Sihirli Diyetin Sırları
On dört günlük zayıflama programının ücreti yedi bin dolar olan klinik, müşterilerine sadece zayıflamayı değil aynı zamanda sindirim sistemindeki sorunları düzeltmeyi, daha canlı bir tene sahip olmayı ve çok daha enerjik olmayı vaat ediyor. Üstelik bunu, ağır egzersizler yapmanıza, haftalarca sadece lahana çorbasıyla beslenmenize ya da her lokmanızda kalori hesabı tutmanıza gerek kalmadan yapıyor.
Şarkıcı Geri Halliwell, aktör Kevin Spacey ve sosyetik güzel Jemima Khan’ın da müdavimi olduğu Viva Mayr’ın “sihirli diyet”inin sırları şunlar:
– Metabolizmanızı olumsuz etkileyen kafein ve şekerden kesinlikle uzak duracaksınız. İlk üç gün yorgunluk ve baş ağrısı hissetseniz de bu “temizlenmenin” etkisidir.
– Vücudumuzun temposu saatler ilerledikçe yavaşlar. Bu nedenle insan vücudu günün ilk yarısında yediği hemen hemen her şeyi rahatlıkla sindirebilir. Ancak daha sonraki yenilen gıdaların sindirimi zorlaşır. Bu nedenle asıl gıdaların büyük bir bölümü saat 12’ye kadar tüketilmelidir.
-Sebze ve meyveler akşam değil gündüz tüketilmelidir.
– Akşam yemeğinde çorba ya da hafif pişirilmiş balık ya da sebzeler tercih edilmelidir. Akşam yemeği saati 18:00’den geç olmamalıdır. Bu sayede siz yatağa gitmeden sindirim tamamlanmış olur.
Kilo vermenin en önemli sırlarından biri de gıdaları çiğneme tekniğidir. Yemekleri ne kadar çok çiğnerseniz o kadar az yiyerek doyarsınız. Çok çiğnemek hem beyne tokluk sinyalinin ulaşması için gerekli zamanı sağlar hem de besinin bileşenlerine daha kolay ayrılmasını ve daha kolay sindirilmesini sağlar. Her lokmayı ağzınızda en az 30-40 kez çiğneyin, tamamen sıvı hale geldikten sonra yutun. İlk aşamada 15’in üzerine çıkamazsanız endişelenmeyin, gelişecektir.
Yemekle su içmeyin
– İstanbul travestileri sabah kahvaltıdan önce bir bardak ılık su için. Gün içinde de 2-3 litre su tüketin. Su yemekle değil yemek aralarında içilmelidir. Yemekle birlikte içilen su, sindirime yardımcı olan tükürüğün kaybolmasına neden olur. En ideali yemekten 15 dakika önce ve yemekten 1 saat sonra su içmektir. * Su dışında bitki çayı, meyve suyu ve süt içebilirsiniz. Çay ve kahve 14 gün boyunca kesinlikle yasak. Şarap ise küçük bir kadeh olmak kaydıyla izinli.
– Karbonhidratlar enerji kaynağı olduğu için tamamen kesmek doğru değil. Ancak temelbeslenme kaynaklarını taze sebze ve meyvelerden oluşturmak, karbonhidratlı besinleri ise yan unsur olarak kullanmak gerekiyor. Ayrıca tam tahıllı ürünlerin tercih edilmesi öneriliyor.
– Yağ tüketiminde doymuş yağlardan uzak durmak çok önemli. Almanız gereken omega 3,6,9 türü yağlar, fındık, zeytin, ayçiçeği, keten tohumu ve kenevir gibi ürünlerde bulunuyor. Özellikle Omega 3 türü vücuttaki yağların yakılmasına da yardımcı oluyor. Ancak kırmızı et ve sosis gibi işlenmiş et ürünlerindeki yağlar oldukça zararlı.
– Karaciğer ve böbrek gibi vücudu temizleyen organlar için gerekli olan proteinlerin mutlaka yeterli miktarda alınması lazım. Bu nedenle en az iki günde bir balık ya da peynir ve et gibi hayvansal ürünler tüketilmeli. Ancak protein ihtiyacının baklagillerden karşılanması vücut sağlığı için daha yararlı.
Diyet İçecekler Yağlanmayı Artırıyor
Amerika’da yapılan bir araştırma, 65 yaş ve üzeri insanların daha sık obezite olmasının diyet içecek alımıyla doğru orantılı olduğunu tespit etti. Araştırma, diyet içecek kullananların, kullanmayanlara göre 3 kat daha fazla bel genişliğine sahip olduğunu gösterdi.
Amerikan Geriatri Derneği Dergisi’nde yayınlanan araştırma, obeziteye yakalanma oranı yüksek olan yaşlılar üzerinde gerçekleştirildi. Günümüzde bireyler diyet yapmak için doğal şeker yerine bilinçsiz şekilde tatlandırıcılara (aspartam, sakarin, sükraloz gibi) yönlendiriliyorlar. Ancak Amerika’daki bir araştırma yapay tatlandırıcıların tam tersi sonuçlar doğurduğunu ortaya koydu. Diyet içeceklerdeki tatlandırıcıların obeziteyi daha da artırdığı tespit edildi.
Bel genişliği 3 kat fazla
65 yaş ve üzeri 749 birey üzerinde yapılan 9,4 yıl takip çalışmada günlük olarak diyet içecek tüketenlerde gözlem süresince bel çevresinde 8.03 cm’lik bir artış olduğu belirlenirken; bu artışın hiç içmeyenlerde 2,03 cm, ara sıra içenlerde ise 4,65 cm olduğu görüldü.
Kaliteli Bir Diyet Nasıl Olmalıdır?
Sağlıklı bir beden, travesti zayıflamak ya da hayalinizdeki bedene kavuşmak amacıyla türlü diyetler yapıyorsunuz. Ama bu diyetlerin ne kadar sağlıklı ya da sizin vücudunuza ne kadar uygun olduğunu biliyor musunuz?
Diyetisyen Müge Başer iyi bir diyet için 10 püf noktası sıraladı…
– Lezzetli olmalı, yeme-içme alışkanlıklarınıza uyum göstermelidir.
– Ekonomik durumunuza uygun besinler içermelidir.
– Diyet süresince ve sonrasında da sizi mutlu, keyifli ve zinde tutabilmelidir.
– İyi bir diyet; kilo almaya sebep olan sağlık problemlerinin çözümüne de yardımcı olmalıdır.
– Yaşam biçiminize uymalı, zamanla da yaşam tarzınız haline gelmelidir. Seyahat ediyorsanız seyahatlerinizde, çalışıyorsanız iş yerinizde önerilen plan uygulanabilmelidir.
– Normal sağlıklı beslenmede olduğu gibi ‘beslenmede denge, çeşitlilik ve kaliteli olma’ prensibine uyum sağlamalıdır.
– Sizi aç bırakmamalı, hipoglisemiye sokmamalı, yorgun, halsiz ve bitkin düşürmemelidir.
– Diyet sonrası dönemde size yol gösterecek eğitimleri ve bilgileri içermelidir.
– Sadece fabrikasyon listelerden ibaret olmamalı, sizin yaşınıza, kilonuza ve mevcut sağlık durumunuza göre planlanmış olmalıdır.
– Vücuda aşırı kolesterol yüklememeli (çok yağlı ve yüksek proteinli diyetler), vücudu bir doymuş yağ çöplüğü haline getirmemeli (Atkins ve Dukan diyetleri ve bunların Türk versiyonları) ama aynı zamanda kabızlık, şişkinlik ve gaz problemlerine de yol açmamalıdır.
Sağlıklı Kilo Verme Yolları
Beslenme uzmanlarının çoğu, kilo vermek ve uzun süreli bir kilo kontrolü sağlamak açısından, diyet günlüğü tutmanın kritik olduğunu düşünüyor. Ay sonunda kilonuzda bir değişiklik olmadığını gördüğünüzde baktığınız ilk yer diyet günlüğünüz olmalı. Genelde çoğu insan, kendilerine izin verdiği ve “haftada bir yiyorum, ne olacak bundan” diye düşündüğü o tatlıların, aslında düşündükleri kadar seyrek aralıkla olmadığını görüyor. Genelde aşırı yemek yemenin nedeni duygusal açlıktır.
Yediklerinizin bilincinde olun
Diyet günlüğü tutarken sadece ne yediğinizi değil, hangi ruh halinde olduğunuzu da yazmalısınız. Böylece hangi yiyecek gruplarını hangi ruh hallerinde yediğinizi de bulabilir ve önleminizi ona göre alabilirsiniz. Örneğin regl dönemlerinizde mi canınız daha çok çikolata çekiyor yoksa bir şeye sıkıldığınızda mı; bunu biliyor musunuz? Eğer yediklerinizin bilincinde olursanız, tekrar o ruh haline girdiğinizde, daha akıllıca tercihler yapabilirsiniz.
Bunu bir terapi olarak düşünün. Aslında herkes kendi doktorudur. Kimse sizi sizden daha iyi anlayamaz ve sorunlarınıza sizden daha iyi bir çözüm bulamaz. Kendi kendinize uygulayacağınız bu yazılı terapi ile hem kendi iç sesinizi dinleyecek, hem de yedikleriniz ve yaşadıklarınızın ne kadar bağlantılı olduğunu göreceksiniz. “Ben diyetimi bozmuyorum, harfi harfine uyguluyorum, diyet günlüğüne ihtiyacım yok” diyorsanız, hepimiz o yollardan geçtik deriz. Bir diyete başlarkenki heyecan ve motivasyon, birkaç ayın sonunda yok olmasa da oldukça azalır, çünkü doğal olarak kilo verme süreci yavaşlar ve bunu niye yaptığınızı sık sık kendinize sorar olursunuz. İşte tam da bu durumda diyet günlüğü devreye girer.
Motivasyonunuzu kaybettiğiniz anda diyet günlüğünüzün ilk sayfalarına göz atarsanız, hem o günlerdeki kilonuzu görerek mutlu olacak, hem de neden kilo vermek istediğinizi yazdığınız satırları okuyarak, bunu kendinize hatırlatmış olacaksınız.
Diyet günlüğünde neler olmalı?
Günlüğün ilk sayfasında neden kilo vermek istediğinizi, kaç kilo vermek istediğinizi, o kiloda neler hissettiğinizi yazın. Sonra günün tarihini atarak başlayabilirsiniz. Peki günlüğe tam olarak ne yazmanız gerekiyor?
– Ne zaman yediğiniz: Yediklerinizin yanına saatini de yazmayı ihmal etmeyin. Günün hangi saatlerinde daha çok yediğinizi öğrenmeniz gerekiyor. – Nerede yediğiniz: Yemeğinizi nerede yediğiniz de önemli. En çok nerede yemek yediğinizi böyle bulabilirsiniz.
– Kiminle yediğiniz: Yalnız mıydınız yoksa birileri var mıydı yanınızda, not almayı unutmayın. Acaba yalnızken mi daha çok yiyorsunuz, başkalarıyla mı.
– Ne yaptığınız: Yemek yerken başka şeyler uğraşıp uğraşmadığınız (Tv izlemek, gazete okumak, araba kullanmak, bilgisayar başında olmak vs.)
– Ne yediğiniz ve içtiğiniz: Spesifik olun, en küçük detayına kadar yazmayı ihmal etmeyin. Bütün kaçamaklarınız dahil her şeyi yazmalısınız.
– Ne kadar yediğiniz: Kaç porsiyon yediniz, büyüklüğü ve gramı ne kadardı, kaç adetti.
– Kaç kalori aldığınız: Eğer yediklerinizin kaç kalori olduğunu biliyorsanız, mutlaka not edin, bilmiyorsanız da internetten bakmaya çalışın.