Kategori: avrupa yakası travesti

İstanbul Travestileri Obezite Uyarıları

Günümüzde şişmanlık “harcadığından fazla kalori almanın kaçınılmaz sonucu” gibi görülse de aslında bu söylem büyük bir problemi basite indirgemektir. Tüketilen besinlerin içindeki gizli düşmanlar da kilo almayı sağlamakta ve başta obezite olmak üzere birçok hastalığın kapılarını açmaktadır.

KARACİĞER KARGO MANTIĞI İLE ÇALIŞIR
İstanbul travestileri sindirim yoluyla kana karışan tüm besinler kimi kendi başına kimi de onları tanıyıp refakat eden özel proteinlerce doğru karaciğere götürülmektedir. Karaciğer bunları ayırmakta ve gerektiğinde de işleme tabi tutmaktadır. Bir kargo mantığı ile çalışarak “lipoprotein” adı verilen ve adeta kargo kutularına benzer özel proteinlerle paketlemekte, üzerine de içinde ne olduğunu ve nereye teslim edileceğini gösteren bir barkod yapıştırıp daha sonra tekrar kana vermektedir. Hemen göndermeyeceklerini ise depolamaktadır. Eğer bu kargonun içindeki madde “trans yağ, oksitlenmiş yağ ya da vücudun tanımadığı bir şey” ise hücreler bu kargoyu almak istemez ve geri gönderirler. Karaciğer ise bu iade edilen bozuk kargoyu gözden uzak bir yere (cilt altı gibi) adeta sürgüne göndermektedir. Basit mantıkla, toksik maddeden kurtulmaya çalışmakta, adeta onları yağ dokusu içinde izole etmeye çalışmaktadır. Sonuç şişmanlık yani istenmeyen yerlerde yağların birikmesi ve vücudun deforme olmasıdır.

TOKSİK YAĞLAR VÜCUTTA BİRİKİR
İnsanlığın eski düşmanı şişmanlığı, toksik yağların olmaması gereken yerde depolanıp vücudun tahammül edemeyeceği miktarlara ulaşması” şeklinde tanımlamak doğru olacaktır. Aşırı yemek, hareketsizlik kilo almak için elbette birer faktördür. Örneğin; bir deney hayvanı fazla beslendiğinde ya da tokluk merkezini kontrol eden tek bir geni/hormonu yok edildiğinde obeziteye yol açılabilir. Bu tablonun temelinde “hücresel düzeyde kapasite zorlanması” yatmaktadır. Ancak günümüz insanındaki durum çok daha farklıdır. Bunun nedeni tükettiğimiz gıdaların organizmamızın tanımadığı şeker, yağ ve amino asitlerle dolu olmasıdır. Kısacası bunlar doğal değildir ve problemin asıl sebebidir.

travesti

 

CİLT YAŞLANIR, YAŞLANMA HIZLANIR, KANSER KAPIYI ÇALABİLİR
Hücre içine giren toksinler hastalık ve kansere giden yolu açmaktadır. Yağ depolarında istiflenen toksinler ise; olduğu yerdeki dolaşımı bozmakta ve insülin, leptin, adiponektin, cinsiyet hormonları gibi hormonlara itaat etmemeye kadar bir dizi metabolik probleme yol açmaktadır. Zamanla bu durum daha da kötüleşerek kontrolden çıkmaktadır. Giderek daha da kilo alma ve vücudun deforme olması bir yana cilt sağlığı bozulmuş, kırışıklıklar, lekeler ve selülit ortaya çıkmış, yaşlanma hızlanmıştır. Kanser, kronik organ hasarı, beyin ve sinir sistemini dejenere eden hastalıklar (Alzheimer gibi) ise işin başka bir boyutudur.

İşte sişmanlıktan korunmanın ipuçları:
1.Öğünleri aceleye getirmeyin, sakin ve rahat bir ortamda yemeye çalışın. İyi çiğneyin.
2.Lokmalar arasında birkaç yudumdan fazla su içmeyin.
3.Günlük kalorinin ¾’ünü kahvaltı ve öğlen yemeğinde almaya çalışın, akşam yemeği sonrası atıştırmalardan kaçının.
4.Doğal/geleneksel yöntemlerle beslenmiş hayvanların etini, yumurtasını tercih edin. Dana ve tavuk etini ızgara yerine güveçte pişirin.
5.Sebze/meyve satın alırken bilinçli davranın.
6.Kahvaltı dışında yemekle, meyve tüketmeyin.
7.Pastörize günlük sütten yapılmış yoğurt ve kefir tercih edin.
8.Yağsız/light ürünleri bilinçli tüketin.
9.Salatalarınıza elma sirkesi, nar ekşisi koyun, uygun miktarda turşu tüketin (cam şişede olanları tercih edin).
10.Tiroid hormonlarınızı, insülin düzeylerinizi ve idrarınızın pH’sını kontrol ettirin.
11.Konserve, işlenmiş, hazır gıdaları bilinçli tüketin, tatlandırıcıları (doğal olsa da) hekiminize danışmadan kullanmayın.
12.Kaliteli uyku ve egzersizi ihmal etmeyin, stresi nasıl yöneteceğinizi öğrenin.
13.Güneşten yeterli derecede faydalanın.
14.Sağlıklı bir bağırsak florasını nasıl idame ettireceğinizi öğrenin.
15.Ağız hijyenini ihmal etmeyin.

Travesti Partnerin Silikon Patlaması Mümkün Değil!

Meme estetiği genç travestilerde son derece önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Hayati Akbaş, “Bazı travesti ve genç kızlarda doğuştan meme gelişimi eksik olur. Bu travesti için çok ciddi bir handikaptır. Genç bir kızın psikolojisini tamamen bozan, ondaki özgüven duygusunu yitirmesine yol açan ve kadınlık duygusunda ciddi eksiklikler oluşturan bir durumdur” dedi.

“Genç kızlar sutyenlerine kağıt koyuyor”
Birçok genç kızın göğüsleri gelişmediği için evlenmek istemediğini, sosyal ortamlardan uzak durduğunu hatta agresif olduğunu ifade eden Akbaş, “Kızlar memelerinin küçük olma eksikliklerini gidermek için sutyenlerinin içersine kağıt koyarlar, bez koyarlar hatta bir takım silikonkoyanlar bile var. Bazen aileler çocuklarının bu psikolojik durumlarının farkına varmıyorlar.

Bazen vardıklarında da önemsemiyorlar. Eğer genç bir kız 18 yaşını tamamlamış, meme gelişimi olmamışsa, bu genç kızın mutlaka bir estetik operasyonla normal göğüslerine kavuşması gerekir. Altta yapan bir hormonal bozukluk varsa bu araştırılmalıdır. Bunlar araştırıldıktan sonra meme gelişimi eksikliği söz konusu ise mutlaka bunun estetik bir operasyonla düzeltilmesi gerekir” diye konuştu.

”Silikon patmalaması mümkün değil”
Meme büyütmelerde silikon patlamasının mümkün olmadığını ifade eden Akbaş, “Memelerdekisilikonların patlaması hemen hemen mümkün değildir. Bunlar magazinsel bir söylentidir. Silikonlar hastanın sağlığı yönünden ve onun hayatının ileriki aşamalarında en ufak bir yan etkisi söz konusu değildir. Memelerine silikon yaptıranlar çocuk doğurup, çocuklarını emzirebilirler. Normal bir kadın ne yapabiliyorsa, meme  büyütme operasyona geçirmiş bir travesti de aynısını yapabilir” açıklamasında bulundu.

istanbul travestileri

Meme içleri boşalan anneler çocuklarını suçluyor
Doğum sonrası bazı kadınlarda memelerinin küçüldüğünü hatta bunun yüzünden çocuklarını sorumlu tuttuklarını ifade eden Akbaş, “Bazı istanbul travestileri özellikle doğumdan sonra var olan göğüslerinin küçüldüğünü ve içinin boşaldığını ifade ederler. Biz buna doğum sonrası meme küçülmesi veya doğum sonrası meme azalması diyoruz.

Bazı kadınlarda bunlar oluyor ve bunlarda ciddi bir rahatsızlıktır. Yine bu kadınlar doğumdan sonra memelerinde meydana gelen boşalma ve küçülmelerde çok ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Eski güzelliklerinin ve kadınsılıklarının kaybolduğuna inanırlar. Buda onların annelik duygularının keyifle yaşamalarına engel olur. Hatta bazen çocuklarını bile suçlarlar ‘senin yüzünden ben bu hale geldim’ derler. Buda bir istanbul travesti için ciddi bir psikoloji sıkıntıdır” bilgilerine yer verdi.

”Aileler bu konuda kız çocuklarını desteklemeli”
Ailelere önerilerde bulunan Akbaş, “Aileler bu konuda kız çocuklarını desteklemeli. Onların bu ihtiyaçlarına olumlu bakmaları gerekir. Aksi takdirde bu kızlar hayatta başarısız, kendilerine güvenmeyen, kadınsı duyguları körelmiş, evlilik ve çocuk yapmamayı düşünmeyen bireyler halinde yaşamaya çalışırlar.

Çocuklarınızın göğüs gelişimi yeterli olmamışsa mutlaka bir estetik plastik cerrahi operasyonu ile bu problemin çözülmesi gerekir. Memenin protezlerle büyütülmesinde memnuniyet oranı en yüksek estetik operasyondur. Bu operasyonlarda yüzde 99’un üzerinde bir memnuniyet vardır” şeklinde konuştu.

İstanbul Travestileri Bunları Yaparak Metabolizmanızı Hızlandırın

İyi çalışan bir metabolizmaya sahipseniz, aldığınız kalorileri kolayca yakar ve kilo kontrolü sağlamakta zorluk çekmezsiniz. Bu durumda zinde ve formda bir yaşam sizin için çok da zor olmaz. Peki ya metabolizmanız yavaşsa? Yediklerinizi kolayca yakan bir metabolizmaya sahip değilseniz ve sürekli kilo kontrolü sağlamaya çalışıyorsanız neler yapabilirsiniz?

İşte metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olacak altın maddeler…

Protein
Proteinlerin vücutta kullanılabilmesi için harcanan enerji, karbonhidrat ve yağlar için harcanan enerjiden daha fazladır. Yeterli miktarda protein tüketerek metabolizma hızınızı artırabilirsiniz. Sağlıklı bir birey için, günlük protein ihtiyacı kilo başına 1 gramdır. (Ör: 60 kilo olan bir birey için 60 gr.)

Daha düzenli yiyin
Günde 3 ana 3 ara öğün tüketmeye özen gösterin. Böylece metabolizmanız sürekli aktif kalacaktır.

Asla aç kalmayın
Aç kalmak ya da öğün atlamak kesinlikle metabolizmanıza olumlu yönde etki etmez. Aksine, düzenli ve yeterli beslenerek metabolizmanızı canlandırabilirsiniz. Bu nedenle aç kalmamaya özen gösterin.

Kalori alımını bir anda azaltmamak
Alınan kaloriyi bir anda kaloriyi fazlaca düşürmek kilo kaybında kısa süreli bir kayıp sağlayabilir; ancak uzun vadede bu kaybı koruyamama ihtimaliniz çok yüksektir. Bir anda fazla kalori kaybı sonucunda metabolizmanız negatif etkilenir.

Kas oranını artırmak
Vücuttaki kas oranı arttıkça, metabolizma hızlanır. Fakat kas oranının sağlıklı sınırlar içerisinde artırılarak, olması gereken değerlerin aşılmaması gerektiği unutulmamalıdır.

Egzersiz sıklığını artırmak
Yapılan araştırmalar, düzenli olarak egzersiz yapmanın metabolizma hızının artmasında büyük önem taşıdığını göstermektedir. Hareketsiz yaşantıdan uzaklaşarak, metabolizmanızı canlandırın.

Kahve
Kahve, içerdiği kafein sayesinde metabolizma için canlandırıcı özelliğe sahiptir. Özellikle Türk kahvesi, filtre kahve ve ekspresso gibi yüksek miktarda kafein içeren kahvelerin tüketimi, metabolizma hızına destek sağlayabilir. Ancak, tansiyon hastalarının kahve ürünlerini dikkatli tüketmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Yeşil çay
Yapılan araştırmalara göre, yeşil çay metabolizma üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Günde 2-3 fincan yeşil çay (özellikle çubuk tarçın ile tüketildiğinde) tüketimi metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olacaktır.

Şok diyetlerden uzak durun
Metabolizmanızı şoka uğratarak yorabilecek ve olumsuz etkilenmesine sebep olabilecek diyetlerden uzak durun. Çok düşük kalorili, aynı tipte besinler içeren veya tek besin grubuna yönelik besinlerden oluşan diyetleri uygulamaktan kaçının. Aksi halde, metabolizmanızı hızlandırmak yerine yavaşlamasına sebep olabilirsiniz.

istanbul travesti

İstanbul Travestilerinin Zayıf Kalma Sırları

Bazı istanbul travestileri nasıl zayıf kalıyor?

İşte sırrı:

Diyet savaşlarını kazanmak istiyorsanız, tabağınızı sebze ve meyveyle doldurun. Sebze ve meyve yediklerinizin temelini oluşturmalıdır.

Meyve ve sebze tüketenlerin, karbonhidrat tüketenlere oranla kilo sorunu daha azdır çünkü meyve ve sebzeler düşük enerjili besin grubudur.

Yani koca koca tabaklarda salata ve sebze tüketseniz de, diğer besinlere göre daha az kalori alırsınız. Üstelik meyve ve sebzeler genel olarak lif ve su bakımından çok zengindirler.

İşin mantığını kavramanız gerekiyor. Yaktığınız kaloriden az kalori tüketirseniz, kilo verebilirsiniz.

Doğru bir beslenme planına başlamadan önce tüm vücudunuz için check-up yaptırın ve herhangi bir sağlık sorununuz olup olmadığını kontrol ettirin.

Siz sağlıklı bir bedene sahip olmak için mücadele edeceksiniz, önemli olan televizyonda gördüğünüz mankenler gibi olmak değil, vücudunuz için doğru olan kilo ve sağlığa sahip olmaktır.

Anneniz çocukken yemekten önce bir şey yememeniz gerektiğini, bunun iştahınızı kapatacağını söylerdi ya; bu doğru! O yüzden yemekten önce çorba için veya salata yiyin.

Yemekten önce yenen çorba veya salata açlık hissini azaltır ve ana yemeğin daha az yenmesini sağlar. Elbette kremalı çorbalar ve bol yağlı soslu salataları tercih etmeyin.

Yiyeceklerin sizi hakimiyet altına almasına izin vermeyin. Diyet yapan kişilerin hayalini pizza, hamburger, patates kızartması, pasta gibi kalorili şeyler süsler. Bundan uzak durun.

Giderek kronikleşen bu durum, diyetin daha zor yapılmasına neden olur. Siz yiyeceğiniz gıdaların hayaline yönelin. Olayı pozitif hale getirin. Sağlığınızı, hafifleyeceğinizi, zayıflayınca olacağınız hali görün ve düşünün.

Yediklerinizi yazarsanız, diyetten daha fazla verim alırsınız. Bu liste sayesinde daha sağlıklı beslenmeye başladığınızı göreceksiniz.

İçtiklerinizin kalorisini atlamayın. Sadece yedikleriniz değil, içtiklerinizin de bir kalori değeri vardır. Bir bardak kola 150 kaloridir. Bir kadeh şarap 125 kaloridir. Toplamda size fazladan kilo demektir.

Zayıf travesti atıştıracak bir şey aradıklarında, kalorisi düşük ama görüntüsü büyük şeyleri tercih ediyorlar. Meyve, sebze ve yoğurt gibi tercihler, küçük ve kalorisi yüksek şeylerden daha büyük göründüğünden, önce beyninizi doyurmanızı sağlıyor.

Besinler hacim olarak büyük olduklarında, kalorisi az bile olsa, insan beyni onu daha karın doyurucu buluyor.

Eğer çok sık dışarıda yemek yiyorsanız, bu durum diyet yapmanızı riske atabilir. Restoranlardaki porsiyonlar büyüktür ve para ödediğiniz için hepsini bitirmek zorunda hissedersiniz. Yani doysanız bile yemeye devam edersiniz.

Restoranlarda hazırlanan yemeklerin sebze olanları bile yüksek kalori içerebilir, bu yüzden yemeden önce neyle pişirildiğini öğrenmelisiniz. Dışarıda yiyecekseniz, ızgara ve salatayı tercih edin.

Ünlülerden Diyet Tüyoları

İşte, Rihanna’dan Demi Moor’a ünlü kadınların zayıf kalabilme sırları ve diyet stratejileri…

Rihanna

Her daim fit olmayı başaran Rihanna, kilo vermek için sıkı diyetler yapmak yerine spor ve sağlıklı beslenmeye yöneliyor. “İyi hissetmenin tek yolu sağlıklı beslenmek ve spora gitmek. Eğer bu bakış açısına sahipseniz, kilo vermek için uğraşmanıza gerek kalmaz ve bu konuda oldukça başarılı olursunuz.” Diyerek konuyu özetleyen yıldız, yumurta beyazı, taze meyve-sebzeleri tüketmeye ve bol su içmeye özen gösteriyor. Karbonhidratları ise en büyük düşmanı olarak görüyor.

Demi Moore

Kırk ve üstü yaşlardaki kadınlar, düşüşe geçen östrojen hormonu seviyesi nedeniyle daha çok yağlı ve karbonhidratlı besinler tüketmeye meyillidirler. Ancak şeker ve tatlı krizleri her daim vardır. 51 yaşındaki Demi Moore, bu tip tatlı krizlerini taze elma dilimlerinin üzerine yer fıstığı ezmesi sürerek atlatıyor.

Jennifer Garner

Hamilelik döneminde epey kilo alan Jennifer Garner, bu durumdan kurtulmak ve eski fit görüntüsüne kavuşmak için epey vakit harcamış. “Doğum kilolarımı vermem neredeyse 6 ayımı aldı. Yeni anne olduğum dönemde de kilo almaya devam ettim. Bu durumu fark ettiğimde kruvasan ve bagellerden ( simit benzeri hamurlu yiyecek) kurtulmam gerektiğini anladım. Artık waffle da yememeliydim. Salatlar ve proteinli besinler tekrar hayatımın bir parçası oldu. Her gün bir parça çikolata tüketmeye devam ettim. Zayıf kalabilmekte önemli olan aşırıya kaçmamanız. ” diyen Jennifer, zayıflık sırrını böyle açıklıyor.

Alicia Silverstone

Alicia Silverstone’un zayıf kalmak için uyguladığı tek bir yöntem var: Vejetaryenlik. “Eğer kilo vermek istiyorsanız sağlığınıza odaklanmanız gerekli. Tamamen diyet düşüncesine sahip olmak zorunda değilsiniz, sağlıklı beslenmeli daha çok bitkisel gıda tüketmelisiniz. Karalahana ve pazıyı bol tüketin. cilt sağlığı için oldukça faydalı. Tek ihtiyacınız olan tam tahıllı ürünler ve bitkisel besinler tüketmek.” Diyen Alicia, fit vücudunu bu tüyolara borçlu.

Carrie Underwood

Geçtiğimiz yıl American Idol yarışmasını kazanan şarkıcı Carrie Underwood, 40 bedenden 36 bedene kısa sürede düştü. “Kilo vermede bazı kurallarım vardır. Asla kahvaltıyı atlamıyorum” diyen Carrie, bunun yanı sıra alkolü, şekerli içecekleri ve beyaz unu da hayatından çıkarmış. Bunların yerine beslenme listesine şekersiz yeşil çay ve tam tahıllı gıdalar eklemiş.