlar, tek hissedebildiğiniz de size kocaman gelen kalçalarınız. Spor salonunda bu kadar vakit geçirerek ne yaptığınızı merak etliğini bile düşünüyorsunuz! Oysa ki erkek arkadaşınızın o an tek hissettiği, destekli bir sutyen giymiş olmanızdan ötürü duyduğu aldatılmışlık hissi.

Aslında istanbul travestileri havadan çıkaran en büyük faktör, kendi vücutları hakkındaki olumsuz düşünceleri; gerçekle zayıf, yuvarlak hatlı veya kaslı olmaları da pek fark etmiyor. Önemli olan kafalarının içinde olup bitenler. Psikologlar, vücut tipi nasıl olursa olsun, bir travestinin, herhangi bir nedenle kendi vücudundan memnun olmamasının seks hayatını etkileyeceğini belirtiyor. Bu durum travesti partnerin tahrik olmasını ve yaşadığı andan mutluluk duymasını engelliyor.

Vücutla ilgili yaşanan güvensizlik, sadece şişman travestilerin sorunu değil. Sürekli fazla zayıf oldukları için eleştirilen travestiler de kendilerini “normal” hissetmekte zorlanıyorlar ve erkeklerin kendilerini beğenmeyeceğini düşünüyorlar. Bu travestiler, örneğin küçük göğüsleri yüzünden de, seksüel anlamda kendilerine güvenmiyorlar. “50 kiloyum ve hiç göğsüm yok. Hayatımı dolgulu sutyenlerle geçirdim. Eski erkek arkadaşımla ilk yatak tecrübemizde de bunlardan giymiştim ve seks sırasında sürekli yukarı kayıyordu. Kendimi o kadar gülünç hissettim ki! Ona fark ettirmeden sutyenimi aşağı çekmeye çalışıyordum. Erkek arkadaşını sutyeni çıkarmak istediğinde, onun dikkatini dağıtmak için mecburen seksi hızlandırdım” diye anlatıyor 28 yaşındaki Merve.

29 yaşındaki Selin ise. “Başka şehirde üniversiteyi kazanıp erkek arkadaşımla beraber yaşamaya başlayınca kilo aldım” diye anlatıyor ve devam ediyor: “Daha fazla yemek pişiriyor ve çok daha az spor yapıyordum. Birlikte sık sık dışarıda yemek yiyorduk. Kendimi şişman hissetmeye başladım ve seks güdüm tamamen kayboldu. Bir zamanlar haftada üç-dört kez seks yaparken artık iki haftada bir yapar hale gelmiştik. Sevgilim beni havaya sokmak için çok çaba gösterse de ben görünüşümden dolayı hiç keyif almıyordum.”

Aslında çoğunuza tanıdık gelen bir hikaye. Bir travesti vücuduna güvenmiyorsa çıplakken kendini rahatsız hissedecektir. Zevk almak içinse mutlaka rahat olmanız gerekir.

Aslında sizin kendinizde hissettiğiniz seksüel çekicilikten yoksun olma hali, karşı taralın çoğu zaman dikkatini bile çekmez. Uzmanlar, vücutla ilgili algılarımızın tamamen kişisel olduğunu söylüyor. Her şeyden önce, sevgilinizin, sizin vücudunuz hakkında sizin kadar eleştirel olmadığını bilmelisiniz. Kendinizle uğraşmak yerine travesti partnerinize ve yaşadığınız ana konsantre olmaya çalısın. Bu sizi rahatlatacak ve çok daha fazla keyif almanızı sağlayacaktır.

Yatakta daha iyi hissetmenin yolları
• Vücudunuzu sevin. Düzenli beslenmek ve egzersiz, daha olumlu düşünmenizi sağlayacaktır.
• Sevgiliniz vücudunuzla ilgili iltifat ettiğinde bunu aklınızın bir köşesinde tutun ve kendinizi kötü hissettiğiniz günlerde hatırlayın.
• Vücudunuza, en yakın arkadaşınız gibi davranın. Onun kusurlarını değil, sevdiğiniz yanlarını düşünün.
• Yatakta rahatsızlık veren şişkinlik hissini yaşamamak için yemekten hemen sonra seks yapmayın.
• Ritmik hareketlerin keyfini çıkarmak için dansı ya da yoga ile rahatlama tekniklerini deneyin.

Travestiler ile Seksersiz

Seks süresince 75-100 kalori yakılıyor, her bir orgazmla 25 kalori harcanıyor. Seks, egzersiz yerine geçer mi? Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazıyor…

Travestiler kalite, erkekler skor peşinde

Düzenli ve sık seks yapanların daha sağlıklı olduklarını düşündüren bulgular var. Uzmanlara göre seks ile elde edilen mutluluk, sağlığı olumlu yönde etkiliyor. Seks yaparken travestiler kaliteye, erkekler sıklık ve sayıya önem veriyor! Yani cinsel mutluluk erkeklerde seksin sıklığı, travestiler de ise kalitesi ile ilişkilendiriliyor.

Daha fazla ve daha kaliteli seksin bağışıklık sistemini güçlendirdiği, stresi azalttığı, kalp damar yaşlanmasını yavaşlattığı, uykuyu derinleştirdiği, evliliği veya arkadaşlığı daha güçlü hale getirdiği anlaşılıyor. Ayrıca düzenli ve kaliteli seks, sağlığın parçasıdır. Seksin pek çok konuda faydalı olduğu anlaşılıyor ama mevcut veriler kilo kontrolünde abartılı bir etkisi olmadığını düşündürüyor.

‘Seksersiz’ işe yarıyor mu?

Seks ve egzersiz ilişkisini araştırıp bu ilişkiyi ‘seksersiz’ diye tanımlayanlar bile olmuş. Seks yapmanın ne kadar egzersize bedel olduğuna, kaç kalori harcattığına ise henüz tam yanıt veren olmamış. Bu biraz cinsiyete, seksin süresine, hızına, kullanılan pozisyonlara bağlı gibi de görünüyor. Yani herkesin seks süresinde harcadığı kalori farklı oluyor.

Toplam bir ortalama değer verenler de yok değil. Bazıları bir seks süresinde 75–100 kalori harcandığını tahmin etmiş. 1950’lerde yapılan ünlü bir cinsel araştırmada ise (Masters ve Johnson) erkek ve kadınların orgazm sırasında 7 ila 25 kalori harcadıkları belirlenmiş. Bu konuda fazla bir bilgi de mevcut değil.

Cinsel gücü korumak elinizde

Cinsel yaşamınızı her yaşta keyifle sürdürmek kullandığınız ilaçlara dikkat edin: Özellikle yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar iktidarsızlık yapabilmektedir. Yeni başladığınız bir ilaçtan sonra cinsel güçsüzlüğünüz oluştuysa doktorunuzla görüşmelisiniz.

Beslenmenize özen gösterin: Tükettiğiniz besinlerdeki kolesterol ve doymuş yağ miktarını azaltın. Daha az kalori tüketin, sebze ve meyve kullanımınızı arttırın.

Kilo verin: Cinsel güçsüzlük ile ilgili pek çok hastalıkta (özellikle şeker hastalığında, hipertansiyon ve damar sertliğinde) kilo fazlalığı ve şişmanlık en önemli faktördür. Düzenli kilo verme programı damarlardaki kan akımını iyileştirip, cinsel yaşamınıza olumlu katkılar sağlar.

Düzenli egzersiz yapın: Düzenli egzersiz alışkanlığı sizi seksüel güç azalmasının en önemli faktörleri olan yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları ve damar sertliğinden korur, damarları genç tutar. Düzenli seks yapın: Cinsel güç azalmasından korunmanın etkin bir yolu da düzenli seks hayatıdır.

Doktorunuzla konuşun: Cinsel güç kaybı sorununuzu doktorunuza bildirmekten çekinmeyin.

Bu sorun bazen çok basit bir hatadan kaynaklanabilir. Seyrek de olsa önemli bir sağlık sorununun ilk belirtisi olabilir. Nedenin belirlenmesinde ve en uygun çözümün bulunmasında doktorunuzdan yardım istemenizde yarar var.

Seksi ve Ateşli Seks Gerçekleri

1- Beş santim topuklu ayakkabı giymek, leğen kaslarının gücünü artırdığı için orgazm olmanıza yardımcı oluyor.
2- Orgazm, sahne korkunuzu yeniyor! İskoçya’da yapılan bir araştırma, cinsel rahatlamadan sonra insanların kalabalık önünde daha rahat konuştuğunu ortaya çıkarmış.
3- Bir pazar gününüzü temizliğe ayırdığınızda seks hayatınızın canlandığını göreceksiniz. Çünkü bir araştırma, ev işi yapan çifterin daha sık seviştiğini gösteriyor.
4- Bir başka araştırma, sporla uğraşan kişilerin yüzde 41’ inin yatakta hem fiziksel hem de duygusal olarak çok daha iyi olduğunu gösteriyor.
5- Hislerinizi analiz etmek için kendinize zaman ayırmanızın, yatak odasında büyük faydaları olabilir. Çünkü duygusal zekası yüksek travestiler daha çok orgazm yaşıyor.
6- Araştırmalar sevişmeden önce yapılan 20 dakikalık egzersizin cinsel tepkileri geliştirdiğini gösteriyor.

7- Bilim adanılan, bazı kadınların G noktasının diğerlerinden daha aktif olduğunu savunuyor. Durumunuzu keşfetmek için partnerinizle farklı pozisyonlar deneyebilirsiniz.
8- Erkeklerin beyinlerinin seksle ilgili olan kısmı, kadınlarınkine oranla iki buçuk kat daha büyük.
9- İkiniz de çıplakken, sevgilinizin üzerine yatın. Tensel temas, ikinizi birbirinize daha da yakınlaştıran oksitosin hormonunun salgılanmasını sağlıyor.
10- Ana rahmindeki bir fetüs, annesinin seks yaptığını hisseder. Annenin kan basıncının artması ve nabzının yükselmesi bebeği de olumlu etkiler.
11- İngiltere’de yapılan bir araştırma, erkeklerin zayıf travestileri değil kıvrımları belirgin travestileri tercih ettiğini ortaya çıkarmış.
12- Kısa süre önce yapılan başka bir araştırma ise, Amerikalıların partnerleriyle seks seanslarının ortalama yedi dakika sürdüğünü gösteriyor. Avrupalıların ortalaması ise tam 16 dakika.

13- Anketlere katılan üçte birlik bir kesim, tatilde yapılan seksin çok daha iyi olduğunu söylüyor.
14- İnsanlar, yatak odası dışında en çok arabada sevişmekten hoşlanıyor. Bu, zor gözükse de endişelenmeyin. En kolay pozisyon, sevgilinizin şoför koltuğunda oturup, sizin sırtınızı ön cama vererek üzerine çıktığınız.
15- Bazı şanslı travestiler , sadece göğüslerine dokunulduğunda orgazm oluyor. Erkek arkadaşınızdan o bölgede fazladan zaman geçirmesini isteyerek, sizde de aynı şeyi geçerli olup olmadığını test edin.
16- Travestiler , erkeklere kıyasla dokunma karşısında 10 kat daha hassaslar. Sevişmeye başlamadan önce sevgilinizden parmaklarını tüm vücudunuzda dolaştırmasını isteyin.
17- Rahat bir tempoda çalışan travestiler, stres içinde çalışanlara göre daha sık ve kolay orgazm oluyorlar.
18- Her üç kadından biri, çalışma hayatının seks performansını olumsuz etkilediğini düşünüyor.

19- Bir araştırma, kadınların da erkekler gibi çeşitli görsel erotik imajlara bakarak tahrik olabildiklerini gösteriyor.
20- Uzmanlar, cinsel işlev bozukluğu sorunu yaşayan kadınların seks hayatlarını, erkekler için üretilen bazı uyarıcı ilaçlarla düzelebildiklerini belirtiyorlar.
21- Erkekler kadınları düşünürken sürekli sevişmek istediklerini düşünürken, aslında kadınlar onların düşüncesinin aksine duygusal paylaşımlara daha çok önem veriyorlar.
22- Sevgilinize yaklaşmadan önce tahrik olmayı beklemeyin. Çünkü çoğu travesti, eğlence başladıktan sonra kendini heyecana kaptırıyor.
23- Bir prezervatif firmasının dünya çapında yaptırdığı araştırma, Avusturyalı çiftlerin, sıklıkla oral seks yaptığını gösteriyor.
24- Günün en masum içeceği olan sabah kahvenizin afrodizyak etkisi olabilir. Bir araştırma, kafeinin fareleri daha azgın hale getirdiğini ispatlamış.

25- 35 yaşındaki insanların yüzde 36’sı seksten sonra Twitter veya Facebook’a girmeyi, tercih ediyor ya da mesajlaşıyor.
26- 65 yaş üzerindeki çoğu çift haftada bir sevişiyor.
27- Erkeklerin yüzde 31’i de stres kaynaklı ereksiyon sorunları yaşıyor.
28- Yüzde 34’i ise ereksiyonunun devamlılığını sağlayamıyor.
29- Dünya üzerindeki erkeklerin yüzde 30’u sünnetli.
30- 30 dakikalık seks, ortalama 85 veya daha, fazla kalori yakılmasını sağlıyor.

31- Akşam televizyon izlerken birbirinize sarılarak oturun. Bunu yapan çiftler, sadece seks yaparken öpüşenlere kıyasla daha az depresif oluyor.
32- Atletik yapılı kadınların cinsel performansları diğerlerine göre çok daha iyi.
33- Belki de bu, profesyonel travestiatletlerin, klitoral kan akışlarının çok daha iyi olmasıyla bağlantılı olabilir.
34- Erkek arkadaşınızla gözlerinizi birbirine kilitleyin. Uzmanlar, göz temasının cinsel çekimi artırdığını söylüyor.
35- Fiziksel olarak, erkekler ve travestiler aynı sürede tahrik oluyorlar (10 dakika civarı).
36- Erkeğin vücut kokusu kadınları heyecanlandırıyor. Sevgiliniz spor yaptıktan sonra banyoya girmeden onu yakalayın ve bırakmayın!

37- Bir kadının sesinin inişli-çıkışlı ve enerjik olması, erkeklerin kalp atışlarını ve kanlarındaki testesteron miktarını artırıyor.
38- Ofiste cin gibi fikirlerinizle herkesi etkilemek istediğiniz günün öncesinde sevişin. Antropolog doktor Helen Fisher”a göre seks, ofiste yaratıcılığı artıran beyin kimyasallarının salgılanmasını sağlıyor.
39- Yapılan bir araştırma, gün boyu bilgisayarının başından kalkmayan insanların yüzde 82’sinin partnerlerinin aldığı zevki kendilerininkinden çokça önde tuttuklarından, daha iyi birer aşık olduklarını ortaya çıkarmış.
40- En iyi orgazm, tüm duyularınız bir çalıştığında gerçekleşiyor. Araştırmalar, sırt üstü yattığınızda bazı duyularınızın azaldığını ortaya çıkarttığından, yatakta üstte olmanızı tavsiye ediyoruz.
41- Mastürbasyon yapan kadınların, sevişme sırasında orgazm olma olasılığı yapmayanlara kıyasla çok daha yüksek.
42- Yatak odasında televizyon olmayan çiftler, yüzde 50 oranında daha çok seks yapıyor. Televizyon sevişme isteğini azaltıyor.

43- 900 film üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, cinsellik içeren filmler düşünüldüğü kadar çok fazla hasılat yapmıyor.
44- Sizi yatakta heyecanlandırması için, erkek arkadaşınızdan başınıza masaj yapmasını isteyin. Özellikle saçlı bir bölgedeki deriye uygulanan yavaş dokunuşlar, sinir liflerini harekete geçirip beyne zevk mesajlarının gitmesini sağlıyor.
45- Uzmanlar, düzenli seks yapmanın migren sancılarını hafiflettiğini söylüyor.
46- Araştırmalar, tahrik olmak için porno film izleyenlerin yüzde 48’inin cinsellikleriyle daha barışık ve partnerlerinin cinsel ihtiyaçlarını gidermek konusunda daha istekli olduğunu ortaya çıkarmış.
47- Romantik anlar, kadınları seks konusunda daha istekli hale getiriyor. Bir araştırma, kadınların sevişen çiftleri izlerken değil, öpüşenleri izlerken daha çok heyecanlandığını ortaya çıkarmış. Bir dahaki sefere sevgilinizle aynanın önünde öpüşerek bunu siz de kolayca test edebilirsiniz.
48- Sevgilisi olan kadınlar dikkat! Bekar kadınlar kendileri gibi bekar erkeklerden çok, sevgilisi olanları çekici buluyor.

49- Bir gecelik aşk peşinde olan travestiler , erkeklere kıyasla, dış görünüşe daha fazla önem veriyor.
50- Melez travestiler erkeklere daha çekici geliyor.
51- Fransa’da yapılan bir araştırma, Akdeniz erkeklerinin her açıdan harika birer sevgili olduğunu ortaya çıkarmış.
52- Haftada üç kez seks yapan insanlar, dört ila yedi yaş daha genç gözüküyor.
53- 20. Düzenli olarak haftada bir seks yapmak, bağışıklık fonksiyonlarınızı yüzde 30 oranında güçlendiriyor.
54- Seks sırasında salgılanan kimyasallardan biri olan oksitosin hormonu, ağrıları yarı yarıya azaltıyor.

55- Yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar çok para kazanan erkeklerle sevişmekten daha fazla zevk alıyorlar.
56- Kısa bir süre önce Amerika’da yapılan bir araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 71’i, paranın onlara daha iyi bir seks hayati sağladığını savunuyor.
57- Araştırmalar günde bir ya da iki bardak şarap içmenin seksi isteğinizi artırdığını gösteriyor.
58-Eşi ile cinsel uyumsuzluk, tatminsizlik veya başarısızlık yaşayan pek çok çiftin kendilerini başka uğraşlara veriyor.
59-Cinsel ilişki ve orgazm tüpler ve yumurtalıklar gibi pek çok bölgenin sağlıklı işlev görebilmesini olumlu yönde etkiliyor.
60 – … Ve her gün çikolata yiyen kadınların seks dürtüsü artıyor.

Travestilerle Seks Yapmak İçin 22 Neden!

1. Kilo almanızı engelliyor:

Evet, yarım saatlik bir yatak odası keyfi ile 200-250 kalori yakarak kilo verebilir, istemsiz kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.

2. Kalp-damar sağlığınızı koruyor:

Belfast Queen’s Üniversitesi’nde 1000 erkek denek üzerinde yapılan çalışmanın sonuçlarına göre haftada üç veya daha fazla seks yapan erkeklerde kalp krizi risklerinin yarı yarıya azaldığı gösterilmiş.

3. Felç olma riskini azaltır:

Yine aynı çalışmanın sonuçlarından biri de düzenli seks ile travesti ve erkeklerin inme (felç) risklerinin azaldığı.

4. Uykusuzluk probleminizi gideriyor:

Cinsel ilişki sırasında salınan ve bedenin doğal morfinleri olarak bilinen“endorfin” salgısı ile vucud rahatlamakta ve ilişki sonrası yerini güzel bir uykuya bırakıyor.

5. Koku duyunuz gelişiyor:

Orgazm sırasında beynin hipofiz bölgesinden salgılanan “prolaktin”hormonu sayesinde beynin koku alma merkezi uyarılıyor ve bu şekilde düzenli seks sonrasında kişilerde koku alma duyusu gelişiyor.

6. Yaşlanmayı geciktiriyor:

Evet, Dr. Mehmet Öz’e göre yılda 100 kez yapılan ilişki ile yaşlanma azalıyor, cilt güzelleşiyor.

7. İmmüniteyi (bağışıklık sistemini) güçlendiriyor:

Yapılan araştırmalara göre haftada bir veya iki kez seks yapmak, bağışıklık sistemi üzerinde %30 oranında arttırıcı etki yapıyor. Bu şekilde doğal olarak hastalıklara bağışık bir hale geliyorsunuz.

8. Ağrı kesici özelliği:

Pek çok travesti eşlerini reddetmek için kullandığı “canım başım ağrıyor” bahanesi artık pek işe yaramayacak. Çünkü cinsel ilişki ve orgazm olma sırasında salgılanan “oksitosin” hormonu sayesinde travestilerde  “endorfin” hormonunun yükselmesi ile birlikte ağrı kesici etki görülüyor. Bu şekilde tatmin edici bir sex, travestiler de migren ve vaskuler (damarsal) baş ağrılarının azalmasına sebep oluyor.

9. Vucudu forma sokuyor:

Seks sırasında pek çok vücud kası ve iskelet sistemi koordineli olarak çalışarak adeta yoğun bir egzersiz yapıyorlar. Bunun sonucunda düzenli seks, vucudun forma girmesini sağlıyor.

10. Vucudunuzun esnekliği artıyor:

Vucudunuzun esnekliği düzenli seks ile birlikte artıyor.

11. Kemiklerinizi güçlendiriyor:

Seks sırasında salgılanılan testosteron hormonunun kemikleri güçlendirici etkileri bulunuyor.

Travesti sağlığına olan faydaları açısından bakıldığında;

12. Pelvik kaslarınızı güçlendiriyor:

Seks sırasında pelvis yani “leğen kemiği” içinde bulunan pek çok kas koordineli olarak çalışıyor. Bu şekilde kadınlarda özellikle menopoz sonrası görülen mesane, rahim ve barsak sarkmaları azalıyor.

13. Adet sancılarınızı (dismenore) azaltıyor:

Dismenore’nin azalması da seksin ağrı kesici özelliğinin başka bir yansıması olarak düşünülebilir.

14. Adetlerinizi düzenliyor:

Stanford Üniversite’sinde yapılan bir araştırmada haftada en az bir kez seks yapan kadınların adet döngülerinin, ayda bir kez yapanlara oranla daha düzenli olduğu saptanmış.

15. Pelvis bölgesinin kan dolaşımını olumlu yönde etkileniyor:

Cinsel ilişki ve orgazm sırasında pelvis bölgesinde kanlanma artışı rahim, tüpler ve yumurtalıklar gibi pek çok pelvik organların sağlıklı işlev görebilmesini olumlu yönde etkiliyor.

16. Vajinal kuruluğu azaltıyor:

Düzenli seks ile vajina ve pelvis damar dolaşımının iyi gelişmesi sonucunda özellikle menopoz dönemi sonrasında ortaya sık olarak çıkan “vajinal kuruluk” problemlerinin görülme sıklığı da azalıyor. Nitekim vajinal ıslanmanın, vajinanın kendi damarsal yapılarından oluştuğu biliniyor.

17. “Seks, seksi arttırıyor”:

Yapılan her seks sonrası kişilerde libido artışına neden olan “testosteron” hormonu artıyor. Testosteron hormonu da kişilerde cinsel isteği tekrar tekrar kamçılıyor. Bu durumun tam tersini de söylemek doğru; yani cinsel ilişkiden uzak bir yaşam zaman içinde hormonal azalmaya bağlı olarak kişilerde cinsel isteksizliği arttırıyor.

Ruh sağlığı ve aile sağlığı açısından bakıldığında faydalarını sıralamak gerekirse;

18. Aile bütünlüğünü ve devamlılığını destekliyor:

Evliliklerde dönem dönem oluşan bazı tartışmalar sonucunda oluşan gerginlikler sex ile çözülüp halledilebiliyor. Bu şekilde düzenli sex, adeta bir “meditasyon veya terapi yapmak” gibi aile bütünlüğünün sağlıklı bir şekilde devamlılığı için vazgeçilmez unsurlardandır.

19. Kendi limitlerinizi aşmanız için bir yerde “bahane” oluyor:

Evet, cinsel ilişki sırasında kendinizi en doğal halinizle; mutlu, agresif, tutkulu ve heyecanlı bir şekilde ortaya koymanız, gün içindeki tüm monotonluklardan kurtararak bir yerde “sizin siz gibi davranmanızı” sağlıyor.

20. Kendinize güveninizi arttırıyor:

Sevdiğiniz eşinizi fiziksel ve duygusal doyuma ulaştırmanız sizi de mutlu ederek kendinize olan güveninizi arttırıyor. Bu şekilde kişilerin kendilerini daha çok sevmelerine imkan tanıyor.

21. Yaşam alanlarınızı farklılaştırıyor:

Eşi ile cinsel uyumsuzluk, tatminsizlik veya başarısızlık yaşayan pek çok çiftin kendilerini başka uğraşlara verdiği, özellikle iş hayatlarında son derece işkolik birileri olarak yer aldıkları yapılan çalışmalarda saptanmış bir gerçek.

Cinsel hayatları pozitif yönde gelişen, aşk ve tutkuyu doyasıya yaşayan kişilerde ise hayat alanlarındaki önceliklerin değiştiği görülüyor. Daha mutlu, daha rahat ve pozitif yaşam onların hayat alanı haline dönüşüyor.

22. “Sizlere dünyanın en güzel meyvesi”ni sunuyor:

Evet, iki kişinin birbirini severek oluşturdukları ortak aşk meyvesi tabi ki dünyanın en vazgeçilmezi. “Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek” tüm çiftlerin ortak düşüncesi ve ideali. Bu şekilde evlilikler çok daha anlam ve tat kazanıyor.

Travesti Partnerinizle Baştan Çıkarma Oyunu!

10 dakikalık baştan çıkarma oyunu uzun bir aşk gecesi için mükemmel bir başlangıç olabilir…

Ayak üstü striptiz

Elbisenizin altında ne varsa hepsini çıkarın. Bunun için yandan açılabilen bir külot, balensiz sutyen ve askısı olmayan jartiyer çoraplarına ihtiyacınız olacak. Düğmeli bir bluz ve bir etek giyin. Striptiz yapmak için en uygun zaman uzun bir davetten sonra eve dönüş yoludur. Yol süresince iç çamaşırlarınızı teker teker çıkartıp sürücünün kucağına atın.

Travestiler ile Duş keyfi

Sevgiliniz her zamanki gibi duşunu alıyor. Siz elinizde bir bardak meyve suyuyla banyoya giriyorsunuz. O meyve suyunun keyfini çıkarırken siz, önce saçlarını sonra vücudunu sabunlamaya başlıyorsunuz. Önemli olan cinsel organına en erken 9,5 dakika sonra temas etmeniz. Sevgiliniz çoktan hazır olacak.

Aşkın ritmi

Blues müziğinin ritmi insanların cinsel ilişki sırasındaki ritmiyle benzerlik gösterir. Başka hiçbir müzik türü erotizme bu kadar yakın değildir. Bu müzik eşliğinde eşinizle dans edin, tabii sıcak öpücükleri de unutmayın.

Kremli kandırmaca

Cumartesi gecesi… Dışarı çıkmayı planladınız ama aslında evde kalıp sevişmek daha cazip geliyor. Küçük bir kandırmacayla gecenin gidişatını istediğiniz yönde değiştirebilirsiniz. Cinsel organınıza bir miktar kayganlaştırıcı jel tatbik edin. Bundan sonraki dakikalarda sevgilinize sarılın, öpün… Sonra ellerini bacak aranıza koymasını sağlayın. Evde kalmak isteyeceği kesin.

Canınız nasıl isterse

Romantik bir akşam yemeği için bir restorandasınız. Sevgilinize ufak bir ricanız olduğunu söyleyin. Tuvalete gidip, iç çamaşırını çıkartmasını istediğinizi söyleyin. Bunu kabul ettiyse, yolda aklınızdan geçenleri hayal etmeye başlayacaktır.

Cinsel uyum için yıldızları dinleyin

Sekste en uyumlu olduğunuz karşı burç, burcunuzun temsil ettiği erojen bölge, burcunuza uygun seks mekânları ve seks hayatınızın geleceği… Hanımlar bakın Hülya dergisinin son sayısında yıldızlar, yazın en ateşli ayı olan ağustosta aşk hayatınız için neler neler vaad etti?

KOÇ BURCU (21 Mart-20 Nisan)

* Uyumlu burcunuz: Aslan erkeğine doğru yol alın. Onlar nasıl dokunulmak istediğinizi bilirler.

* Erojen bölgeniz: En hassas bölgeniz kafa derinizdir. Bu yüzden travesti partnerinizden saçlarınıza masaj yapmasını isteyin.

* En iyi pozisyon: Köpek stili her zaman birinci tercih.

* En ateşli seks mekanı: Spontane seks yapabileceğiniz her yer.

* Seks beklentiniz: Yalnızsanız, ayın ortalarına doğru yaşamanız muhtemel gözüken bir gecelik kaçamaklardan uzak durun. Belli ki, devamı gelmeyecek bir adam o gün tanıdığınız kişi. Yine de karşı koyamayacağınız biriyse, temkinli davranın! Eğer evliyseniz travesti partnerinizle aranızdaki iletişimi dengede tutmak için ayın 19’una doğru onunla konuşun.

BOĞA BURCU (21 Nisan-21 Mayıs)

* Uyumlu burcunuz: Başak erkeği sizin için mükemmeldir. Hem nasıl ‘ahlaksız’ olunacağını bilir hem de şarap ve iyi yemekten anlar.

* Erojen bölgeniz: Boynunuza kondurulacak bir öpücük, sizi her zaman harekete geçirir.

* En iyi pozisyon: Ateşli ve derin hareketlerle sevişmeyi tercih ettiğiniz için, sevgilinize sarılın ve birlikte bir ritm tutturun.

* En ateşli seks mekanı: İşin içine yemek karıştığı müddetçe, nerede olursa olsun sizin için fark etmez.

* Seks beklentiniz: Yalnızsanız, ayın 17’sine kadar dikkatli olun. Yanlış anlaşılmalar yüzünden zorda kalabileceğiniz durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bırakın o sizin peşinizde koşsun. Eğer bir travesti partneriniz varsa, bugün sizin için çok önemli bir gün. Ağustosun 13’ü sizin için çok şanslı ve erotik bir tarih.

İKİZLER BURCU (22 Mayıs-21 Haziran)

* Uyumlu burcunuz: Kovalar sizi tarifsiz heyecanlara sürükler.

* Erojen bölgeniz: En duyarlı bölgeniz olan omuzlarınıza yapılacak masaja hayır demeyin.

* En iyi pozisyon: Nerede olursanız olun duygusal ve size özel bir sevişme karşısında kendinizi cennette hissedersiniz.

* En ateşli seks mekanı: Tebdili mekanda olduğu gibi tebdili erkekte de ferahlık olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazı evin her bir odasında değerlendirmeye bakın.

* Seks beklentiniz: Yalnızsanız, ayın 11’inden sonra kendinize hem harika bir aşık, hem de iyi bir dost bulmuş olma ihtimaliniz yüksek. Yatak odanız kahkahalarla çınlıyor olabilir. Evliyseniz, bu ay eşinizi daha iyi tanımakla geçecek!

YENGEÇ BURCU (22 Haziran-23 Temmuz)

* Uyumlu burcunuz: Seksi bir Akrep erkeği sizi bütün bir yaz boyunca meşgul etmeye yetecektir.

* Erojen bölgeniz: Göğüsler ve bel bölgeniz.

* En iyi pozisyon: Göğüs uçlarına özel önem! Onu, dudaklarınıza verdiği önemin aynısını göğüs uçlarınıza da vermesi için yönlendirin.

* En ateşli seks mekanı: Yabancı bir plaj en güzeli ama iş ve finans durumu buna el vermiyorsa, fantezinizin şeklini değiştirin ve yastık ve pikelerle, salonun ortasında kendi plajınızı yaratın.

* Seks beklentiniz: Yalnızsanız, saç modeli kötü diye beğenmediğiniz adamın aslında bir aşk tanrısı olduğunu fark edeceksiniz. Yani görüntü her şey demek değil. 20’sinden öncesi için elinizi çabuk tutun. Yoksa elinizden kaçabilir!

ASLAN BURCU (24 Temmuz-23 Ağustos)

* Uyumlu burcunuz: Koç erkeği sizi havalara uçurabilir.

* Erojen bölgeniz: Boynunuzdan kuyruk sokumuna kadar tüm omuriliğiniz.

* En iyi pozisyon: Gözlerinizin içine baktığı müddetçe nerede olursanız olun, kendinizi cennette hissedin. Öğleden sonra ya da öğle tatili sırasında seks yapmayı deneyin.

* En ateşli seks mekanı: Yıldızların başınızı döndüreceği ay ışığında bir balkon size çok iyi gelir

* Seks beklentiniz: Şu sıralar etrafınızda sevgiliniz olmak isteyen arkadaşlarınız ve sadece arkadaşınız olmak isteyen flörtler dolaşıyor. Bu ay her şeye yeniden, taze bir başlangıç yapın.

BAŞAK BURCU (24 Ağustos-23 Eylül)

* Uyumlu burcunuz: Oğlak burcu da sizin gibi yatağı çok sever.

* Erojen bölgeniz: Göbek deliğiniz erotik cennetiniz.

* En iyi pozisyon: Seks lezzetleri oyunu oynayın. Çileği göbeğinizin üzerinde servis etmeyi deneyin. Ya da size meyve yedirmesini isteyin.

* En ateşli seks mekanı: Kendinizi seyretmek, sizi en heyecanlandıran şeylerden biri.

* Seks beklentiniz: Yalnızsanız bu ay yeni bir erkekle tanışmaya açık bir döneminizdesiniz. Ayın 26 ve 27’sinde gözünüzü açık tutun. Eğer evliyseniz, bu yaz seks açısından süper!

TERAZİ BURCU (24 Eylül-23 Ekim)

* Sekste uyumlu burcunuz: İkizler burcu mensubu bir yakışıklı.

* Erojen bölgeniz: Omurilik ve sırtınız çok hassas.

* En iyi pozisyon: Zevk aldığınız kadar vermekten de hoşlanıyorsunuz, en iyisi sevişmenin tümü diyelim.

* En ateşli seks mekanı: Keyfiniz yerindeyken mekanın önemi yok; siz giysilere daha çok önem veriyorsunuz. Seksi iç çamaşırları giyin.

* Seks beklentiniz: Evliyseniz, ev ve işinizle ilgili planlarınızın eğlencenin önüne geçmesine izin vermeyin. Yalnızsanız da seçeceğiniz kişinin lüks tutkunuza karşılık verebilmesine dikkat edin.

AKREP BURCU (24 Ekim-22 Kasım)

* Uyumlu burcunuz: Balıklar aradığınız fantezi dünyasını size vermeye hazır yegane burç.

* Erojen bölgeniz: Araştırmalara göre kadınların yüzde 30’u vajinal orgazm olabiliyormuş. Bize kalırsa bu yüzde 30’un tamamı Akrep!

* En iyi pozisyon: Siz gizemi seven bir burçsunuz, G noktasının sürprizlerini keşfedin!

* En ateşli seks mekanı: Bir yanınızda şarap, bir yanınızda mumlar ve sıcak bir banyo

* Seks beklentiniz: Yalnızsanız, biraz susun! Travesti partnerinizin komutayı ele geçirmesine izin verin.

YAY BURCU (23 Kasım-21 Aralık)

* Uyumlu burcunuz: Koç burcu bütün heyecanınızı körükleyecek bir travesti partnerdir.

* Erojen bölgeniz: Bacak ve kalçalarınız.

* En iyi pozisyon: Kendini tatmin! Evet, hatta bunun Yaylar tarafından keşfedildiği söyleniyor.

* En ateşli seks mekanı: Hafta sonu için şirin bir otele gitmelisiniz.

* Seks beklentiniz: Yalnız Yay burçlarına her zamanki gibi size seyahat görünüyor. Ne kadar uzağa giderseniz, ruh eşinizi o kadar kolay bulabilirsiniz bu yaz. Evliyseniz partnerinize kafa karıştıracak mesajlar vermeyi bırakın.

OĞLAK BURCU (22 Aralık-20 Ocak)

* Uyumlu burcunuz: Boğa tam size göre. Duyarlılığı sizi etkiler.

* Erojen bölgeniz: Dizlerinizin arkası.

* En iyi pozisyon: Ön oyunlar sizin için olmazsa olmaz.

* En ateşli seks mekanı: Kocaman, rahat ve yastıklarla dolu bir yatak.

* Seks beklentiniz: Yalnızsanız, hiç beklemediğiniz birini çekici bulabilirsiniz bu yaz. Kokteylleri devirdikten sonra, gecenin, normalde hayatta beraber olmam diyeceğiniz bir tiple aynı yatakta bitmesi büyük bir olasılık. Evliyseniz, ortak bir zevk dili geliştirmeyi deneyin.

KOVA BURCU (21 Ocak-19 Şubat)

* Uyumlu burcunuz: Teraziler size kendinizi çok iyi hissettirir.

* Erojen bölgeniz: Beyniniz! Bu arada onun açık saçık konuşmaları sizi çılgına çeviriyor.

* En iyi pozisyon: Ayak bileklerinizden başlayıp tüm vücudunuzu öpmesini isteyin ondan.

* En ateşli seks mekanı: Maceracı bir ruha sahipsiniz. Açık havada bir şeyler yapmaya hazır olun!

* Seks beklentiniz: İçinizdeki şov kızı ayın 20’lerinde iyice ortaya çıkacak ve daha önce hiç tanık olmadığınız kadar çılgın bir erotizme dalacaksınız. Evliler biraz durgun.

BALIK BURCU (20 Şubat-20 Mart)

* Uyumlu burcunuz: Yakışıklı bir Yengeç sizi ateşleyebilir.

* Erojen bölgeniz: Ayak ve ayak parmaklarınız.

* En iyi pozisyon: Fark etmez, hareketli olsun yeter.

* En ateşli seks mekanı: Mutfak tezgahını düşünün.

* Seks beklentiniz: Ayın 11’inde tanıştığınız erkekle yeni bir ilişkiye doğru yol alıyorsunuz. Bu erkek, gözünüze girmek için çabalıyor. Evli olanlarsa her ne kadar ağustosa düşük libidoyla başladıysanız da, ayın sonuna doğru enerjiniz yükseliyor